Namaz, İslam dini için en önemli ibadetlerden biridir. İbadetin yapılmasının yanı sıra, namazın belirli şartlarının ve vaciplerinin yerine getirilmesi de önemlidir. Bu makalede, namazın vacipleri hakkında bilgi verilecektir.
Namazın vacipleri, farzların yanı sıra yerine getirilmesi zorunlu olmayan ama yapıldığında sevap kazandıran ibadet ve davranışlardır. İslam dinine göre, namazda yerine getirilmesi gereken 4 farz bulunmaktadır: niyet, vakit, kıble ve temizlik. Bunlar dışında, namazın vacipleri de vardır.
Namazda vacip olan bazı davranışlar şunlardır:
1. Takbir: Namaza başlarken ve rek’atlarda “Allahu ekber” demek vaciptir. Bu, namazın başlangıcını ve her bir rek’ati işaret etmek için yapılır.
2. Kıyam: Namazın ayakta kılınması vaciptir. Her rek’atta ayaktayken okunan Fatiha suresi ve diğer dualar bu durumda okunur.
3. Rükû: Namazda rükûa varmak ve doğru bir şekilde yapmak da vaciptir. Rükûda “Sübhane rabbiye’l-azim” demek ve belirli bir süre bu pozisyonda durmak vacip olan davranışlardır.
4. Sükût: Namazda sessiz olmak da vacip olan bir davranıştır. Namaz kılarken konuşmak, gülmek veya başka bir şekilde gürültü yapmak uygun değildir.
5. Salavat: Namazda otururken Peygamber’e (s.a.v) salavat getirmek vacip olan bir davranıştır. “Allahümme salli ala Muhammedin ve ala ali Muhammed” demek sevap kazandırır.
Bu makalede, namazın vacipleri hakkında genel bir bilgi verilmiştir. Şüphesiz ki namazın vacipleri daha detaylıdır ve daha fazla davranışı içerir. Ancak bu vaciplerin bilinmesi ve yerine getirilmesi namazın yapılmasını daha sahih kılar ve sevap kazandırır.
– İftitah tekbiri: Namaza başlarken “Allahü ekber” demektir. …
– Kıyam: Namazda ayakta durmaktır. …
– Kıraat: Namazda, Kur’an-ı kerimden sure veya âyet okumaktır.
– Rüku: Ayakta okuma bittikten sonra, eğilip elleri dize koymaktır.
– Secde: …
– Kâde-i âhıre [son oturuş]:
– Namazı huşu ile kılmak. …
– 2. Üst elbiseyi açık bulundurmayıp düğmelemek ve erkekler için -yenleri varsa- ellerini yenlerinden dışarıya çıkarmak.
– 3. Kıyam hâlinde secde yerine, rükûda ayakların üzerine, secdede burnun iki yanına, oturuşta kucağa, selamda sağ ve sol omuz başlarına bakmak.
– İftitah tekbiri: Namaza başlarken “Allahü ekber” demektir. …
– Kıyam: Namazda ayakta durmaktır. …
– Kıraat: Namazda, Kur’an-ı kerimden sure veya âyet okumaktır.
– Rüku: Ayakta okuma bittikten sonra, eğilip elleri dize koymaktır.
– Secde: …
– Kâde-i âhıre [son oturuş]:
Namazın on iki farzı vardır. Namazın farzları, namazın dışındaki farzlar ve namazın içindeki farzlar olarak iki gruba ayrılır. Namazın dışındaki farzlar, namazdan önce ve namaza hazırlık mahiyetinde olduğu için “namazın şartları” (şurûtü’s-salât) olarak adlandırılır.9 Eki 2023
Kısas’ı enbiya’dan Salih insanları dişi deveyi görmeye davet ederken. Rivayete göre Semûd ve ailesi Medine ve Şam arasındaki bir bölgeye yerleşmiş ve burada çoğalarak Semûd kavmini meydana getirmişlerdi.
Hz. Sâlih’in peygamber olarak gönderildiği Semûd kavminin yaşadığı bölgenin merkezi olan Hicr şehri, Hicaz’ın kuzey kesiminde Medine-Tebük yolu üzerinde sarp kayalıklardan oluşan bir vadide kurulmuştur (bk. HİCR).
Semûd (Ar. ثَمُود ), İslam’da Sâlih peygamberin gönderilmiş olduğuna inanılan, Kuzeybatı Arabistanda, daha sonraları Medain Salih adı verilen Hicr (İng. Hegra) bölgesinde yaşayan kavmin (İng, Thamud) adıdır.
İrem (Arapça: إرَم), Kur’an’da Ahkâf adıyla anılan, Yemen ile Umman arasında bulunan, katlı evleri, muhteşem sarayları ve meşhur İrem bağlarıyla anılan bir şehirdir. Bu şehrin adı Fecr suresinin 6. ve 8. âyetlerinde geçer ve Âd Kavmi’nin yaşadığı şehir olarak tanımlanır.
Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen ve Hz. Sâlih’in tebliğ faaliyetinde bulunduğu bir Arap kavmi. Semûd kavmi, kökenleri Hz. İsmâil’den önceki döneme dayanan ve Arabü’l-âribe (saf Arap) diye isimlendirilen nesli kesilmiş eski Arap kabilelerinden biridir (İbn Sa’d, I, 43).
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…