Osmanlı Devleti’nin tarihinde önemli bir yere sahip olan gaza, İslam inancı temelinde gerçekleştirilen bir savaş türüdür. Gazaya katılan kişilere gazi denirken, bu savaşlarda elde edilen başarılar cihat olarak adlandırılmaktadır. Gaza, İslam Devleti’nin güçlenmesi ve yayılması amacıyla yapılan bir savaş stratejisidir.
Osmanlı Devleti, hâkimiyetini genişletmek ve İslam’ı yaymak için gaza politikasını benimsemiş ve bunun için birçok sefer düzenlemiştir. Gazalar, genellikle sınırlar ötesi bölgelerde veya diğer devletlere karşı gerçekleştirilmiştir. Bu savaşların hedefleri arasında toprak kazanımı, vergi tahsili, köle alımı gibi farklı nedenler yer almaktadır. Ayrıca, İslam inancına göre bu savaşlar, Kuran’da belirtilen emirlere uygun olarak gerçekleştirilmekte ve İslam’ın yayılmasına hizmet etmek amacı gütmektedir.
Gazalar, genellikle sert bir disiplin ve örgütlenme içinde gerçekleştirilir. İşgal edilen bölgelerdeki halk, ya İslam’a geçmeye ya da Müslümanlara vergi ödeme yükümlülüğüne sahip olur. Bu sayede Osmanlı Devleti, Müslüman nüfusunu artırırken, farklı etnik ve dini grupların da egemenliği altına girmesini sağlamıştır. Gazaların amacı, İslam’ın yanı sıra Osmanlı Devleti’nin de gücünü göstermek, güçlü bir orduya sahip olmak ve topraklarını genişletmektir.
Sonuç olarak, Osmanlı Devleti’nin tarihinde gaza, İslam inancı temelinde gerçekleştirilen bir savaş türü olarak önemli bir yere sahiptir. Bu savaşlar, İslam’ın yayılması ve Osmanlı Devleti’nin güçlenmesi için düzenlenmiştir. Gaza katılanlar gazi olarak anılırken, bu savaşlarda elde edilen başarılar cihat olarak adlandırılmaktadır. Gazalar, sert bir disiplin ve örgütlenme içinde gerçekleştirilir ve Osmanlı Devleti’nin topraklarını genişletme ve gücünü gösterme amacını taşır.
Gazâ, en basit tanımıyla “İslamiyet’i yaymak, Müslümanların yönetimindeki toprakları yahut nüfuz alanını genişletmek gibi gayretler uğrunda akınlara katılmak ve cengetmek” anlamına gelir (Kafadar, 1996: 427).
Özellikle Osmanlılar’da din için yapılan savaşı ifade eden ve bir fetih ideolojisi haline gelen terim. Nefisle mücadele, İslâm’ı tebliğ ve düşmanla savaşma anlamında kullanılan terim.
Türkçede gaz çıkarmak olarak da adlandırıldığı olur. Mide ve bağırsaklarda biriken aşırı miktardaki gazın baskı yapması sonucunda oluşur. Karındaki bu basıncın yellenme ile bertaraf edilmesi kişinin basınçtan duyduğu rahatsızlığı ortadan kaldırır.
Gaza=İslam dinini korumak ve yaymak için müslüman olmayanlara karşı yapılan savaştır.
Dolayısıyla abdestin farzlarını yapmak abdestin sahih olması için yeterlidir. Ancak sünnetler, farzlarda meydana gelebilecek eksiklikleri tamamladığı gibi elde edilecek sevabın artmasına vesile olur. Bu bakımdan abdest alırken sünnetleri kasten terk etmek mekruhtur (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/103-104).
Dolayısıyla abdestin farzlarını yapmak abdestin sahih olması için yeterlidir. Ancak sünnetler, farzlarda meydana gelebilecek eksiklikleri tamamladığı gibi elde edilecek sevabın artmasına vesile olur. Bu bakımdan abdest alırken sünnetleri kasten terk etmek mekruhtur (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 1/103-104).
Gusletmek isteyen kimse niyet ederek besmele çeker. Ellerini yıkar, vücudunda bir necaset/maddî kirlilik var ise onu temizler, avret yerlerini yıkar. Sonra sağ eli ile üç defa ağzına su vererek iyice çalkalar, daha sonra üç defa burnuna su çekerek temizler ve namaz abdesti gibi abdestini tamamlar.18 May 2020
Gusletmek isteyen kimse niyet ederek besmele çeker. Ellerini yıkar, vücudunda bir necaset/maddî kirlilik var ise onu temizler, avret yerlerini yıkar. Sonra sağ eli ile üç defa ağzına su vererek iyice çalkalar, daha sonra üç defa burnuna su çekerek temizler ve namaz abdesti gibi abdestini tamamlar.
Gusül abdesti ağza su alıp boğaza kadar çalkalamak, burna su çekmek ve bütün vücudu hiç kuru yer bırakmayacak şekilde yıkamak suretiyle alınır. Burada sayılan işlemler Hanefîler’e göre guslün farzlarıdır. Birinin eksik bırakılması hâlinde gusül geçersiz olur. Guslün bu farzlarından başka bir de sünnetleri vardır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…