Hz. Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: “İğreti saç takana da, taktırana da, bedene dövme yapana da, yaptırana da Allah lânet etsin!” [Buhârî, Libas 86, Tıbb 36; Müslim, Libas 119, (2124); Nesâî, Zinet 25, (8, 148)].23 Ara 2010
Diyanet, Hz. Peygamberin, insanın doğal yapısında değişiklikler yapılmasını hoş görmediğini, dövmeyi yapan ve yaptırana da Allah’ın rahmet etmeyeceğini bildirdiğini ifade ederek, İslamiyet’in her konuda doğallığı tavsiye ettiğini, dövmeyi de hoş karşılamadığını kaydetti.24 Tem 2007
“Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ribayı yiyeni, yedireni, riba akdini yazanı, sadakaya (zekata) mani olanı, dövme yapanı, dövme yaptıranı -hastalık sebebiyle olan hariç- hulle yapanı, hulle yaptıranı lanetledi.” (Nesâî, Zinet 25, (8, 147).2 Nis 2017
Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) ribayı yiyeni, yedireni, riba akdini yazanı, sadakaya (zekata) mani olanı, dövme yapanı, dövme yaptıranı -hastalık sebebiyle olan hariç- hulle yapanı, hulle yaptıranı lanetledi.” (Nesâî, Zinet 25, (8, 147).2 Nis 2017
Bu âyetlerde Allah’ın kâfirlere, münafıklara, zalimlere, dinî konularda yalan söyleyenlere, kasten adam öldürenlere, akrabalık bağlarını koparanlara, iftiracılara ve bozgunculuk yapanlara lânet ettiği, onlara kötü bir varış yeri olarak cehennemi hazırladığı (el-Feth 48/6) bildirilir.
Namus, insanın kişiliğini ayakta tutan ve koruması gereken temel değerdir. Namusa sahip çıkmak demek; Allahın Resulü’ne gelen inanç ve ilkelere sahip çıkmak, onları korumak ve muhafaza etmek anlamlarına gelmektedir… İslam’da cinsel ahlâk anlamında namus değil ama “ırzı korumak” kavramı kullanılmaktadır.31 May 2020
Töre ve namus suçları, namus cinayeti ya da onur suçu, aldatmak, zinâ etmek, evlenmeyi reddetmek, boşanmaya çalışmak, tecavüze uğramış olmak gibi nedenlerle, aile fertlerine yöneltilen şiddet. Batılı kaynaklarda genellikle onur suçları şeklinde adlandırılır.
Nâmus kelimesi dilimizde yaygın olarak ırz, iffet, haya, edeb, doğruluk, dürüstlük, itibâr, güvenilirlik, ahlâkî ölçülere bağlılık, emniyet, şan, şeref, temizlik gibi fazilet ve yüksek değer taşıyan hasletleri ifade etmek için kullanılır. Yunanca asıllı bir kelime olduğu söylenir.
Peygamber’in ev halkı, ailesi ve soyu demektir. Ehl-i Beyt yerine “ehl” kelimesinin eşanlamlısı olan “âl” kelimesi getirilerek Âl-i Beyt (ev halkı), Âl-i Muhammed (Hz. Peygamber’in ailesi), İtretü’n-Nebî (Hz. Peygamber’in soyu) gibi ifadeler de kullanılır.
Bir kimsenin mahrem, gizli sırları olup, işlerinin ve hâllerinin iç yüzüne vâkıf olana, onun namusu denir. Hayırlara ait gizli hâllere vâkıf olana da namus denir. Cebrail aleyhisselam, diğer meleklerce bilinmeyen vahyin sırlarına vâkıf ve mahrem olması cihetiyle ona, namus-i ekber denir. Din anlamında da kullanılır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…