TDK, Türk Dil Kurumu’nun kısaltmasıdır. Kurum, Türk dilinin gelişimini takip etmek, dilin doğru kullanımını sağlamak ve Türk dilinin zenginliğini koruyup geliştirmek amacıyla kurulmuştur. 1932 yılında Atatürk tarafından kurulan TDK, Türk dilinin yanı sıra Türk kültürünü de koruma amacı gütmektedir.
Zerre, kelime anlamı olarak çok küçük bir parça veya en küçük öğe anlamına gelir. Kuantum fiziği ve kimya gibi disiplinlerde kullanılan bir terimdir. TDK’ya göre zerre, maddenin yapısı ve bileşimi hakkında bilgi veren temel bir kavramdır.
Miskal ise ölçü birimi olarak kullanılan bir terimdir. TDK’ya göre, miskal bir ağırlık birimidir ve eskiden değerlendirildiği dönemlerde kullanılan bir ölçü birimidir. Günümüzde ise pek kullanılmamaktadır.
TDK’nın amacı, Türk dilini korumak ve geliştirmek olduğu için kurum sürekli olarak dil ile ilgili çalışmalar yapmaktadır. Bu çalışmalar arasında Türkçe sözlüklerin yayınlanması, dil kullanımıyla ilgili kılavuzların hazırlanması, dil bilgisi ve yazım kurallarının belirlenmesi gibi faaliyetler bulunmaktadır.
TDK’nın çalışmaları dilin doğru, etkili ve güzel kullanımının teşvik edilmesine yöneliktir. Kurumun yaptığı çalışmalar, dilin korunması ve geliştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. TDK’nın yaptığı çalışmalar sayesinde Türk dilinin zenginliği ve güzelliği korunarak gelecek kuşaklara aktarılmaktadır.
Sonuç olarak, TDK Türk dilinin korunması ve geliştirilmesini amaçlayan bir kurumdur. Zerre kelimesi çok küçük bir parçayı ifade ederken, miskal ise ölçü birimi olarak kullanılan bir terimdir. Dilin doğru kullanımını sağlamak için TDK, sözlükler, dil bilgisi kılavuzları ve yazım kuralları gibi çalışmalar yapmaktadır. TDK’nın çalışmaları sayesinde Türk dilinin zenginliği ve güzelliği korunarak gelecek nesillere aktarılmaktadır.
bu tip bir kullanımı olmayan doğrusu zerre-i miskal olan deyimin yanlış yazılmış hali. miskal zerresi anlamına gelir doğru haliyle. çok ufak minicik anlamında kullanılır.
Deyim. [1] Herhangi bir şeyden etkilenerek konuşamaz duruma düşmek.
Kalfalıktan ustalığa geçen zanaatkarlar için düzenlenen törenlere “şed kuşanmak” denirdi. Şed kelimesi sıkı sıkıya bağlamak demektir. Usta olan zanaatkar, kendilerine ve meslekteki başarılarına güvenirler. Bu nedenle şed kuşanmak tabiri zamanla bel bağlamak deyimine dönüşmüştür.18 Kas 2022
[1] Bir anlaşmazlığı, her iki tarafı da memnun edecek şekilde bağlayıp sonuçlandırmak.
1- Eylem öbekleri: Kimi deyimler sözlüklerine eylem öbeği olan bazı söz öbek- leri deyim diye alınmıştır örneğin; “özen göstermek: “Özenle yapmak, iyi olması için çok dikkat etmek” (Aksoy, 1988).
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…