Sabetaycılık, Osmanlı İmparatorluğu döneminde ortaya çıkan ve Yahudi-Kripto Musevi olan Sabetay Sevi’nin liderliğinde oluşan bir harekettir. 17. yüzyılda yayılan bu mezhep, sahip olduğu iddialar ve öğretileriyle dikkat çekmiştir.
Sabetaycılığın kökeni, Sabetay Sevi’nin dönüşümüyle başlamaktadır. İddialara göre, Sevi, İstanbul’da yaşayan bir Kripto Musevi ve Rahip olan Mordecai’nin oğludur. 1666 yılından itibaren, kendisini İstanbul halkına mesih olarak ilan etti ve bir takım garip davranışlar sergilemeye başladı. Bu durum, dönemin liderleri tarafından önceleri hoş karşılanmasa da, hızla yayılan hareket taraftar bulmaya başladı.
Sabetaycılığın ayrıldığı noktaların başında, dinin temel prensiplerine dair sapmalar gelmektedir. Sevi ve takipçileri, İslam ve Yahudi dinlerinin öğretilerini birleştirmişlerdir. Şeriat Kanunlarını kabul etmeyen Sabetaycılar, diğer din mensuplarıyla evlenme, domuz eti yeme gibi dini yasakları da ortadan kaldırmışlardır. Bu durum, hareketin diğer dinlerin inançlarını ve ritüellerini benimsemesi anlamına gelmektedir.
Bunun yanı sıra, Sabetay Sevi’nin İslam dünyasının liderlerini etkilemeye çalışması, hareketin diğer Yahudi gruplar tarafından reddedilmesine sebep olmuştur. Sevi’nin Müslüman liderlerle ittifak arayışı, Sabetaycıları diğer Yahudi cemaatlerinden ayrı bir konuma sokmuştur.
Sabetaycılığın diğer bir ayırıcı özelliği, gizlilik ve kripto uzmanlığıdır. Sabetaycılar, toplumların içinde gizlice yaşayarak varlıklarını sürdürmeye çalışmışlardır. Ancak bu durum, grup üyelerinin kimliklerini ortaya çıkarmaları durumunda ağır cezalara maruz kalabileceklerini de beraberinde getirmiştir.
Sonuç olarak, Sabetaycılık hareketi, Sabetay Sevi’nin liderliğinde ortaya çıkan ve Yahudi-Kripto Musevi olan bir mezheptir. Hareket, dinin temel prensiplerinden sapmalar, diğer dinlerin inanç ve ritüellerini benimseme, liderinin Müslüman liderlerle ittifak arayışı ve gizlilik gibi farklı noktalarda diğer Yahudi gruplardan ayrılmaktadır. Sabetaycılığın bu özellikleri, hareketin diğer cemaatler tarafından kabul görmemesine ve eleştiri almasına sebep olmuştur.
Ancak; Yahudi topluluklarının geçmişte yaşadıkları sosyopolitik acılarının son bulacağı inancı doğrultusunda, Yahudi din adamı Sabetay Sevi (1626-1676), Tanrı tarafından gönderilen ilahi bir kurtarıcı olduğu iddiasıyla sözde Müslümanlık üzerine belirlediği prensiplerle ‘Dönmelik’ mezhebini kurmuştur.
Dönmeler, Osmanlı İmparatorluğu’nda dışarıdan İslam’a dönen, ancak Yahudi inançlarını ve Kabalistik inançlarını gizlice koruyan bir grup Sabetaycı kripto Yahudiydi. Hareket esas olarak Selanik merkezliydi.
Dönmeler, Osmanlı İmparatorluğu’nda dışarıdan İslam’a dönen, ancak Yahudi inançlarını ve Kabalistik inançlarını gizlice koruyan bir grup Sabetaycı kripto Yahudiydi.
İslâm kültür tarihinde başka bir dinden Müslümanlığa geçenlere umumiyetle mühtedi denildiği, gerçekte müslüman değilken çeşitli mülâhazalarla kendisini müslüman gibi gösterenlere de münafık adı verildiği halde yalnız bu yahudi zümresi dönme-dönmeler ismiyle anılmıştır.
Yunus kavmini otuz üç yıl Allah’a iman etmeye davet etmiş, ancak sadece iki kişi ona inanmıştır. Hakkın emrinin kabullenilmemesine kızan Hz. Yunus kavmini terk etmiştir. Ninova’dan ayrılmak için limana vardığında hareket etmek üzere olan aşırı yolcu almış bir gemiye binmiştir.
Yûnus denize atılınca fırtına dinmiş, Rabb’in emriyle onu büyük bir balık yutmuş, Yûnus üç gün üç gece balığın karnında kalmıştır (Yûnus, bab 1). Balığın karnında iken Allah’a niyazda bulunmuş, Allah duasını kabul etmiş ve balık onu karaya kusmuştur (Yûnus, bab 2).
Nitekim balığın karnındaki aşırı sıcaklıktan elbisesi erimiş, saçları dökülmüş, böcekler de onu hırpalamıştır. Yûnus’u korumak için Allah kikayon bitkisini yaratmıştır. Yûnus sabah kalktığında baş ucunda kendini güneşten koruyan, her yaprağı bir karıştan büyük, 270 yapraklı bir bitki bulur.
Yunus kavmini otuz üç yıl Allah’a iman etmeye davet etmiş, ancak sadece iki kişi ona inanmıştır. Hakkın emrinin kabullenilmemesine kızan Hz. Yunus kavmini terk etmiştir.
Yunus (A.S.) kıssası Kur’an-ı Kerim ve Kitab-ı Mukaddes’te geçmektedir. gelecek felaketin yakın olduğunu sanıp azaptan kurtulmak için, Allah’ın hicret emri veya izni olmadan onları terk edip gitmiştir. Bu nedenle Allah tarafından balığın karnında hapisle sınanmıştır.27 Tem 2021
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…