Vaaz, hutbe ve konuşma gibi birçok ismi olan bu sözlü sunumlar, dini veya toplumsal konularda fikirlerin, öğretilerin ve tavsiyelerin paylaşıldığı konuşmalardır. Biri diğerinden farklı olarak tanımlansa da, vaaz, hutbe ve konuşmalar genellikle bir dine veya inanca dayanarak sunulurlar.
Vaaz genellikle kiliselerde veya dini toplantılarda verilen konuşmalar olarak tanımlanır. Bir vaaz, şifa veya moral sağlayabileceği gibi, insanların dini inançlarını güçlendirmek veya onlara bilgi vermek amacıyla da yapılabilir. Çoğu zaman bir hoca, rahip veya papaz tarafından verilen vaaz, dini kitaplar ve metinlerin analizinin yanı sıra inananlara rehberlik etmeyi de içerir. Vaazlar, bir ibadet topluluğuna yönlendirilmektedir.
Hutbe ise İslam dininde özel bir konuşma biçimidir. Hutbeler, cuma namazında camilerde verilir ve bir hutbe vermek, İslam dininde belirli bir güce ve yetkiye sahip olmayı gerektirir. Hutbelerde genellikle Allah’ın hükümleri, İslam ahlakı ve Peygamber Muhammed’in yaşamı gibi konulara değinilir. Hutbe, topluluğa dini ve ahlaki öğretileri hatırlatmak ve toplumsal sorunlara çözüm aramak için kullanılır. Hutbeler, toplumu bir arada tutmanın bir yolu olarak kabul edilir.
Konuşma ise genel bir terimdir ve her türlü konuşma etkinliğini kapsayabilir. Bu konuşmalar, eğitim, politika, iş veya toplumsal konular gibi çeşitli alanlarda gerçekleştirilebilir. Bir konuşma, bilgi paylaşımı, bilinçlendirme, etkileme veya bir fikri savunma amacıyla yapılan iletişim aracıdır. Konuşmacı, izleyicilere bir konu hakkında bilgi vermek, onları eğlendirmek veya ikna etmek için hedef kitleye uygun bir dil kullanır.
Sonuç olarak, vaaz, hutbe ve konuşmalar, dinî ve toplumsal mesajların topluma aktarılmasında kullanılır. Her birinin farklı özellikleri ve amacı olsa da, hepsi insanları bilgilendirmek, etkilemek ve rehberlik etmek için yapılan sözlü sunumlardır.
Bu durumda hutbe, ibadetle ilgili olarak Allah’a hamd ve dua, bununla birlikte aynı zamanda öğüt (mev’ize) kısmını da içeren bir konuşmadır. Öğüt vermek, nasihat etmek anlamına gelen ve yine camilerde halka yönelik olarak yapılan vaaz ise bu yönü ile hutbeden farklıdır.
Bu durumda hutbe, ibadetle ilgili olarak Allah’a hamd ve dua, bununla birlikte aynı zamanda öğüt (mev’ize) kısmını da içeren bir konuşmadır. Öğüt vermek, nasihat etmek anlamına gelen ve yine camilerde halka yönelik olarak yapılan vaaz ise bu yönü ile hutbeden farklıdır.
İslam’da cuma namazının hemen öncesi hutbe adı verilen bir nevi vaaz caminin minberinde imam tarafından verilir. (Resimde Edirne-Selimiye Camii’nin minberi görülmektedir.)
İyiliği emredip kötülükten vazgeçirmeye çalışma yönündeki faaliyetler için kullanılan dinî, ahlâkî ve hukukî bir tabir. Cuma ve bayram namazları başta olmak üzere bazı ibadet ve merasimlerin icrası esnasında topluluğa hitaben yapılan konuşma.
Her gün 306 defa ”Ya Kahhar Celle Celâlühü” ismi şerifini okuyan kimse Allah’ın izniyle kötü alışkanlıklarından kurtulur. Zulme uğrayan kişi zalime karşı 306 kez El-Kahhar esmasını okursa zalime karşı galip gelir.8 May 2023
Kur’ân-ı Kerîm’in altı âyetinde kahhâr, iki yerde kāhir ismi Allah’a, bir âyette de kāhir sıfatı insanlara izâfe edilmiştir (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ḳhr” md.). Allah’a nisbet edilen kahhâr isimlerinin hepsi vâhid isminden hemen sonra yer almıştır.
Allah’ın 99 isminden biri olarak bilinen El-Kahhar özellikle güç durumlarda sıklıkla kullanılıyor. Her olayın galibinin şüphesiz Allah olacağının belirtildiği Kahhar isminde kazananın yalnızca O olacağı ve her zaman her şeye hakim olduğu belirtiliyor. Kahhar kısaca “her şeye hakim ve galip olan” anlamına gelir.15 Oca 2024
Kur’ân-ı Kerîm’in altı âyetinde kahhâr, iki yerde kāhir ismi Allah’a, bir âyette de kāhir sıfatı insanlara izâfe edilmiştir (M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “ḳhr” md.). Allah’a nisbet edilen kahhâr isimlerinin hepsi vâhid isminden hemen sonra yer almıştır.
el-Kahhâr (الْقَهَّارُ) : Yenilmeyen, dilediğini yerine getiren, kendisine her şeyin boyun eğdiği yegâne kudret ve tasarruf sahibi.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…