Maide Suresi, Kuran-ı Kerim’in beşinci surelerinden biridir ve Medine döneminde inmiştir. Sure, toplamda 120 ayetten oluşmaktadır. Maide kelimesi, İslam hukukuyla ilgili anlam taşırken, surenin içeriği çeşitli konuları ele almaktadır.
Sure, İslam ahlakını, adaleti, sadakati ve toplumsal ilişkileri düzenlemeye yönelik önemli hükümler içerir. İlk başta, İsrailoğulları halkının hatalarına dikkat çekilir ve onların yaptığı yanlışlardan ders alınması gerektiği vurgulanır. Aynı zamanda, İslam’ın temel ilkeleri ve Müslümanların takip etmeleri gereken prensipler açıklanır.
Surede ahlaki değerlerin önemi vurgulanır ve inançlı kişilerin doğru yolda ilerlemeleri için tavsiyeler sunulur. İslam’ın temel esaslarına uygun olarak adalet, dürüstlük, sadakat ve hoşgörü gibi erdemli davranışlar teşvik edilir. İnançlı insanların Allah’ın emirlerine uymaları, yalan söylememeleri ve sadakatle ibadet etmeleri gerektiği belirtilir.
Ayrıca, Maide Suresi’nde şeriat hukukunun bazı yönleri ele alınır. Yiyecek ve içeceklere dair hükümler açıklanarak, helal ve haram arasındaki ayrım detaylı bir şekilde anlatılır. Bunun yanı sıra, emirler altında görevlerini yerine getirme sorumluluğunu taşıyan toplum liderlerine ve peygamberlere olan saygıya vurgu yapılır.
Maide Suresi ayrıca, Müslümanların İslam ahlakını koruması ve doğru bir şekilde ticaret yapması gerektiğini vurgular. Haksız kazanç, faiz ve zulüm karşıtı duruş sergilenir. İslam’ın ekonomik adalet ilkeleri bu surede dile getirilir.
Sonuç olarak, Maide Suresi hem ahlaki değerleri hem de İslam hukukunun temel ilkelerini içerir. İnancın doğru bir şekilde yaşanması, dürüstlük, adalet ve sadakat üzerine kurulmuştur. Bu sure, Müslüman toplumunun inançlarını güçlendirmek ve mükemmel bir ahlaki davranış sergilemeleri için rehberlik eder.
Sûrede başlıca; verilen sözlerin yerine getirilmesi, İsrailoğullarının sözlerinde durmamaları, Hıristiyanların yanlış inançları, dünyaya düşkünlükleri ve yolsuzlukları, müslümanlar için bazı talimat, uyarı ve dinî hükümler konu edilmektedir.
Amr b. Âs’ın şöyle dediği rivayet edilir: “Hz. Peygamber bineği üzerinde iken ona Mâide sûresi indi. (O sıradaki ruh halinden dolayı) binek onu taşıyamadı, bunun üzerine Hz. Peygamber bineğinden indi” (Müsned, II, 176).
İsimlendirme. Medine’de indirildiğine inanılan sure ismini 112. ve 114. ayetlerinde geçen sofra anlamına gelen, maide kelimesinden almıştır.
Sûrede başlıca; verilen sözlerin yerine getirilmesi, İsrailoğullarının sözlerinde durmamaları, Hıristiyanların yanlış inançları, dünyaya düşkünlükleri ve yolsuzlukları, müslümanlar için bazı talimat, uyarı ve dinî hükümler konu edilmektedir.
İmam-ı Şafii Mekke’ye dönünce, oraya gelen Yemen valisi, onu Yemen’e götürüp kadılık vazifesi verdi. Beş yıl kadar bu görevi yaptıktan sonra, Bağdat’a giderek Ebu Hanife’nin talebesi olan İmam Muhammed’den ders almaya başladı.
İmam Şafii Mekke’de kendisi henüz çok küçük yaşlardayken ilim ile uğraşmış, yedi yaşına geldiğinde Kuran-ı Kerim’i, on yaşına geldiğinde ise İmam Malik’in bir eseri olan el Muvatta isimli hadislerin bulunduğu kitabı ezberlemiştir. On beş yaşına bastığında ise artık fetva verebilecek bir ilim seviyesine ulaşmıştır.30 Nis 2020
Şâfiî mezhebinin imamı, büyük müctehid.
Asıl adı Muhammed bin İdris bin Abbas’tır. Dedesinin dedesi Şâfiî, Kureyş kabilesinden ve sahabe’den olduğu için, Şâfiî adı ile meşhur olmuştur. Hicri 150 (MS.767) senesinde Gazze’de doğup, hicri 204 (MS.820)’de Kahire’de 54 yaşında öldü. Kabri, Kurafe kabristanlığında büyük bir türbe içindedir.
Asıl adı Muhammed bin İdris bin Abbas’tır. Dedesinin dedesi Şâfiî, Kureyş kabilesinden ve sahabe’den olduğu için, Şâfiî adı ile meşhur olmuştur. Hicri 150 (MS.767) senesinde Gazze’de doğup, hicri 204 (MS.820)’de Kahire’de 54 yaşında öldü. Kabri, Kurafe kabristanlığında büyük bir türbe içindedir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…