Mekkeliler, İslam’ın erken dönemlerinde Kâbe’nin etrafındaki kabileler arasında önemli bir yer tutan Mekke’de yaşıyorlardı. Fakat, Mekke çok kurak bir bölgede yer aldığından tarıma elverişli değildi ve ticari faaliyetler de sınırlıydı. Bu nedenle, Mekkeliler yaşamlarını devam ettirebilmek için göç etmek zorunda kaldılar.
Mekkelilerin ilk göç ettikleri yerlerden biri, yaklaşık 300 km kuzeydoğuda yer alan Medine şehriydi. Medine, daha verimli bir toprak yapısına sahipti ve ayrıca birçok kabile arasında ticaretin merkezi haline gelmişti. Mekkeliler, Medine’ye yerleşerek tarım ve ticaret faaliyetlerine büyük ölçüde katkıda bulundular. Bu göç, İslam’ın daha fazla yayılmasına da olanak sağladı ve Mekke’nin dışına taşınan Müslümanlar, yeni bir topluluğun temellerini attılar.
Ancak Mekkelilerin göçleri sadece Medine ile sınırlı kalmadı. İslam’ın yayılması için önemli bir adım olan hicret, Mekke’nin dışındaki diğer şehirlere de etki etti. Özellikle İslam peygamberi Muhammed’in fethettiği bölgeler ve Müslümanlar tarafından benimsenen kabileler, göçlerin yoğun şekilde gerçekleştiği yerler oldu.
Mekkelilerin göçü, hem ekonomik hem de dini nedenlerden kaynaklandı. İslam inancını yaymak ve daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak amacıyla birçok kişi Mekke’yi terk etti. Bu göçler, İslam’ın yayılması ve İslam toplumunun şekillenmesinde kritik bir rol oynadı. Mekkeliler, Medine ve diğer bölgelere göç ederek İslam’ın daha fazla kişiye ulaşmasını sağladı ve yeni toplulukların oluşmasına destek oldu. Bu nedenle, Mekkelilerin göçleri İslam’ın yayılması ve gelişmesi için önemli bir aşama olarak kabul edilir.
Birincisini, Habeşistan’a yapılan hicret temsil ederken, ikincisini de Rasulullah (a.s) ‘in teşrifinden sonra Medine’ye yapılan hicretler temsil eder. Mutlak manada hicret denince Mekke’den Medine’ye yapılan hicret anlaşılır.
On bir erkek ve dört kadından oluşan müslüman kafilesi 615’te Mekke’den Şuaybe Limanı’na, oradan da bir tekneyle Habeşistan’a gitti. Bu hicret, Hz. Peygamber’in henüz tebliğinin ilk yıllarında iken Afrika ile temasa geçmesini sağladı.
On bir erkek ve dört kadından oluşan müslüman kafilesi 615’te Mekke’den Şuaybe Limanı’na, oradan da bir tekneyle Habeşistan’a gitti. Bu hicret, Hz. Peygamber’in henüz tebliğinin ilk yıllarında iken Afrika ile temasa geçmesini sağladı.
İslâm terminolojisinde hicret kavramı ile Muhammed ve arkadaşlarının 622 yılında Mekke’den Medine’ye göç etmeleri kastedilir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…