Mesnevi, özellikle Arap, Fars ve Osmanlı edebiyatında kendi aralarında uyaklı beyitlerden oluşan ve aruz ölçüsüyle yazılan divan edebiyatı şiir biçimidir.
Mesnevi, Türk edebiyatında bulunan ve aruz ölçüsüyle yazılan bir yazı şekli olarak bilinir. Uzun yazılması ve kafiyeler yer almasıyla bilinen mesnevi, beyitler halinde yani ikişer ikişer yazılan yazılar olarak bilinir. Türk edebiyatında bu yazı türünün öncüsü Nabi olarak bilinir.4 Haz 2021
Mesnevî, aynı vezinde ve her beyti kendi arasında müstakılen kâfiyeli olan nazım şekline verilen isimdir. Arap edebiyatından İran edebiyatına, İran edebiyatından ise Türk edebiyatına geçmiştir. Kendi aralarında kâfiyeli olan beyitlerden oluşan mesnevî, beyit sayısı bakımından hiçbir kısıtlayıcı kurala bağlı değildir.
Her beyti kendi içinde uyaklı uzun nazım biçimidir. Bir anlamda Divan edebiyatında manzum hikâyelerin yazıldığı bir biçim olarak da tanımlayabiliriz. Mevlânâ’nın ünlü tasavvufi mesnevisi 25.700 beyitten oluşmuştur. Mevlana eserine ayrı bir isim koymamıştır; eser, nazım türü olan mesnevi adı ile bilinir.
Mesnevî sözlükte “ikişer ikişer” anlamına gelir. Edebiyat terimi olarak, aynı vezinde ve her bir beyti diğer beyitlerden müstakil olarak kendi arasında kafiyeli olan nazım şeklinin adıdır. Arap edebiyatında müzdevic veya urcûze adıyla anılan şiirler mesnevinin ilk biçimi olarak kabul edilmiştir.
Arş’a (kâinatın bütün idare merkezlerine) hâkim olandır. Rahmân, hükümranlık tahtına kurulmuştur. Rahman (olan Allah), Arş’a istiva etti: yarattığı her şeyin kanununu koymuş ve onlar üzerinde egemenlik tahtına kurulmuştur.
c- Cenâb-ı Hakk’ın “arş”a istiva ettiği: “Rahman Arş’a istiva etmiştir.” (Tâhâ, 20/5); “Görmekte olduğunuz gökleri direksiz olarak yükselten, sonra Arş’a istivâ eden, güneşi va ayı emrine boyun eğdiren Allah’tır.” (Ra’d, 13/2)6 .
Arş (Arapça: العرش), Arapçada taht ve koltuk anlamlarına gelen bir kelimedir, Allah’ın tahtı veya daha ayrıntılı anlatımlarda taht odası; İbrahimî dinlerde gök katlarının üzerinde, tek Tanrı’nın dünyayı idare ettiği yerdir. Yahudilikte Araboth, İslam’da Arş olarak isimlendirilir.
Tanrı’nın dokuzuncu kat gökte tasavvur olunan tahtı, Arş-ı Âlâ. Eski astronomide yıldızlardan boş olduğu düşünülen dokuzuncu ve en Alâ felek; Felek-ül-eflâk, Felek-i Âzam veya Felek-i Atlas.
İstivâ, Allah’ın göklerin üstünde bulunan ve melekler tarafından taşınan arşa oturması mânasına gelir. Çünkü hadis rivayetlerinde arşın yedinci göğün üzerindeki cennetin üstünde yer aldığı (Tirmizî, “Tefsîrü’l-Ḳurʾân”, 58) ve Allah’ın da arşa istivâ ettiği bildirilmiştir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…