Osmanlı Devleti, tarih boyunca çeşitli topraklarda hüküm süren ve oldukça geniş bir coğrafyaya yayılan bir devlet olarak bilinmektedir. Bu devletin yönetimi, imtiyazlar adı verilen bazı ayrıcalıkları belirli gruplara vermek suretiyle sağlamıştır. Osmanlı Devleti’nin ilk imtiyazı, Rûm cemaatine verilmiştir.
Osmanlı Devleti’nin sınırları genişledikçe, değişik etnik ve dini gruplardan insanlar bu topraklarda yaşamaya başlamıştır. Gayri Müslim topluluklar arasında önemli bir yer tutan Rûm cemaati, Osmanlı hükümeti tarafından korunma politikası izlenmiştir. Bu politika çerçevesinde Rûm cemaati, 1454 yılında imzalanan Fetihname ile bazı ayrıcalıklar kazanmıştır.
Fetihname, Osmanlı Devleti’nin fethettiği yerlerde yaşayan halka verilen özel bir mektuptur. Bu mektupla birlikte Osmanlı hükümeti, Rûm cemaatine bazı haklar vermiştir. Rûm cemaati, kendi iç işlerinde serbestçe hareket edebilme, dini ibadetlerini özgürce gerçekleştirme, mahkemelerde kendi yasalarına göre yargılanma ve kendi liderlerini seçme gibi ayrıcalıklara sahip olmuştur.
Bu imtiyaz ile Osmanlı Devleti, Rûm cemaatini korumak ve onların sadakatini kazanmak amacını taşımıştır. Ayrıca bu imtiyaz, Osmanlı yönetimi altında yaşayan farklı etnik ve dini grupları da içermemekteydi. Dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin bu ilk imtiyazı, Rûm cemaati ile ilgilidir.
Sonuç olarak, Osmanlı Devleti’nin ilk imtiyazı Rûm cemaatine verilmiştir. Bu imtiyaz, Rûm cemaatinin kendi dini, kültürel ve sosyal hayatını özgürce yaşamasına olanak tanımıştır. Osmanlı Devleti’nin bu ayrıcalık politikası, farklı etnik ve dini gruplar arasındaki dengeyi sağlamak amacını taşımaktadır. Bu imtiyazın verilmesi, Osmanlı Devleti’nin geniş sınırlarında yaşayan topluluklar arasında hoşgörü ve barışı koruma amacını vurgulamaktadır.
Kapitülasyonlar ilk olarak 1352 yılında Orhan Bey Döneminde Cenevizlilere verilmiş, I. Murat Döneminden itibaren ise (1384) Venediklilere verilmiştir.
Kapitülasyonlar ilk olarak 1352 yılında Orhan Bey Döneminde Cenevizlilere verilmiş, I. Murat Döneminden itibaren ise (1384) Venediklilere verilmiştir. 1740 yılında I. Mahmut ve XV. Louis arasında yapılan bir anlaşmayla sürekliliği olan devletlerarası bir ticaret sözleşmesine dönüşmüştür.
Osmanlı-Venedik Antlaşması (1479), Osmanlı Devleti ile Venedik Cumhuriyeti arasında 25 Ocak 1479 tarihinde imzalanmış bir barış ve ticaret antlaşmasıdır.
Osmanlılar ilk olarak 1352 yılında Cenevizlilere, daha sonra da Venedik ve Floransaya ticari imtiyazlar, yani kapitülasyonlar vermişler ve bu suretle de Rönesans talya’sının ekonomik refahına önemli katkıda bulunmuşlardır (nalcık, 2009: 316).
İlk bu sureyi okumaya başlarken çekilir. Önceki sureden sonra okurken, besmele çekmek mekruhtur.
Amentü “İmân ettim” mânasına gelen bu kelime İslam dininin Ehl-i Sünnet vel Cemaat Mezhebinde olan mü’minlerin imân esaslarını ifâde etmektedir.
Amentü duası her yerde okunabilen bir duadır. Amentü duasının özellikle abdest alındığında okunması tavsiye edilmektedir. Amentü duasının belirli bir şartı bulunmamasının yanında özellikle topluluklar da ve cemaat oluşturulan her yerde okunması adet haline gelmektedir.3 Oca 2024
Hakîm es-Semerkandî’nin (ö. 342/953) akaide dair eseri. Mâtürîdî âlimlerinden Rükneddin Ubeydullah b. Muhammed es-Semerkandî’nin (ö. 701/1301) akaide dair eseri.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…