Musahip olmak, Osmanlı İmparatorluğu döneminde sosyal ve kültürel bir bağ kurmayı amaçlayan geleneksel bir uygulamadır. Bu uygulama, başka bir kişiyle güçlü bir dostluk ilişkisi kurmak ve bu ilişkiyi pekiştirmek için gerçekleştirilir. Musahiplik, özellikle ticaret ve askeri alanlarda işbirliği yapmayı kolaylaştıran bir ahlaki ve sosyal bağdır.
Musahip olmak için belli kurallar ve gelenekler bulunmaktadır. İki kişi, musahiplik bağı kurmak için birbirlerini seçerler ve ardından bir imza töreni gerçekleştirilir. Bu törende, musahipler birbirlerine tahta bir kalem vererek birlik ve dostluk niyetlerini beyan ederler. Daha sonra, musahipler arasında çeşitli yeminler edilir ve güvenin simgesi olarak kan kardeşi olunur. Böylelikle, iki kişi arasında güçlü ve ömürlük bir bağ oluşur.
Musahiplik ilişkisi, karşılıklı yardımlaşmaya ve dayanışmaya dayanır. Musahipler, her biri diğerinin sorumluluklarını paylaşırken, birbirlerini destekleyerek yaşam yolculuklarında birlikte ilerlerler. Bu bağ, zamanla aileler arasında da devam eder ve bir kuşaktan diğerine aktarılarak devam eder.
Musahiplik, sadece kişisel bir ilişki olmanın ötesine geçer. Musahipler, birbiriyle olan ilişkilerini toplumun da bir parçası olarak kabul ederler. Bu geleneksel uygulama, Osmanlı İmparatorluğu’nda sosyal ve kültürel bağların güçlendirilmesine katkıda bulunmuştur.
Musahip olmak, günümüzde de birçok kişi tarafından önemli bir değer olarak kabul edilmektedir. Bu geleneğin yaşatılması, insanların birbirleriyle daha sıkı bağlar kurmalarını ve toplumun dayanışma kültürünü güçlendirmelerini sağlamaktadır. Musahiplik, insanlar arasında karşılıklı saygı ve sevgi temelinde sağlam bir dostluğun kurulmasını teşvik eder ve toplumsal ilişkilerin sağlıklı bir şekilde geliştirilmesine yardımcı olur.
–> Daha çok eğlence arkadaşı, şiir ve şarkı söyleyerek padişahın hoş vakit geçirmesini sağlayan nedimden farkı resmî bir özellik taşıması, devlet işlerinde, iç ve dış meselelerde görüşlerine başvurulan bir görevli olmasıdır.
Musâhip veya müsâhip, Alevilikte özel bir dinî tören ile atanan ve kişinin hem dünyada hem de ahirette kardeşi ve yoldaşı kabul edilen kimse. Kelime Arapça “sahiba” (dostluk) kökünden gelir.
Sohbet kökünün “mufâale” kalıbından türeyen musâhib kelimesi “sohbet ehli kimse, arkadaş, dost” anlamına gelir. Osmanlı saray teşkilâtında saraydaki görevliler içinde vezir ve beylerbeyilerinden padişaha danışmanlık yapan, kişiliği ve bilgisiyle temayüz ederek ona arkadaşlıkta bulunanlar için kullanılmıştır.
Alevîliğin temel kavramlarından olan musahiplik, iki Alevî ailesinin dünyada ve ahirette kardeş olmasıdır. Alevî-Bektaşî inancında kişinin “ Musahib’i” olma yükümlülüğü yedi farzdan, yani yerine getirilmesi gereken yedi yükümlülükten biridir.
Hadis metinlerindeki yanlışları göstermek için kullanılan işaret. Arapça’da kapıyı kapamaya yarayan kol demirine dabbe, kapıyı bu şekilde kapamaya tazbîb denilir.
Dâbbetü’l-arzdan İslam dininin kutsal kitabı Kur’an’ın Neml Suresinin 82. Ayetinde bahsedilmektedir: “O söz, başlarına geldiği zaman, onlara yerden bir Dabbe çıkarırız; o da, insanların bizim ayetlerimize kesin bir bilgiyle inanmadıklarını onlara söyler. (Neml Suresi, 82)
Dabbet-ül arz ahir zamanda ortaya çıkacak ve insanları kötülüğe sürükleyecek. Müslümanları Allah yolundan saptırmaya çalışacaktır. Ahir zamanda ortaya çıkacak olan Dabbet-ül arz imanı zayıf kişilere musallat olacak olan bir mahluktur. Bazı İslam alimlerine göre Dabbet-ül arz öldürücü bir mikrop olabilir.9 May 2020
Ragıb-el-İsfehanî’ye göre “Dabbetül arz”, hayvan kabul edilen şerli, zararlı kimselerdir. Bu görüşü benimseyenler, günün adamı Usame bin Ladin’i “dabbeh” ilân etmişlerdir. Bazılarına göre de “dabbeh”; “casus” demektir. Ali’ye göre “dabbeh”; “sakalı olan bir adam”dır.
Dabbet-ül Arz kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de toplam 14 defa geçmektedir. Dabbet-ül arz ahir zamanda ortaya çıkacak ve insanları kötülüğe sürükleyecek. Müslümanları Allah yolundan saptırmaya çalışacaktır. Ahir zamanda ortaya çıkacak olan Dabbet-ül arz imanı zayıf kişilere musallat olacak olan bir mahluktur.9 May 2020
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…