Hanefîler’e göre her iki ka’dede sünnet olan oturuş şekli, erkekler için sol ayağı yere döşeyip sağ ayağını parmaklar kıbleye gelecek şekilde dikmek ve sol ayak üzerine oturmak (iftirâş), kadınlar içinse sol oturak üzerine oturarak iki ayağını sağ taraftan çıkarmaktır (teverrük).
İki rek’atlı namazların sonunda yapılan oturuş da ka’de-i ahîredir. Fakihler bu oturuşların hükmü konusunda farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Ka’de-i ûlâ Mâlikî ve Şâfiîler’e göre sünnet, Hanefîler’e göre vâcip, Hanbelîler’e göre farz; ka’de-i ahîre ise bütün mezheplerde farzdır, yani namazın rükünlerindendir.
İkinci rek`attan sonraki oturuşa ka`de-i ûlâ (ilk oturuş), üçüncü veya dördüncü rek`attan sonraki oturuşa da ka`de-i âhire (son oturuş) denir. İlk oturuş vâcib, son oturuş ise farzdır. İki rek`atlı namazlarda ise, ikinci rek`atın sonundaki oturma, son oturuştur.9 Ağu 2016
Kade-i ahire yani son oturuş namazın sonunda teşekkür miktarı olarak da adlandırılan belirli bir süre dahilinde oturmak ve beklemektir. İki rekatlık olan namazlarda oturuş pozisyonu öncesinde herhangi bir oturuş olmadığı için son oturuş kabul edilir.29 Ağu 2023
Hanefîler’e göre her iki ka’dede sünnet olan oturuş şekli, erkekler için sol ayağı yere döşeyip sağ ayağını parmaklar kıbleye gelecek şekilde dikmek ve sol ayak üzerine oturmak (iftirâş), kadınlar içinse sol oturak üzerine oturarak iki ayağını sağ taraftan çıkarmaktır (teverrük).
Bahâristan, Herat ekolü olarak isimlendirilen bu üç eserin kronolojik olarak ilkidir. 1478 yılında yazılmış Farsça bir eser olup müstakil bir tezkire olmamakla birlikte sadece yedinci tabakasında şair biyografilerine yer verilmiştir. Devletşâh Tezkiresi ise 1478 yılında Farsça yazılmış müstakil bir tezkiredir.9 Ara 2019
Tezkirenin yazarı Sehî Bey (ö. 1548/1549), eserin sebeb-i te’lif bölümünde tezkireyi kaleme alırken, bugün Herat Ekolü tezkireleri olarak isimlendirilen üç tezkireden yararlandığını ifade eder. Bu tezkireler: Bahâristan, Devletşâh ve Mecâlisü’n-Nefâyis’tir.9 Ara 2019
Türk edebiyatında tezkire yazma geleneğinin temeli Ali Şir Nevaî’nin Mecâlisü’n-Nefâis adlı eserine dayanır. Türk edebiyatının ilk tezkiresi budur.
Tezkire, (Arapça: تذكرة ) Osmanlı Devleti’nde aynı şehirde bulunan resmi daireler arasında yapılan yazışmalara denir. Tezkireyi, tahrirattan ayıran başlıca husus tezkirelerin mühürsüz oluşu, imza ile bitirilmesidir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…