Sünnet, dinimiz İslam’ın temel kavramlarından biridir. Kelime anlamı olarak “takip etmek, izlemek” anlamına gelir. İslam peygamberi Hz. Muhammed’in sözleri, tavsiyeleri, uygulamaları ve onun yaşamından örnek alınan davranışları sünnet olarak kabul edilir.
Sünnet, İslam’ın ana kaynakları olan Kuran’ın yanında ikincil bir kaynak olarak kabul edilir. Sünnet, Kuran’ın yorumlanması, anlaşılması ve pratik hayata aktarılmasında rehberlik eder. İslam’ı yaşayan bir Müslüman için sünnet, Kuran’ın hükümlerine uymak ve peygamberin örnekliğine göre davranmak anlamına gelir.
Sünnetin önde gelen amacı, Müslümanların Allah’a yaklaşma yollarını ve günlük hayatta nasıl davranmaları gerektiğini öğretmektir. Hz. Muhammed’in sözleri ve uygulamaları, tüm Müslümanlara örnek oluşturur ve İslam’ın evrensel prensiplerini açıklar.
Sünnet, fıkhın (İslam hukuku) ve hadislerin (Hz. Muhammed’in sözlerinin ve uygulamalarının kaynakları) temelini oluşturur. Sünnet, Hadis bilimcileri tarafından derlenen ve değerlendirilen hadisler üzerinden doğrulanır ve kaydedilir.
Sünnetin uygulanması, Müslümanların günlük hayatta ibadetlerini nasıl gerçekleştirmeleri gerektiğine dair bir rehberlik sağlar. Namaz, oruç, zekat gibi ibadetlerin yanı sıra, günlük yaşamda ahlaki ve etik değerlere uygun davranışlar konusunda da yol gösterir.
Sünnet, İslam’ın birçok farklı meşrepte ve mezhepte ortak kabul edilen bir unsurudur. Hanefi, Şafi, Hanbeli ve Maliki gibi farklı İslam mezhepleri, sünnete büyük önem verir ve Hz. Muhammed’in örnekliğine tabi olmayı benimser.
Sonuç olarak, sünnet İslam’ın ana kaynaklarından biridir ve Hz. Muhammed’in sözlerini, tavsiyelerini ve uygulamalarını içerir. Sünnet, Müslümanları Allah’a yaklaşma yolları konusunda aydınlatır ve günlük hayatta nasıl davranmaları gerektiğini gösterir. İslam’ın felsefesini, ibadetlerini ve ahlaki değerlerini anlamak için sünnete başvurulması önemlidir.
İslam dininde peygamber Muhammed’in farz olarak tanımlanan Kur’an emirleri dışındaki davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğuna inanılan söz (kavli sünnet, hadis), fiil (eylem) ve takrirlerine (susarak onaylama) verilen addır. Fıkıh’ta Ef’ali mükellefin’den sayılır.
İslam dininde peygamber Muhammed’in farz olarak tanımlanan Kur’an emirleri dışındaki davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğuna inanılan söz (kavli sünnet, hadis), fiil (eylem) ve takrirlerine (susarak onaylama) verilen addır. Fıkıh’ta Ef’ali mükellefin’den sayılır.
Sünnetin başlıca iki gerekçesi vardır, tıbbi gereklilik ve toplumun sosyal ve dini nedenlerden dolayı istekli olması.
İslam dininde peygamber Muhammed’in farz olarak tanımlanan Kur’an emirleri dışındaki davranışları ve herhangi bir konuda söylemiş olduğuna inanılan söz (kavli sünnet, hadis), fiil (eylem) ve takrirlerine (susarak onaylama) verilen addır.
Peygamber’le buluştular. “Hiçbir şeyi Allah’a eş koşmayacaklarına, hırsızlık ve zina yapmayacaklarına, çocuklarını öldürmeyeceklerine, birbirlerine iftira etmeyeceklerine, emirlerine uyacaklarına” dair Hz. Peygamber’e söz verdiler ve ona biat ettiler.
– Useyd b. Hudayr,
– Ebu’l-Heysem Malik b. Teyyihan,
– Seleme b. Selâme. Harise b. Haris, b. Hazrec, b. Amr, b. …
– Zuheyr b. Râfi’
– Ebu Bürde b. Niyar,
– Nüheyr b. Heysem. Amr b. Avf, b. Malik, b. Evs oğullarından:
– Sa’d b. Hayseme,
– Rifâa b. Abdulmünzir,
Peygamber’le buluştular. “Hiçbir şeyi Allah’a eş koşmayacaklarına, hırsızlık ve zina yapmayacaklarına, çocuklarını öldürmeyeceklerine, birbirlerine iftira etmeyeceklerine, emirlerine uyacaklarına” dair Hz. Peygamber’e söz verdiler ve ona biat ettiler.
Peygamber, henüz Müslüman olmamış fakat kendisini kollayan amcası Abbas ile Akabe’ye gitti. Biatta Medineliler Peygamber’i yalnız bırakmayacaklarına dair söz verdiler. İkinci Akabe Biatı Medine İslam Devleti’nin temeli olma özelliği ve Dar’ul Harp ve Dar’ul İslam fıkhı açısından oldukça önemlidir.
Akabe Biatları (“Akabe Bey’atları” veya “Akabe Sözleşmesi” olarak da bilinir), İslam peygamberi Muhammed ile Medineli bir topluluk arasında yapılmıştır. Mekke’nin 2 kilometre yakınlarında bulunan Akabe adındaki bölgede gerçekleştiği için bu ismi almıştır. Ürdün’deki Akabe ile karıştırılmamalıdır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…