Selsebil, İslam mitolojisinde yer alan sonsuz meyve ağacının adıdır. Bu ağaç, cennete giren kişilere her türlü hazzı ve nimeti sunar. Selsebil, Kur’an’da “Jannetissiz Şimal” olarak da adlandırılan cennetsel bir kaynak olarak geçmektedir.
Selsebil, cennet bahçesinde özel bir yere sahip olan bir ağaçtır. Ağaçtan akan sular, cennetin muhteşem güzelliklerine katkıda bulunur. Selsebil, cennetin özel bir köşesinde yer aldığı için sadece seçilmiş kişilere erişim imkanı tanır.
Selsebil, cennetteki her meyve ağacından farklıdır çünkü bu ağaç, ebedi yaşamın kaynağı olarak kabul edilir. Ağacın yapraklarından akan suların içilmesiyle hayat sonsuzluğa doğru uzanır. Aynı zamanda bu sudan içen kişi, hiç yaşlanmayacak ve her daim genç kalacaktır.
Selsebil ağacı, İslam mitolojisindeki diğer ağaçlardan da ayrılır. Diğer ağaçlar meyve verirken, Selsebil ağacının meyveleri sadece keyif için vardır. Selsebil meyvelerinin lezzeti ve tadı dünyadaki hiçbir şeye benzemez. Bu meyveler, sonsuz bir rahatlama ve mutluluk hissi verir.
Selsebil, İslam inancında cennetin büyüleyici güzelliklerinden sadece bir tanesidir. Cennette yer alan birçok nimet, sınırsız hayal gücünü zorlar. Selsebil, cennet bahçesinin merkezinde yer alması ve hayat kaynağı olarak kabul edilmesi nedeniyle cennete gidenlerin büyük bir ilgisini çeker.
Sonsuz bir yaşam, eşsiz güzellikler ve keyifli anlarla dolu bir cennet düşlemi, Selsebil ağacıyla gerçekleşir. Bu eşsiz ağaç, cennetin halkının sonsuz bir zevk ve mutluluk içinde yaşamasını sağlar. Selsebil, ilahi bir armağandır ve cennetin en değerli hazinesidir.
Cennetin pınarlarından birinin ismi veya sıfatı. Bütün dinî inanışlara göre müminlerin ölümden veya kıyametin kopmasından sonra sonsuz mutluluk içinde yaşayacakları yer.
Cevâz – جواز [ جَ ] (ع اِ) روا.
Kur’ân-ı Kerîm’de İnsân sûresinde geçen (76/18) selsebîl kelimesi cennetteki berrak bir su kaynağını, Osmanlı mimarlık terminolojisinde göze ve kulağa huzur verecek biçimde düzenlenmiş yapay çağlayanları ifade eder.
Kur’ân-ı Kerîm’de İnsân sûresinde geçen (76/18) selsebîl kelimesi cennetteki berrak bir su kaynağını, Osmanlı mimarlık terminolojisinde göze ve kulağa huzur verecek biçimde düzenlenmiş yapay çağlayanları ifade eder.
Mustafa Asım Köksal Rahmetullahi Aleyh son dönem ehli sünnet alimlerinin yükseklerindendir. Hilm ve tevazu ile yaşamış, son anlarına kadar, ilerlemiş yaşına rağmen ilim ve irşaddan geri kalmamıştır.
Mustafa Asım Köksal (d. 5 Eylül 1913, Develi – ö. 28 Kasım 1998, Ankara), İslam tarihi yazarı, şair, mutasavvıf. 31 yıl boyunca Diyanet İşler Başkanlığı’nda çalışmıştır.
Mustafa Asım Köksal (d. 5 Eylül 1913, Develi – ö. 28 Kasım 1998, Ankara), İslam tarihi yazarı, şair, mutasavvıf. 31 yıl boyunca Diyanet İşler Başkanlığı’nda çalışmıştır.
Büyük dedelerine nisbetle Pîr Velî oğulları diye bilinen bir aileye mensuptur. İlk öğrenimini Develi Merkez Numune Mektebi’nde tamamladı (1927).
1976 yılında Ankara’da doğdu.4 Şub 2020
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…