Muzaffer Ozak sahaf dükkanı, İstanbul’un tarihi ve kültürel üzerinde büyük bir etkisi olan bir sahaf dükkanıdır. Muzaffer Ozak, uzun yıllardır sahafçılık yapmaktadır ve koleksiyonunda birçok nadir ve önemli kitap bulundurmaktadır. Sahaf dükkanının bulunduğu mekan da tarihi bir yapı olup, müşterilerine eşsiz bir atmosfer sunmaktadır.
Muzaffer Ozak sahaf dükkanı, İstanbul’un Kadıköy ilçesinde yer almaktadır. Kadıköy, İstanbul’un en hareketli bölgelerinden biridir ve tarihi dokusu ile dikkat çekmektedir. Sahaf dükkanı, Kadıköy’ün en önemli caddelerinden birinde bulunan bir binanın içerisinde konumlanmıştır. Bu bina, Osmanlı dönemine ait bir yapıdır ve sahaf dükkanıyla tam anlamıyla uyum içerisindedir.
Muzaffer Ozak sahaf dükkanında değişik bir atmosfer bulunmaktadır. Dükkanın içindeki her köşe, binlerce kitapla doludur. Nadir ve önemli eserler, altın varakla kaplı raflarda sergilenmektedir. Muzaffer Ozak, müşterilerine her zaman yardımcı olmaktadır ve istedikleri kitabı bulmak için ellerinden geleni yapmaktadır.
Sahaf dükkanında bulunan kitaplar geniş bir yelpazeye sahiptir. Edebiyat, tarih, sanat, felsefe gibi birçok farklı konuda kitaplar bulunabilir. Ayrıca, eski dergi ve gazete koleksiyonları da dükkanın bir diğer özelliğidir.
Muzaffer Ozak sahaf dükkanı, kitapseverler ve sahaf tutkunları için bir cennet niteliğindedir. Burada zamanın nasıl geçtiğini unutabilirsiniz. Daldan dala konan bir kuş gibi, tarihi ve kültürel miraslara dokunmak için bu dükkanı mutlaka ziyaret etmelisiniz.
Babamın ataları Kayı boyunun Kızılkeçili kolundandır. Annemin ailesi olan Ozak’lar ise İmâm-ı Ali neslinden gelen seyyidlerdir.
Vâiz, sahaf, Halvetî-Cerrâhî şeyhi. Ömer el-Halvetî’ye (ö. 800/1397-98) nisbet edilen İslâm dünyasının en yaygın tarikatı. Halvetiyye-Ramazâniyye tarikatının Nûreddin Cerrâhî’ye (ö. 1133/1721) nisbet edilen bir kolu.
Muzaffer Ozak (1916, İstanbul – 13 Şubat 1985, İstanbul), Aşkî mahlasıyla da bilinen Türk vâiz, sahaf, müezzin, mutasavvıf ve Halvetiyye’nin Cerrâhiyye şubesinin 19’uncu postnişînidir.
1935-1936 yıllarında Kefeli Camii’ndeki görevi sırasında bu caminin imamı olan kitapçı Şâkir Efendi’den sahaflık mesleğini öğrenmiştir.9 Eyl 2022
Zahiri mezhebi ya da Zâhiriye, bir İslâm dini fıkhı (İslâm hukuku) mezhebidir. İslâmî hükümleri Kur’ân ve sünnetin zâhirî (açık, görünen) mânâsına bakar. İbni Hazm, âyet ve hadislerin zahir, yani görünen mânâlarından başka hiçbir delili ve kıyası kabul etmezdi.
– Kişilerin kötü alışkanlıklarından kurtulabilmesi için Ez-Zâhir ismi usulüne göre zikredilmeli ve niyetle üzerine okunması gerekmektedir. – Ez-Zâhir ismini hergün 1106 kere zikredilir ise bütün gizli işlerin esasları ortaya çıkar ve bildirilir.16 Nis 2020
zâhir= şu gördüğümüz alem ve onda cereyan edenlerdir. bâtın= hepimizin iç âlemi; aklı, kalbi, zihnidir. kuralımız şudur: zâhir ile bâtın iki ayrı denizdir. aralarında bir perde vardır, birbirlerine karışmazlar. dine, imana, inanca dair yapılan hataların ezici çoğunluğu bu meseledeki yapılan yanlışlardan ortaya çıkar.
Sözlükte “açık, berrak, âşikâr olmuş” anlamındaki zâhir kelimesi (Lisânü’l-ʿArab, “ẓhr” md.), Hanefî usul terminolojisinde “sırf işitilmekle kendisiyle kastedilen mâna açık biçimde anlaşılan, ancak te’vil, tahsis ve -vahiy süresi içinde- nesih ihtimaline kapalı bulunmayan lafız” demektir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…