Kaynaklarda ele alındığı şekliyle Miraç olayı, iki safhada gerçekleşmiştir. Birinci safhası Hz. Peygamber’in Mescid-i Harâm’dan Mescid-i Aksâ’ya yaptığı yolculuk olan İsrâ safhası; diğeri de oradan göklere yükseldiği, Allah’ın ayetlerini ve birçok mucizevî olayı müşahede ettiği safha olan Miraç safhasıdır.
Peygamber Efendimiz (sas), miraçtan üç büyük hediye ile dönmüştür: Birincisi gözümün nuru, müminlerin miracı dediği namaz; ikincisi Bakara suresinin son iki ayeti; üçüncüsü de istikametini imana çeviren herkesin, sonunda cennete gireceği müjdesidir. Bu üç hediye aslında, İslâm’ın gayesini sembolize etmektedir.16 Haz 2012
Rivayetler; Muhammed’in kalbinin temizlenmesi, Burak ve Cebrail eşliğinde Mescid-i Aksa’ya gidiş (isra), Burak’ı bağlayıp peygamberlere namaz kıldırma, muallak taşından göğe yükselme, Allah ile konuşmalar, gök katlarında diğer peygamberler ile diyaloglar, cennet ve cehennemi görme ve geri dönme gibi bölümlerden oluşur.
Miracın Hicret’ten bir yıl ya da 16 ay önce recep ayının 27. gecesinde gerçekleştiğine inanılır. Rivayete göre Muhammed gece vakti Kâbe’den alınıp Burak adı verilen binek üstünde Mescid-i Aksa’ya götürülmüş, Burak’ı Beytü’l-Makdis’in (Süleyman Tapınağı) kalıntılarının güneybatı duvarına bağlamıştır.
Rivayetler; Muhammed’in kalbinin temizlenmesi, Burak ve Cebrail eşliğinde Mescid-i Aksa’ya gidiş (isra), Burak’ı bağlayıp peygamberlere namaz kıldırma, muallak taşından göğe yükselme, Allah ile konuşmalar, gök katlarında diğer peygamberler ile diyaloglar, cennet ve cehennemi görme ve geri dönme gibi bölümlerden oluşur.
Fıkıh kelimesi lugatta “sözün mâna ve maksadını kavramak”, hadis de “söz” anlamına gelir. Buna göre “fıkhü’l-hadîs”, “herhangi bir sözden onu söyleyenin ne demek istediğini anlamak ve kavramak” demektir.
Fıkıh bilgisinin bu dört kaynağına Edille-i şer’iyye denir. Fıkıh ilmi çok geniştir. Hepsi, dört büyük kısma ayrılır: 1- İbâdât olup, beşe ayrılır: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, cihat yani dinin emir ve yasaklarını yaymak.
A. Fıkıh sözlükte; anlamak, kavramak, bilmek, keskin zekâ (fıtnat) gibi anlamlara gelmektedir. Kelimenin kökünde yarmak ve açmak anlamı da vardır. Bu da “fıkıh” kelimesinin sıradan bir bilme değil, bilinen şeyin, sanki yarıp içine girmiş gibi künhüne nüfuz eden ince ve etraflı bir bilme olduğunu gösterir.
Günlük hayatımızda, dinî amellerimizin nasıl yapıla- cağını ortaya koyup, bizlere anlatan ilme fıkıh ilmi ya da kısaca fıkıh denilir. Örneğin namazı nasıl kılacağımız, nelere dikkat edeceğimiz, namaz kılarken ne yapmamız veya yapmamamız gerektiği ile ilgili bilgileri fıkıh ilmi ile öğreniyoruz.
İslâm’a ait dinî, ahlâkî ve hukukî hükümler bütünü anlamında bir terim. İslâm hukukunun amelî-tatbikî bölümünü ve miras hukukunda alt soy hısımları ifade eden fıkıh terimi. Geniş anlamıyla fıkhın ibadetler dışında kalan kısmını, dar anlamıyla daha çok mal varlığına ilişkin hükümleri ifade eden terim.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…