Madencilik sektörü, dünya genelinde ekonomik büyüme ve kalkınmanın önemli bir temelidir. Madenlerin keşfi ve çıkarılması, bir ülkenin ekonomisine katkı sağlayarak iş imkanları yaratır ve gelir elde etmesini sağlar. İslam dini, zekat adı verilen bir ibadet gereğiyle müminlere mal varlıklarının bir kısmını ihtiyaç sahipleriyle paylaşmalarını emreder. Ancak, madenlerin zekatı konusunda belirli bir yol tarif edilmemiştir ve bu konuda farklı görüşler mevcuttur.
Bir grup alim, madenlerden alınacak zekatın, çıkarılan madenin miktarına veya değerine dayandığını savunmaktadır. Buna göre, her yıl maden yoluyla elde edilen karın %2,5’i zekat olarak ödenmelidir. Ancak bu görüşe karşı çıkanlar, madenlerin zekatının diğer maddi varlıkların zekatı gibi değerlendirilmesi gerektiğini savunur. Onlara göre, kişi sahip olduğu madenlerin değerine göre zekatını hesaplamalı ve bunu ihtiyaç sahiplerine dağıtmalıdır.
Bu tartışma, İslam hukuku otoriteleri ve alimler arasında hala devam etmektedir. Bazıları madencilerin zekatını, maden çıkarma işleminde kullanılan ekipmanın değerine göre ödediğini belirtirken, diğerleri madencilerin zekatının çıkarılan madenin karşılığına göre belirlendiğini savunmaktadır. Bir diğer grup ise madencilerin zekatını, elde edilen madenin üzerindeki işleme maliyetine göre hesaplamalıdır.
Bu görüş ayrılıkları, madencilerin zekatını belirleme sürecini karmaşık hale getirmektedir. Madencilik sektöründe faaliyet gösteren kişilerin, İslam hukukunda sahip oldukları mal varlığını değerlendiren alimlerle danışma yapmaları ve şartlara göre zekatlarını hesaplamaları önemlidir. Sonuç olarak, madenlerin zekatının nasıl verileceği konusunda hala net bir anlayış bulunmamaktadır ve bu konuda farklı yaklaşımlar mevcuttur. Madencilik sektöründe faaliyet gösteren bireylerin İslami hukuka uygun bir şekilde hareket etmeleri ve ilgili bilgileri sahip oldukları mal varlığına göre doğru bir şekilde ödemeleri gerekmektedir.
Buna göre, temel ihtiyaç mallarının dışında, 81 gr altın ( 20 miskal) , 560 gr gümüş (200 dirhem)23 , 40 koyun, 30 sığır ve 5 deve ya da bunlar karşılığı ticarî mala, 650 kg ( 5 vesk ) toprak ürününe sahip olan, bunlardan zekat ödemek durumundadır.
Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir: 80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve.
[a] – Nisapla ilgili olanı “madende verilmesi gereken zekat beşte birdir” görüşüne dayalıdır. Çünkü madenler beşte biri verilmesi gereken bir malolduğundan tıpkı fey ve ganimette olduğu gibi bunda da nisap şartı aranmaz.
Madenî ve kâğıt paralar da altın ve gümüş hükmündedir. Kendi başlarına veya altın, gümüş ve ticaret mallarıyla nisab miktarına ulaşınca yıl sonunda 1/40’ı zekât olarak verilir.
Sözlükte “göndermek” anlamındaki irsâl kelimesinden isim olan risâle (risâlet, çoğulu resâil) “sözlü veya yazılı mesaj iletme” mânasında “elçilik” demektir.
(ﺭﺍﻳﺎﺕ) i. (Ar. rāyet’in çoğul şekli rāyāt) Sancaklar, bayraklar: Oldu âlî câvidan râyât-ı din / Oldu zâhir tâ ebed âyât-ı din (Ahmedî).
Osmanlılar’da tebaa, halk anlamında kullanılan bir tabir. Sözlükte “sığır, koyun sürüsü” anlamına gelen raiyye/raiyyet kelimesinin çoğuludur.
(ﺭﻳّﺎﻥ) sıf. (Ar. riyy “suya kanmak”tan reyyān) Suya kanmış, suya doymuş: Kenâr-ı bahre kurulmuş cesîm bir eyvan / Önünde rûh-fezâ bir hadîka-i reyyan (Tevfik Fikret’ten).
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…