Tahayyür, Arap edebiyatında ve felsefesinde kullanılan bir terimdir. Bu kelime, “hayal etmek” veya “bütün olarak düşünmek” anlamına gelir. Tahayyür, bir kişinin kendisini başka bir yerde veya başka bir durumda hayal etmesi veya düşünmesi anlamına gelir. Bu kavram, insanların gerçek dünyadan uzaklaşarak hayal dünyasında geçici bir kaçış yapmasını ifade eder.
Tahayyür kavramı, Arap edebiyatında önemli bir tema olarak kabul edilir. Birçok şair ve yazar, eserlerinde tahayyürü kullanarak gerçek dünyadan kaçışı ve hayal dünyasında özgürce dolaşmayı betimlemiştir. Tahayyür, sanatın ve edebiyatın yaratıcı gücünü ortaya çıkaran bir araç olarak görülür.
Tahayyürün felsefi boyutu da vardır. İbn Tufeyl’in “Hayy ibn Yaqzan” adlı eseri, bu kavramı derinlemesine ele alan önemli bir eserdir. Bu eserde, bir ada üzerinde tek başına yaşayan Hayy’ın iç dünyasında gerçekleştirdiği tahayyürler anlatılır. Hayy, doğal dünyayı keşfederken aynı zamanda kendini ve evrenin sırlarını anlamaya çalışır.
Tahayyürün psikolojik etkileri de vardır. İnsanların hayaller kurması ve düşüncelere dalması, zihinsel sağlık açısından önemli bir rol oynar. Tahayyür; rahatlama, yenilenme ve stresle başa çıkma gibi faydalar sağlayabilir. Ayrıca hayaller, insanların hedeflerine ulaşmaları için bir ilham kaynağı olabilir.
Tahayyür, hayal dünyamızı keşfetmemizi ve yeni perspektifler kazanmamızı sağlar. Bu kavram, insanların gerçek dünyadan kısa bir süreliğine uzaklaşarak hayal gücünü kullanabilecekleri bir alan sunar. Tahayyürün edebiyatta, felsefede ve psikolojide önemli bir yeri vardır ve insanların genel yaşam kalitesini artırıcı etkileri vardır.
(C.: Hayâlât) Zihnen tasarlanan şey. Hakikatı bilinmeyip akılla tasarlanan veya gölgeli görünen şey. * Asıl olmayan ve akıldan geçen fikir.
”Tahayyül”, Arapça kökenli bir kelimedir ve Türkçe’de “hayal etme, zihinde canlandırma, bir şeyi düşünme veya göz önüne getirme” anlamına gelir. ”Bir şeyi tasarlamak veya düşünmek” amacıyla zihinde canlandırma eylemini ifade eden bir terimdir.
Klasik şairler, kelime ve kavramlar arası ilişkiyi, renk, şekil, muhteva, mahiyet ve fonksiyon açılarından kurarak şiir söylerler. Bu ilişki kurmay- la oluşan şiir “muhayyel”, daha yoğun bir şekilde yapılan kurgulamayla söylenen şiire ise “pür-hayâl” denir.
hayran kalmak, şaşakalmak.
Her iki bölük de Nil’i Aba Adası’na çıkaran vapurdan indi ve ayrı yollardan ilerleyerek Mehdi’nin köyüne yaklaştı.
Doğudan çıktığına inanılıyor. Bazı hadislerle birleştirildiğinde, genellikle bugünkü Suudi Arabistan veya Irak olduğuna inanılan “Necid”dir. Cenneti ve cehennemi sunacak ama onun cenneti cehennem, cehennemi de cennettir.
Deccâl dünyada ne kadar kalacak? Diye sorduk. Kırk gün kalacak, diye cevap verdi; bir gün bir sene gibi, bir gün bir ay gibi, bir gün bir hafta gibi ve diğer günleri ise şu anki günleriniz gibi geçecektir, dedi…”. 20 Yazıcızâde, Muhammediyye, Fasl fî Eşrâti’s-Sâ’a, Matbaa-i Osmaniyye, s. 245.
Deccal (Arapça: المسيح الدجّال), İslam eskatolojisine göre ahir zamanda, İsa’nın ikinci kez yeryüzüne gelmesinden önce insanları dini inancından saptırarak kötülüğe ve sapkınlığa yöneltecek bir akımı, ideolojiyi ve onu kuran kişi veya kişileri belirtmek için kullanılan kavramdır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…