Senedinde herhangi bir kopukluk olmaksızın Hz. Peygamber’e veya bir başkasına nisbetle rivayet edilen söze muttasıl, sadece Resûl-i Ekrem’e nisbet edilen rivayete de merfû denir. Bazı âlimlerin isnadla eş anlamlı olarak kullandıkları sened kelimesi “dayanak, destek, sağlam ve yüksek yer” mânasındadır.
Sözlükte “dayanmak, yaslanmak, itimat etmek” mânasındaki sünûd kökünden türeyen isnâd “temellendirmek, dayamak; sözü söyleyenine kadar ulaştırmak, bir sözün, bir rivayetin geliş yolunu haber vermek, ilk kaynağa kadar götürmek” demektir.
Dilimize Arapçadan geçmiş olan isnad kelimesi, send fiilinden türetilmiştir. Send, bir yana dayanmak ya da birini desteklemek anlamına gelirken, isnad kelimesi öne sürülen bir fikri temellendirmek demektir. ”Suç isnat etmek” ise birine iftira atmak ve kara çalmak manasına gelir.11 בנוב׳ 2021
Müsned hadis (veya Muttasıl hadis), İslam peygamberi Muhammed’e ulaşıncaya kadar yer alan tüm râvilerin belirtildiği hadis türüne verilen isimdir. Kısacası rivâyet zincirinde herhangi bir atlama yoktur. Bu hadisler râvilerinin durumuna göre mütevâtir veya âhâd olabilir.
Sözlükte “ulaştırmak, birleştirmek” anlamındaki vasl kökünün “iftiâl” kalıbından türeyen muttasıl, terim olarak “senedinin başından sonuna kadar her râvinin hocasından semâ veya başka bir muteber öğrenme yoluyla alıp rivayet ettiği hadis” demektir.
Zeyd, ferasetiyle Hz. Zeynep’in yüksek bir ahlâkta yaratılmış olduğunu ve bir peygamber hanımı olacak fıtratta bulunduğunu hissetmişti. Kendisini de ona zevc olacak fıtratta mânen küfüv bulmadığı için boşadı.
Zeyneb bint Cahş bu sözü işitir ve Zeyd’e söyler. Bunun üzerine Zeyd de Zeyneb’i boşamak ister fakat Peygamber Zeyd’e, “Eşini yanında tut, Allah’tan kork,” der. Neticede Zeyd hanımını boşar ve sonrasında “sen öyle diyordun ama içindekini saklıyordun” (Ahzâb Sûresi:37) ayeti gelir ve böylece Muhammed Zeynep’le evlenir.
Zeyneb bint Cahş bu sözü işitir ve Zeyd’e söyler. Bunun üzerine Zeyd de Zeyneb’i boşamak ister fakat Peygamber Zeyd’e, “Eşini yanında tut, Allah’tan kork,” der. Neticede Zeyd hanımını boşar ve sonrasında “sen öyle diyordun ama içindekini saklıyordun” (Ahzâb Sûresi:37) ayeti gelir ve böylece Muhammed Zeynep’le evlenir.
Zeyd, ferasetiyle Hz. Zeynep’in yüksek bir ahlâkta yaratılmış olduğunu ve bir peygamber hanımı olacak fıtratta bulunduğunu hissetmişti. Kendisini de ona zevc olacak fıtratta mânen küfüv bulmadığı için boşadı.
Böyle bir algının hâkim olduğu toplumda geleneğin dışına çıkarak evlilik yapmak oldukça zordur. Rasûlüllah kendisine karşı yapılacak tepkilere rağmen cahiliyye âdeti olan bu evlilik türünün İslâmî olmadığını göstermek amacıyla evlatlığı Zeyd b. Hârise’nin eşi Zeyneb bint Cahş evlenmiştir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…