Milli Mücadele döneminde Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi verdiği sırada milli cemiyetlerin güçlerini birleştirerek daha etkili bir direniş gösterebilmek amacıyla yapılan birleşme kabul edildi. Bu birleşme, 23 Temmuz 1919 tarihinde, Erzurum Kongresi’nde gerçekleştirildi. Erzurum Kongresi’nde milli mücadelenin örgütlenmesi için milli cemiyetlerin temsilcileri bir araya geldi ve karar aldılar.
Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar sonucunda milli cemiyetlerin tek bir çatı altında toplanması için birlik ve dayanışma gösterilmesi gerektiği belirtildi. Bu birleşme sonucunda milli cemiyetlere “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı verildi. Bu ad, milli mücadelenin birliği ve ortak hedefleri vurgulayan bir isim olarak seçildi.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin amaçları arasında, milli bir direnişin organize edilmesi, işgalcilere karşı halkı örgütlemek, milli egemenliği savunmak ve bağımsız bir Türk devleti kurmak yer alıyordu. Cemiyetin merkezi, Ankara’ya taşındı ve burada milli mücadelenin örgütlenmesi için kararlar alındı.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, milli mücadelenin en önemli örgütlerinden biri haline geldi. Aydınlar, sivil toplum kuruluşları, işadamları ve halkın bütün kesimlerini birleştiren cemiyet, milli iradenin temsilcisi olarak faaliyet gösterdi. Milli Mücadele’nin önderleri olan Mustafa Kemal Atatürk, Fevzi Çakmak, İsmet İnönü gibi isimler de bu cemiyetin üyeleri arasında yer aldı.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, milli mücadelenin birlik ve dayanışma ruhuyla güçlenmesine önemli katkılarda bulundu. Çeşitli kongreler ve toplantılar düzenleyerek milli birlik ve beraberliği sağladı. Bu cemiyet, milli iradenin örgütlenmesinde ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir role sahip oldu. İlerleyen süreçte de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda etkili olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, milli mücadelenin sembolik bir kurumu olarak tarihte yerini aldı.
Amasya Genelgesi’nin ruhuna yönelik bölgede dağınık vaziyette- ki cemiyetlerin birleştirilmesi yolunda ilk adım atılarak Doğu Anado- lu’da faaliyet gösteren cemiyetler “Şarki Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adı altında toplanmışlardır.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’nun ve Rumeli’nin çeşitli şehirlerinde, işgallere karşı kurulan millî cemiyetlerin 7 Eylül 1919 tarihinde Sivas Kongresi’nde birleştirilmesinden sonra oluşan yeni cemiyete verilen isimdir.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’nun ve Rumeli’nin çeşitli şehirlerinde, işgallere karşı kurulan millî cemiyetlerin 7 Eylül 1919 tarihinde Sivas Kongresi’nde birleştirilmesinden sonra oluşan yeni cemiyete verilen isimdir.
Sivas Kongresi’nden sonra 4 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi’nde tüm müdâfaa-i hukuk örgütleri Anadolu ve Rumeli Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti şemsiyesi altında bir araya getirildi.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…