Tekamül etmek ve tekabül etmek kavramları, farklı açılardan ele alınan ve insanoğlunun gelişim sürecini ifade eden iki terimdir. Tekamül etmek, gelişmek, olgunlaşmak ve evrilme anlamına gelirken, tekabül etmek ise denk düşmek, karşılık gelmek anlamını taşır.
İnsanoğlunun tekamül etmesi, yaşam boyu süren bir süreçtir ve her bireyin kendi içsel gelişimine bağlı olarak gerçekleşir. İnsan, farklı deneyimler, zorluklar ve öğrenmeler sonucu ruhsal olarak büyüyerek olgunlaşır. Kendini anlama, kabul etme ve içsel dönüşüm ile bu süreç gerçekleşir.
Tekabül etme ise, bireyin çevresi, toplum ve doğa ile etkileşimini ifade eder. İnsanoğlu, dış dünyaya verdikleri tepkilerle, çevresiyle uyum içinde olabilir veya bunun tam tersi bir durumla karşılaşabilir. İnsanın tecrübe ettiği olaylara, sınırlamalara ve zorluklara karşı gösterdiği tepkiler, onun nasıl tekabül ettiğini gösterir.
Tekamül etmek ve tekabül etmek kavramları, birbirini tamamlayan ve birbirinin devamı olan süreçlerdir. İnsan, içsel dönüşüm yaşayarak tekamül ederken, aynı zamanda çevresiyle de etkileşim halindedir. İnsanın tekamül süreci, çevresine ve deneyimlerine göre şekillenir ve onun gelişimine katkıda bulunur.
Ancak, bu sürecin her birey için farklı olabileceği de unutulmamalıdır. Her insanın yaşadığı deneyimler, yetenekleri ve farklılık gösterebilir. Bu nedenle, tekamül etme ve tekabül etme kavramları, kişisel ve toplumsal olarak herkesin farklı alanlarda kendini geliştirdiği ve uyum sağladığı bir dizi süreci ifade eder.
Sonuç olarak, tekamül etmek ve tekabül etmek, insanın kendini geliştirme ve dış dünyayla uyum sağlama süreçlerini ifade eden kavramlardır. İnsanın içsel dönüşümüyle birlikte yaşadığı çevreyle uyum içinde olması, onun olgunlaşması ve evrilmesi için önemlidir. Her bireyin bu süreçte kendi yolunu bulması ve kendi potansiyelini gerçekleştirmesi, tekamül etme ve tekabül etme kavramlarının temel amacıdır.
karşılık olmak, denk gelmek, tekabül etmek.
Sözlükte tekābül “iki şeyin birbirine karşı olması; aynı açıdan, aynı zamanda ve aynı konuda bir araya gelmemesi” demektir (Fârâbî, Kitâbü’l-Maḳūlât, I, 118; İbn Sînâ, eş-Şifâʾ el-Maḳūlât, s. 241).
TDK’ye göre tekabül kelimesinin anlamları şöyledir: – Karşılık olma, karşılama, yerini tutma. – Karşı olum.8 Tem 2021
Amelî ve fıkhî alanda tarih boyunca pek çok mezhep ortaya çıkmış, bunlardan Hanefilik, Malikilik, Şafiîlik, Hanbelilik ve Caferilik günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir. Bunlardan ilk dördü Sünnilerin, Caferilik ise Şiilerin mezhebi olmuştur.
Amelî ve fıkhî alanda tarih boyunca pek çok mezhep ortaya çıkmış, bunlardan Hanefilik, Malikilik, Şafiîlik, Hanbelilik ve Caferilik günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir.
SUAL : Amelde mezhebin nedir ve imâmı kimdir? CEVAP : Hanefî mezhebidir ve imâmı İmâm-ı Âzam Hazretleridir.
Sünni fıkıh mezhepleri Hanefi mezhebi: İmam Ebu Hanife’nin adını taşıyan mezheptir. Şafii mezhebi: İmam Şafii’nin adını taşıyan mezheptir. Maliki mezhebi: İmam-ı Malik’nin adını taşıyan mezheptir. Hanbelî mezhebi: İmam Ahmed İbni Hanbel’nin adını taşıyan mezheptir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…