Saltanat hilafet, İslam dünyasında Osmanlı İmparatorluğu döneminde uygulanan ve İslam toplumunda dini ve siyasi liderlik rolünü ifade eden bir sistemdir. Hilafet, İslam peygamberi Muhammed’in vefatından sonra İslam toplumunun lideri olarak atanan kişinin görevi olarak ortaya çıkmıştır.
Saltanat hilafeti, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nun merkeziyetçi yönetim anlayışına dayanan bir sistem olarak kurulmuştur. Hilafet makamı, İslam toplumunda dini liderlik rolünü ifade ederken, Osmanlı Sultanı da siyasi liderlik rolünü üstlenirdi. Bu şekilde, Osmanlı İmparatorluğu dini ve siyasi gücü bir arada tutarak İslam dünyasını yönetmiştir.
Saltanat hilafeti, Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı dönemlerinde farklı şekillerde uygulanmıştır. Sultan, hem dini liderlik rolünü hem de siyasi liderlik rolünü üstlenerek, İslam hukukunu yönetmiş ve fetvalar vermekte yetkili olmuştur. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu ve özellikle İstanbul’da otorite ve itibarın sembolü haline gelmiştir.
Ancak, 20. yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamasıyla beraber, saltanat hilafeti de tartışmaların odağı olmuştur. Hilafet makamıyla ilişkilendirilen sorunlar ve tartışmalar, İslam dünyasında modernleşme ve ulusal bağımsızlık hareketlerinin etkisiyle yoğunlaşmıştır.
Sonuç olarak, saltanat hilafet, Osmanlı İmparatorluğu döneminde İslam toplumu üzerinde dini ve siyasi liderlik rolünü ifade eden bir sistemdir. Osmanlı Sultanı, hem dini hem de siyasi lider olarak görev yapmakta ve İslam dünyasını yönetmektedir. Ancak, 20. yüzyılda saltanat hilafeti tartışmalara neden olmuş ve sonunda Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküşüyle son bulmuştur. Son olarak, saltanat hilafeti, İslam dünyasında tarihsel bir öneme sahip olan bir dönemi ve yönetim sistemi ifade etmektedir.
Hilafet, İslâm şeriatının hükümlerinin hakim kılınıp tatbik edilmesi ve dünyadaki tüm Müslümanların önderi olarak tanımlanmaktadır. İslam âlemi için oldukça önemli olan “hilafet” konusu, düşünce dünyamızı derinden etkileyen ve üzerinde yıllardır önemle durulan bir konudur.26 Ara 2019
Hilafet şûra esasına dayanır. Yani halife müslümanların istişâresi ve seçimi (bey’at) sonucunda işbaşına gelir. Saltanatta ise buna yer yoktur. Saltanat babadan oğula geçen bir hak olarak kabul edilir.
Kelime anlamı “birinin yerine geçmek, bir kimseden sonra gelip onun yerini almak (halef olmak), birine vekâlet etmek, temsil etmek” olan hilâfet, terim olarak Hz. Peygamber’den sonra onun siyasî-idari görevlerini üstlenen devlet başkanlığı kurumunu ifade eder.
Peygamber’in yerine geçerek onun dünyevî otoritesini temsil etmesi, yeryüzünde dinin hükümlerini uygulamak, dünya işlerini düzene sokmak üzere Allah’ın yeryüzündeki hâkimiyetini veya bütün müminlere ait olan hilâfet ve yetkiyi temsil etmesi gibi sebeplerle açıklanır.
Âişe (r.a.) şöyle anlatır: “Resûlullah’a, ‘Bir kimse uykudan uyandıktan sonra çamaşırında ıslaklık bulsa, ancak ihtilam olduğunu hatırlamasa (yıkanması gerekir mi?)’ diye soruldu. O da ‘Evet, yıkanmalıdır!’
Şehvetsiz gelen meni guslü bozmaz ancak bu gelme mesela şehvetli boşalmadan bir saat sonra olmalıdır ki, şehvetli boşalmanın uzantısı olmasın.
Fakat idrarını yaptıktan veya epeyce yürüdükten veya uyuduktan sonra şehvetsiz olarak gelecek meni guslü gerektirmez. Çünkü bu durumda o meni, yerinden, şehvet olmaksızın ayrılmış bulunur. Yine bir kadından, yıkandıktan sonra, kocasının menisi çıkacak olsa, tekrar gusletmesi gerekmez.24 Kas 2011
Evli erkeklerde değerler, 19 yaşındakiler için ortalama haftada 0,23 kez (ayda yaklaşık bir kez), 50 yaşındakiler içinse haftada 0,15 (yaklaşık her iki ayda bir) arasında değişmektedir. Dünyanın bazı bölgelerinde gece emisyonları daha yaygındır.
Anasayfa / TEMİZLİK (TAHARET) / Gusül / İhtilam olmak guslü gerektirir mi? İhtilam olmak guslü gerektirir mi? Bir kişi ihtilam olsa ancak uykudan uyandığında üzerinde veya çamaşırında ıslaklık görmese gusletmesi gerekmez (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/164).
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…