Şeyh Şabanı Veli, Mevlevi tarikatının önemli mürşitlerinden biridir. Doğum tarihi hakkında kesin bilgiler bulunmamakla birlikte, 13. yüzyılın sonları ya da 14. yüzyılın başlarında yaşadığı düşünülmektedir. Kendisi, Anadolu’nun mistik şehirlerinden biri olan Konya’da faaliyet göstermiştir.
Şeyh Şabanı Veli’nin mürşidi, dönemin ünlü sufilerinden olan Mevlana Celaleddin Rumi’dir. Rumi’nin müridi olarak yetişmiş ve onun görüşleri doğrultusunda ilerlemiştir. İlahi aşk, sevgi ve birlik fikirlerine önem veren Şeyh Şabanı, bu değerleri öğrencilerine aktarmış ve tarikatın yayılmasına büyük katkı sağlamıştır. Onun öğretileri, ibadet, zikir ve sema gibi ritüeller üzerine kuruludur.
Şeyh Şabanı Veli, öğrencilerine diğer insanlara karşı hoşgörü, sevgi ve saygı göstermeyi öğretmiştir. İnsanların birbirlerine destek olması gerektiğine ve içsel bir dönüşümün başarıya ulaşabilmesi için manevi bir rehberin yol göstericiliğinin şart olduğuna inanmıştır. Bu nedenle, seminerler, sohbetler ve yapılan zikirlerle öğrencileriyle sürekli iletişim halinde olmuştur.
Şeyh Şabanı Veli’nin yaklaşık 93 yaşında vefat ettiği bilinmektedir. Ölümünden sonra doyduğu Mevlana Celaleddin Rumi gibi Şeyh Şabanı Veli de birçok şiir bırakmış ve bu şiirler tarikatın hükümete açık olan bütün bilgilerine yer vermiştir. Bu şiirlerinde insanın iç dünyasının önemini vurgulamış ve insanın kendini tanıması, ruhani yolculuk ve manevi gelişimi konularını ele almıştır.
Bugün Şeyh Şabanı Veli’nin mürşidi olarak kabul edilenlerin sayısı oldukça fazladır. Onun öğretileri, Mevlevi tarikatının temel dinamiklerinden biri haline gelmiş ve tarikatın devamını sağlamıştır. Şeyh Şabanı Veli, insanlara sevgi, hoşgörü ve manevi bir bağlantıyla yaşama perspektifi sunan bir mürşit ve öğretmendi.
Şâbân-ı Velî (1481?, Hanönü, Kastamonu – 4 Mayıs 1569, Kastamonu) Halveti Tarikatı’nın, Cemaliyye şubesi’nin, Şabaniyye kolu’nun kurucusu mutasavvıf evliyadır.
Şeyh Şaban-ı Veli, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Hacı Bektaş-ı Veli ve Hacı Bayram-ı Veli ile Anadolu’nun büyük evliyalarından biri olarak kabul ediliyor.2 May 2019
Kastamonu’da XVI. yüzyılda inşa edilen külliye. Hisarardı mahallesinde yer alan, esasını tekkenin oluşturduğu külliye cami, türbe, kütüphane, matbah, şadırvan ve iki dergâh evinden meydana gelmiştir.
Bir rivayete göre 918/1512 yılında vefat eden ve Kastamonu’nun İsfendiyar Mahallesi’nde kain Abdürrezzak Camii Türbesi’nde medfun bulunan Osman oğlu Hoca Veli’den tefsir ve hadis dersleri okuduğu hatta kastamonu’daki tahsili sırasında kendisinden icazet aldığı bilinir.
Arapçada tamlamanın ögelerinden tamlanana muzâf (فاضُم), tamlayana muzâfu’n-ileyh ( هيلإ فاضُم) adı verilir. Türkçedekinin tersine Arapçada önce tamlanan, sonra tamlayan kullanılır.
Sahih ve hasen hadisin şartlarından birini ya da birkaçını taşımayan rivayetler için kullanılan hadis terimi. Bu form aracılığıyla, sadece OSMANLILAR//8-mali-yapi maddesi ile alakalı mesajların iletilmesi rica olunur.
– kapının kolu (belirtili)
– kolyenin boncuğu (belirtili)
– Görkem’in ceketi (belirtili)
– portakal suyu (belirtisiz)
– ekmek dolabı (belirtisiz)
– Çocuğun sırt çantası (zincirleme)
– sizin eviniz (belirtili)
Muzaf: tamlanan; muzâfun ileyh ise tamlayandır.12 Şub 2020
Muzaaf fiiller, kök harflerinin ikisi aynı ve yan yana olan fiillerdir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…