Menâkıbnâme, İslam edebiyatının önemli bir türü olarak bilinir. Menâkıbnâmeler, genellikle tarikat liderleri veya dervişlerin hayatlarını konu alan, İslam düşüncesini ve tarihi olayları doğaüstü olaylarla harmanlayan eserlerdir. Bu tür eserlerde sıradan bir insanın nasıl bir evliya haline geldiği anlatılarak, İslam ahlakının ve inanç sisteminin yayılması amaçlanır.
Menâkıbnâmelerde yer alan örneklerden biri, Mevlana Celaleddin Rumi’ye aittir. Mevlana, 13. yüzyılda yaşamış büyük bir İslam alimidir ve tasavvuf düşüncesinin en önemli temsilcilerinden biridir. Menâkıbnâmede, Mevlana’nın hayatının çeşitli aşamaları anlatılarak, onun nasıl bir veli olduğu ve İslam ahlakının nasıl hayat bulduğu anlatılır. Ayrıca, Mevlana’nın çevresinde olup biten olaylar, mucizeler ve Allah’a olan aşkı da detaylı bir şekilde anlatılır.
Menâkıbnâmeler, genellikle bir hayranın ya da öğrencinin yaşadığı birtakım olaylar sonucunda bir veli haline gelmesini anlatır. Bu olaylar, doğaüstü güçlerle ilişkilendirilir ve kişinin manevi bir yolculuğa çıkarak Allah’a olan bağlılığını artırması üzerine kuruludur. Bu tür eserlerde tasavvuf düşüncesi, günlük hayatın içinde nasıl uygulanabileceği gösterilmeye çalışılır ve okuyuculara örnek olması hedeflenir.
Sonuç olarak, Menâkıbnâme, İslam edebiyatında önemli bir yere sahip olan bir türdür. Bu türde, evliyaların ve dervişlerin hayatları anlatılarak, İslam ahlakının ve inanç sisteminin nasıl hayat bulduğu örneklerle gösterilir. Mevlana Celaleddin Rumi’nin menâkıbnâmesinde, onun hayatı, aşkı ve mucizeleri detaylı bir şekilde anlatılır. Menâkıbnâmeler, tasavvuf düşüncesini yaymayı ve insanların manevi yolculuklarında ilham almalarını sağlamayı amaçlar.
Menkıbe, din büyüklerinin veya tarihe geçmiş ünlü kimselerin yaşamları ve olağanüstü davranışlarıyla ilgili hikâye.
Menâkıbnâme (Farsça: مناقبنامه); velilerin, tarikat büyüklerinin ve şeyhlerin kerametlerini konu alan eserlere verilen addır. Bu eserlerde zaman, mekan ve tarih bulunmamakla beraber, içerisinde bulunulan ortamın gelenek, görenekleri ve inançları yansıtılır.
Ayrıca “tezkire” (Tezkire-i Satuk Buğra Han), “kerâmât” (Kerâmât-ı Ahî Evran) ve “vilâyetnâme” (Vilâyetnâme-i Hacı Bektaş) kelimeleri de menâkıbnâme yerine kullanılmıştır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…