Tasavvuf düşüncesi, İslam’ın mistik ve içsel bir yorumunu sunan bir felsefi akımdır. Sözcük anlamı olarak tasavvuf, Arapça “suf” kökünden gelmektedir ve “temizlenme, saf olma” anlamına gelir. Bu düşünce akımı, Tanrı’ya daha yakın olabilmek, Bilginin gönüldeki tecrübesini artırmak ve ruhani bir deneyim yaşamak için içsel bir yolculuğa işaret eder.
Tasavvufun kökeni İslam peygamberi Muhammed’in hayatına kadar uzanır. İslam öğretilerini sadece akılla anlamaya değil, onları kalp ve ruh seviyesinde de deneyimlemeye vurgu yapar. Bu nedenle tasavvufçular genellikle meditasyon, zikir ve düşünce egzersizleri gibi uygulamalara odaklanırlar.
Tasavvufun temel prensiplerinden biri tefekkürdür. Tasavvufçular, Tanrı’yı anlamak ve onunla birlikte olmanın yollarını düşünme ve araştırma yoluyla bulmaya çalışırlar. Kalp, akıl ve nefis arasındaki dengeyi sağlamak, ahlaki bir yaşam sürmek ve acıma, sevgi, sabır gibi değerleri benimsemek de tasavvufun odak noktaları arasındadır.
Tasavvuf düşüncesi aynı zamanda insanın dünyevi arzularından arınma, maddi bağımlılıklardan kurtulma ve içsel bir barış ve huzur bulma yolculuğudur. Bu yolculuk, insanın kendini ve kutsalı anlamlandırmaya yönelik derin bir arayıştır.
Tasavvuf, aynı zamanda bir tarikat sistemi içinde de gelişmiştir. Tarikatlar, insanların tasavvuf yoluna girmeleri ve rehberlik almaları için kurulmuş topluluklardır. Bu tarikatlarda yöntemler, ritüeller ve semboller kullanılır. Tarikatlara katılanlar, ustalarıyla bir bağ kurar ve onların önderliğinde manevi gelişimlerini sürdürürler.
Sonuç olarak, tasavvuf düşüncesi İslam’ın içsel, mistik ve manevi boyutlarını keşfeden bir akımdır. İnsanları maddi dünyanın sınırlılıklarından kurtarmak için içsel bir arayışa yönlendirir ve Tanrı ile birlikte olmanın yollarını bulma amacı taşır. Bu düşünce akımı, meditasyon, zikir ve manevi rehberlik gibi uygulamalar ile derin bir içsel deneyimi hedefler.
İnsan, tasavvuf düşüncesinde, vücûd şehrinde kendi varlık dairesini yok bilen, etrafındaki eşyadan Allah’ın azâmetini müşâhede eden “insan-ı kâmil” olarak idealleştirilmiştir. Bu tabir Kur’an-ı Kerim’de geçmediği gibi, ilk sûfîler tarafından da kullanılmamıştır.
Tasavvuf kelimesinin birden çok anlamı bulunuyor. Her anlamı birbirleri ile bağlantılıdır. Tasavvuf kelimesinin bir diğer anlamı ise Resullullah sallahi aleyhi ve sellam’in hayatını örnek alıp, o hayata örnek olarak yaşamak ve Resullullah’ın yolundan giderek Allah’a teslim olmak anlamı da çıkmaktadır.11 May 2020
Kişinin nefsini terbiye etmesi, ıslah etmesi, varlıktan geçerek Allah’a kavuşması amacını güden tasavvuf, kaynağı Kur’an ve hadis olmakla beraber, ortaya çıktığı dönemdeki ilimlerden (hadis, fıkıh, kelam gibi) de etkilenen ve İslâm âleminde doğup gelişen rûhî ve mânevî hayat tarzıdır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…