Peygamberimiz, başını mesh etmek için farklı yöntemler kullanırdı. İlk olarak, saçlarını tarayarak düzgün bir şekilde ayırırdı. Sonra ellerini ıslatır ve başının üstünden başlayarak avuç içleriyle saçlarına dokunurdu. Saçlarını yumuşak ve nazik bir şekilde hareket ettirirken başını öne doğru eğerdi. Bu hareketlerle saçlarını düzgün ve tertemiz tutar, saç derisindeki kuruluğu giderir ve saçlarının daha sağlıklı görünmesini sağlardı.
Peygamberimiz, saçlarını mesh etmenin yanı sıra dikkat çeken bir diğer hareketi, saç diplerine parmak uçlarıyla masaj yapmaktı. Bu masaj sayesinde baş derisindeki kan dolaşımı artardı ve saç köklerinin daha güçlü olmasını sağlardı. Ayrıca, saçlı deriye yapılan masaj stresi azaltır ve rahatlama hissi verirdi.
Başını mesh etmek Peygamberimiz için sadece fiziksel bir görev değildi, aynı zamanda manevi bir anlam taşırdı. Mesih’in getirdiği bir hadis şöyle der: “Allah Rasulü, saçını mesh ederken sıklıkla Allah’ın adını zikrederdi. Bu, onun Allah’a olan bağlılığının bir ifadesiydi ve bu sadece bir basit ritüeldi. İçten bir şekilde saçlarına dokunurken Rabbine şükreder, O’na olan sevgi ve saygısını ifade ederdi.”
Peygamberimizin başını mesh etme ritüeli, onun kişisel bakımına verdiği önemi ve detaylara olan dikkatini yansıtırken aynı zamanda Müslümanlar için bir örnek haline gelmiştir. Başını mesh etmek, temizlik ve saç bakımının yanı sıra manevi bir anlam taşır. Bu ritüel, kişinin kendisine ve çevresine olan özenini gösterirken aynı zamanda Allah’a olan bağlılığını ifade etmesi anlamına gelir. Peygamberimizin bu basit ama anlamlı hareketi, hayatımızın her alanında dikkatli ve özenli olmamız gerektiğini hatırlatır.
Başın mesh edilmiş olması için ıslaklığın başın en az dörtte birine temas etmesi şarttır. Bu sebeple ıslaklığın başa temasını önleyecek nitelikteki başörtüsü, bone, peruk vb. şeyler üzerine yapılan “mesh” geçerli olmaz (Kâsânî, Bedâi’, 1/4-5; Merğinânî, el-Hidâye, 1/32).
Fakihlerin bir kısmı ise bunu caiz görmemiş, başa dolanan örgünün alt kısmının mesh edilmesi gerektiğini söylemişlerdir. Sonuç itibarıyla başın mesh edilen arka kısmı kulak hizasından aşağıda olmadığı takdirde yapılan mesh geçerli kabul edilir.28 ביוני 2022
Meshin yapılış şekli hakkında da farklı görüşler bulunmaktadır. Hanefîler’in uygulamasına göre parmak uçları birleştirilir, başparmak ve işaret parmağı yukarı kaldırılarak karşılıklı üçer parmakla başın ön tarafından enseye kadar meshedilir.
Başın mesh edilmiş olması için ıslaklığın başın en az dörtte birine temas etmesi şarttır. Bu sebeple ıslaklığın başa temasını önleyecek nitelikteki başörtüsü, bone, peruk vb. şeyler üzerine yapılan “mesh” geçerli olmaz (Kâsânî, Bedâi’, 1/4-5; Merğinânî, el-Hidâye, 1/32).
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…