Tehafüt, Arapça kökenli bir kavramdır ve Türk dilinde “yok oluş” veya “kayboluş” anlamına gelmektedir. Tehafüt kavramı, özellikle modern felsefe ve sosyal bilimlerde kullanılmaktadır ve genellikle bir şeyin varlığının sona erme sürecini ifade etmek için kullanılır. Tehafüt, bir varoluşun veya bir şeyin önceden var olduğu halde sonradan yok olması anlamına gelir.
Tehafüt felsefi tartışmalarda genellikle gerçeklik, nesnelerin doğası ve insan bilincinin doğası gibi konularla ilişkilendirilir. Tehafütün varoluşsal bir sorun olarak ele alındığı durumlarda, varlığın yokluğa dönüşümüne ilişkin fikirler üzerine odaklanılır. Bu noktada bazı felsefecilerin düşüncesi, varlıkların zaten içinde bulunduğumuz dünyada bile geçiciliğe sahip olduğudur. Tehafüt kavramı, doğal olarak var olan şeylerin sonradan ölüm, bozulma veya tamamen kaybolma gibi süreçlere maruz kaldığını kabul eder.
Sosyal bilimlerde ise tehafüt, toplumsal yapıların, değerlerin veya kültürel pratiklerin zaman içinde kaybolma sürecini ifade eder. Bu kayboluş, genellikle teknolojik gelişmeler, sosyal değişiklikler veya demografik faktörler gibi dış etkenlerin sonucu olarak ortaya çıkar. Tehafüt, sosyal teorilerin ve araştırmaların merkezinde yer alan bir kavramdır ve toplumların dinamiklerini ve gelişimini anlamak için kullanılır.
Sonuç olarak, tehafüt kavramı, felsefe ve sosyal bilimlerde önemli bir yere sahiptir ve bir şeyin varlığının sona erme veya kaybolma sürecini ifade etmektedir. Tehafüt, doğal olarak var olan nesnelerin veya toplumsal yapıların geçiciliğini ve değişimini anlamak için kullanılan bir terimdir. Bu kavram, insanların dünyaya, toplumlara ve kendi varlıklarına ilişkin derinlemesine düşünmelerine olanak sağlamaktadır.
Özet: İmam Gazâlî ve İbn Rüşd gibi İslam bilginleri, İslam dininin temel inanç esaslarını tevhit, nübüvvet ve ahiret olarak sıralamışlardır.
Tehâfütü’l-Felâsife (Arapça: تهافت الفلاسفة Türkçe: Filozofların Tutarsızlığı), Eş’ariyye mezhebinden İmam El Gazali’nin 11. yüzyıla ait ve İbn-i Sina’nın erken dönem islâm felsefesini eleştirdiği ünlü eseridir. Kitabın başında Maksadü’l Felâsife adı ile İbn-i Sina’nın felsefe doktrini özetlenir.
İslâm toplumunda Aristo sistemini temel alan felsefî hareketlere verilen ad. III. yüzyılda ortaya çıkan, Batı Ortaçağ ve İslâm düşüncesini etkileyen felsefe okulu.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…