Tahannüs, bir kişinin bir şeyi istememesine veya arzulamamasına rağmen yapmak zorunda olduğu bir eylemi gerçekleştirme durumunu ifade eder. Bu terim, Arapça kökenli bir kelimedir ve genellikle fedakarlık anlamına gelir. Tahannüs, bir kişinin iradesi dışında bir şeyi yapma zorunluluğunun olduğu durumları ifade eder.
Tahannüs, birçok farklı durumda kendini gösterebilir. Örneğin, bir kişi bir iş yerindeki görevlerini yerine getirmek zorunda kalabilir, ancak bu görevler onun ilgi alanına veya isteklerine uymayabilir. Bir başka örnek ise aile yaşamında ortaya çıkar; ebeveynler çocukları için çeşitli fedakarlıklar yapmak zorunda kalabilirler. Tahannüs ayrıca toplumsal sorumlulukları yerine getirmek için de gereklidir. Örneğin, bir toplulukta bir günlük işe gitmek, temel ihtiyaçlarını karşılamak için para kazanmak ve ailesini geçindirmek bir kişinin tahannüs yapması gereken durumlar arasında sayılabilir.
Tahannüs, insanların hayatlarında sıklıkla karşılaştıkları bir durumdur ve genellikle günlük yaşamın bir parçası haline gelir. Ancak, bazen tahannüs zorluklar yaratabilir ve bir kişinin duygusal olarak baskı altına girmesine neden olabilir. Bu nedenle, tahannüsün yapıcı bir şekilde ele alınması önemlidir. Tahannüs durumuyla başa çıkmak için, insanların bu durumu kabul etmesi ve görevlerini yapmak için gereken motivasyonu bulması önemlidir. Ayrıca, yapılan fedakarlıkların sonunda tatmin duygusunu yaşayarak kişinin kendini ödüllendirmesi de önemlidir.
Sonuç olarak, tahannüs, bir kişinin istememesine rağmen bir şeyi yapma zorunluluğunu ifade eden bir terimdir. Günlük yaşamda sık sık karşılaşılan bir durumdur ve genellikle fedakarlık anlamına gelir. Tahannüs, hayatın çeşitli alanlarından örneklerle açıklanabilir ve insanların bu durumu nasıl ele alması gerektiği konusunda öneriler sunar.
Mutaffifin Sûresi 24, 25, 26nci âyetlerinde şöyle buyurulur: “Onları yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın”, “Sonunda misk kokusu kalan, mühürlenmiş saf bir içecekten içerler”, “İyi şeylere imrenenler, buna imrensinler”. Bu vasıflarla vasıflanmış kimseleri Cenâb-ı Hak, ebrâr olarak adlandırmıştır.
Ebrar ismi Kur’an-ı Kerim’de (İnsan Suresi 5. ayet) geçmektedir; ancak Ebrar ismini koymak caizdir. EBRAR İSMİNDE KAÇ KİŞİ VAR? Türkiye’de Ebrar ismini kullanan 51.533 kişi bulunmaktadır.
Ebrar hem kelime manası hem de Kur’an-ı Kerim de geçiyor olması sebebiyle sevilen bir isimdir. Bu isme sahip kız çocuklarının da iyi huylu olacağına inanılmaktadır. Ebrar Ne Demek? Ebrar isminin kelime manası “hayır sahibi kişi, iyi, dindar ve özü sözü bir” anlamı taşımaktadır.25 Eyl 2023
Kur’an-ı Kerim’de yer alan isimlerden birisidir. İnfitar suresinin 13. Ayetinde Ebrar kelimesi de geçmektedir. Ebrar kimselerin cennet ile mükâfatlandırılacağı söylenmiştir.9 Kas 2022
Ebrar isminin kelime manası “hayır sahibi kişi, iyi, dindar ve özü sözü bir” anlamı taşımaktadır. Kur’an’ı kerimde bu vasfa sahip kişilerin ödüllendirileceğine yer verilmiştir. Bu sebeple Ebrar ismindeki kız çocukların dürüst ve güvenilir olduğuna inanılmaktadır.25 Eyl 2023
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…