Namaz kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup İslam dininde önemli bir ibadet olarak kabul edilir. Namaz, müminlerin Allah’a yönelerek dua etmeleri ve ibadet etmeleridir. İslam’ın beş temel sütunundan biri olan namaz, Müslümanlar için büyük bir öneme sahiptir.
Namaz kelimesi, Arapça kökenli olmasının yanı sıra şekil bakımından da Arapça bir kelime olarak kabul edilir. Arap alfabesiyle yazılan namaz kelimesinin kök anlamı “yakarmak”, “çağırmak” veya “çağrı” olarak ifade edilir. İslam öncesi dönemde de Arap toplumunda var olan bir kavram olan namaz, İslam’ın ortaya çıkmasıyla birlikte daha da fazla önem kazanmıştır.
Namaz, Kur’an-ı Kerim’de de pek çok kez bahsedilen bir ibadettir. Kur’an’da “Namazı kılın” ifadesi pek çok ayette yer alır ve Müslümanlara namazın önemini ve gerekliliğini hatırlatır. Namaz, müminlerin Allah ile iletişim kurduğu ve ibadet ettiği bir an olarak da nitelendirilebilir.
Namazın farzları ve sünnetleri bulunur. Farz namazlar, beş vakit olarak bilinen sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarıdır. Bunların yanı sıra sünnet namazları da vardır ve Müslümanlar bu namazları da kılmayı tercih ederler.
Namazın birçok faydası bulunur. Hem ruhani hem de bedensel bir ibadet olan namaz, müminlere Allah’a yakınlaşma, manevi huzur ve mutluluk hissi verir. Ayrıca, namazda yapılan hareketler sayesinde beden de rahatlar ve zindelik kazanır. İslam inancına göre namaz, müminin kalbindeki kötü düşünceleri ve günahları temizler ve kişinin nefsiyle savaşmasına yardımcı olur.
Sonuç olarak, namaz kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup İslam dininde büyük bir öneme sahiptir. Kur’an-ı Kerim’de de sık sık bahsedilen namaz, Müslümanlar için önemli bir ibadet olarak kabul edilir. Hem ruhani hem de bedensel bir ibadet olan namaz, Müslümanlar için Allah’a yakınlaşma ve manevi huzur kaynağıdır.
Kur’an ve Sünnet’te Namaz. Birçok âyette “salât” ile birlikte “ikāme” kelimesi ve türevleri kullanılarak (meselâ el-Bakara 2/110, 277; el-Mâide 5/55; el-Enfâl 8/3) namazın vaktinde eksiksiz bir biçimde erkânına riayet edilerek ve devamlı olarak kılınması gereğine dikkat çekilmiştir.
Salâ, Arapça ṣlw kökünden gelen ve “secde, secde ederek yapılan ibadet, namaz” anlamındaki ṣalā(t) صلاة sözcüğünden alıntıdır.
Sözcük, Türkçeye Farsça “saygı veya ibadet amacıyla yere kapanma, temenna” ile “İslami ibadet biçimi” anlamlarına gelen نماز (namâz) kelimesinden ödünçlenmiştir. Farsça sözcük, Orta Farsça “saygı gösterme, yere kapanma, dua” anlamındaki 𐭥𐭮𐭢𐭣𐭤 (namāz) kelimesinden evrilmiştir.
Bugün Araplar namaz demezler, bazen salat bazen zikir denir. Salat dua demektir.13 Haz 2016
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…