Tasavvuf, İslam geleneğinde yer alan mistik bir yolculuktur ve “hac” bu yolculuğun bir parçasıdır. Hac, İslam’ın beş şartından biri olan “hac farizası”nın yerine getirilmesidir. Hac, her sene Mekke’ye yapılan bir ziyarettir ve Müslümanlar için kutsal bir ritüeldir.
Tasavvufta hac, dışsal bir seyehat olarak kabul edilmez, ancak içsel bir yolculuktur. Hac, manevi bir deneyim olup hedefi, Allah’ın huzurunda öz saygısını yeniden bulmaktır. Bu yolculuk, kalbe ve ruha yönelik bir arayıştır.
Hacın tasavvufi boyutu, kişinin nefsini aşma çabasıdır. Nefsi aşmak, kişinin iç dünyasını keşfetmesi, günahtan kaçınması ve Allah’a yönelmesidir. Bu yaklaşım, kişinin bireysel gelişimi, ruhani bir deneyim yaşaması ve tanrısal aşka ulaşması hedeflenir.
Tasavvufta, hacılar, maddi dünyadan soyutlanarak Allah’ın kutsallığını deneyimlemek üzere Mekke’ye giderler. Hac sırasında, hacılar tüm dünyevi bağlardan arınır, dualar eder, tövbelerini sunar ve Allah’a yönelirler.
Hac sırasında yapılan ibadetler, tasavvufi bir anlayışa sahip kişiler için daha derin bir anlama sahiptir. Örneğin, Safa ve Merve arasında yapılan sa’y ritüeli, kişinin üzerindeki kirlerden arınma sürecini simgeler. Arafat’ta yapılan dua, kişinin Allah’a samimi bir şekilde yönelmesini temsil eder.
Hacın tasavvufi boyutu, kişinin arınması, kendini tanıması ve Allah ile bağının kuvvetlenmesi üzerinde yoğunlaşır. Bu yolculuk, kişinin içsel hayatını keşfetmesine yardımcı olarak derin bir dönüşüm ve ruhani bir deneyim sağlar.
Sonuç olarak, tasavvufta hac, içsel bir yolculuk ve manevi bir deneyim olarak kabul edilir. Hac, kişinin nefsini aşma, Allah’a yönelme ve bireysel gelişme sürecidir. Hacılar, bu yolculuk sırasında kalplerini arındırır, duygusal bir dönüşüm yaşar ve Allah’ın kutsallığını deneyimlerler.
Hac; Kâbe’nin yanı sıra diğer bazı kutsal yerlerin birlikte ziyaret edilmesi, umre ise sadece Kâbe ziyareti olarak tanımlanır. Hac; Kur’ân’da Hac Sûresi’nin 28. âyetinde Müslümanların çeşitli yararlar için Kutsal Ev’i ziyareti olarak tarif edilir.
Arapça’da “gitmek, yönelmek; ziyaret etmek” anlamlarına gelen hac kelimesi, fıkıh terimi olarak imkânı olan her müslümanın belirlenmiş zaman içinde Kâbe’yi, Arafat, Müzdelife ve Mina’yı ziyaret etmek ve belli bazı dinî görevleri yerine getirmek suretiyle yaptığı ibadeti ifade eder.
Hac kavramıyla doğrudan ilişkili olan ve sözlükte ziyaret etme, bir yeri imar etme anlamlarında kullanılan Umre kelimesi dinî bir terim olarak “belirli vakitlere bağlı olmaksızın ihrama girerek sadece Kâbe’nin tavaf edilmesi ve Safa ile Merve arasında sa’y yaparak (gidip gelerek) yerine getirilen ibadeti” ifade eder.
Hac veya hacc kelimesi Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Böylece Türkçede hac ismi hem İslam’daki hac ibadetini hem de genel olarak dinî sebepli ziyaret ve yolculukları ve bu tip ibadetleri, belirli bir din gözetmeksizin, tanımlar.
Sözlükte “şiddetle ayıplamak, suçluyu cezalandırmak” anlamındaki nakm (nükūm) kökünün “iftiâl” kalıbından türemiş bir sıfat olan müntakım “yadırgayıp ayıplayan, suçluyu cezalandıran, öç alan” mânalarına gelir (İbnü’l-Esîr, en-Nihâye, “nḳm” md.; Lisânü’l-ʿArab, “nḳm” md.).
Müntakım; (İntikam alan): Yadırgayıp ayıplayan, suçluyu cezalandıran, öç alan. O, Suçluları hak ettikleri şekilde cezalandırandır.20 May 2022
– Her gün düzenli olarak “Ya Müntakim” diyerek teşbih yapan kişiye kötülük uğramaz. – Bu esmayı her gün okuyan kimse; zalimin şerrinden, düşmanın hasedinden başına gelebilecek her türlü kötülükten korunur.17 Nis 2020
Her gün 630 kere El- Müntekim esmasının okunması ile kişiye kimse hiçbir şekilde zarara veremez. Zarar vermeye çalışanları Allah zarara uğratır. Kahır ve helak edilmiş olan bir kişiye 7 gece devamlı 3969 defa El- Müntekim okumak ve sonunda da Ya rabbi- Ya Cebbar-Ya müntekim sana sığınıyorum denilmektedir.13 Ara 2023
El-Müntakim ismi azamı, Allah’ın suçluları adaleti ile cezaya çarptıran olduğunu ifade etmektedir. Bu kapsamda, Allah kendisine isyan edenleri ve azgınları şiddetli bir biçimde cezalandırmaktadır. Allah’a bu esma ile dua eden bir acizin intikamını Allah onun yerine almaktadır.17 Nis 2020
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…