Madenlerde zekât oranı, İslam hukukuna göre oldukça önemli bir konudur. Zekât, Müslümanlar tarafından sahip oldukları mal varlıklarının bir bölümünü fakir ve ihtiyaç sahiplerine verme yükümlülüğüdür. Bu bağlamda madenlerde de zekât verme gerekliliği vardır.
Madenlerde zekât oranı, genel olarak elde edilen geliri temel alır. Zekât, Kazancın üzerinden (sadece karlı faaliyetler için) ve yılda bir defaya mahsus olarak verilmelidir. Madenlerdeki zekât oranı ise elde edilen gelire göre hesaplanır. Genellikle ortak madenlerde gelir, madende bulunan paylara göre dağıtılır. Dolayısıyla zekât da bu paylara göre verilir.
Madenlerdeki zekât oranı, %2,5 olarak belirlenmiştir. Bu oran, elde edilen gelirin %2,5’i miktarda zekât olarak ödenmelidir. Ancak zekât vermeden önce, elde edilen gelirin geçimlik ihtiyaçlardan sonra ne kadar kaldığı hesaplanmalıdır. Eğer kişi, geçimlik ihtiyaçlarını karşılamak için belli bir miktar paraya sahipse, bu miktar zekât verme haddinden düşülür. Kalan miktar üzerinden zekât hesaplanır.
Madenlerde zekât verme, hem bireysel maden sahipleri hem de şirketler tarafından yapılabilir. Şirketler, elde edilen geliri ortaklara dağıttıkları için, ortakları adına da zekât ödeyebilirler. Bu durumda, şirketin geliri tüm ortakların payına göre hesaplanır ve zekât ortakların payına göre ödenir.
Sonuç olarak, madenlerde zekât oranı %2,5 olarak belirlenmiştir. Bu oran, madenlerde elde edilen gelirin %2,5’i miktarında zekât olarak verilmelidir. Ancak zekât verirken, geçimlik ihtiyaçlar ve sahip olunan miktar göz önünde bulundurularak hesaplama yapılmalıdır. Hem bireysel maden sahipleri hem de şirketler, zekât verme yükümlülüğüne sahiptir ve bu yükümlülüklerini yerine getirmelidirler.
Madenî ve kâğıt paralar da altın ve gümüş hükmündedir. Kendi başlarına veya altın, gümüş ve ticaret mallarıyla nisab miktarına ulaşınca yıl sonunda 1/40’ı zekât olarak verilir.
Peygamber tarafından belirlenmiştir. Bu asgarî sınırlar, o dönem İslam toplumunun ortalama hayat standardını ve zenginlik ölçüsünü göstermektedir. Hadislerde belirlenen nisap miktarları şöyle sıralanabilir: 80,18 gr. altın veya bunun tutarında para veya ticaret malı; 40 koyun veya keçi, 30 sığır, 5 deve.
Kaynaklardan altın ve gümüş nisablarının ilk dönemde değer olarak birbirine denk olduğu anlaşılmaktadır. Madenî ve kâğıt paralar da altın ve gümüş hükmündedir. Kendi başlarına veya altın, gümüş ve ticaret mallarıyla nisab miktarına ulaşınca yıl sonunda 1/40’ı zekât olarak verilir. 2. Ziynet Eşyası Olarak Altın-Gümüş.
Çünkü madenler beşte biri verilmesi gereken bir malolduğundan tıpkı fey ve ganimette olduğu gibi bunda da nisap şartı aranmaz.
Allah Teâlâ tarafından Meş’aru’l-Haram olarak vasıflandırılan Müzdelife’de namazlar kılınır, vakfe yapılır, ibadet kasdıyla, Haccın menâsikinden olarak orada gecelenir ve Allah Teâlâ çokça zikredilerek, dua ve niyazda bulunulur.
Mekke ile Müzdelife arasında Mescid-i Harâm’ın yaklaşık 7 km. kuzeydoğusunda ve Harem sınırları içinde bulunan Mina şeytan taşlama, kurban kesme, bayram günlerinde konaklama gibi hac ibadetlerinin (menâsik) yapıldığı yerdir.
Kutsal kabul edilen mekânları dinî maksatla ziyaret etme, İslâm’ın beş şartından biri. Müzdelife’de vakfe yapılması müstehap olan bir tepe. Hac menâsikinin ifa edildiği yerlerden biri. Mekke’nin doğusunda, haccın en önemli rüknü olan vakfenin yapıldığı yer.
Allah Teâlâ tarafından Meş’aru’l-Haram olarak vasıflandırılan Müzdelife’de namazlar kılınır, vakfe yapılır, ibadet kasdıyla, Haccın menâsikinden olarak orada gecelenir ve Allah Teâlâ çokça zikredilerek, dua ve niyazda bulunulur.
Müzdelife, Peygamber Efendimiz’e üzerinde kul hakkı olanların da bağışlanacağına dair müjdenin verildiği, şeytanların ise perişan olduğu yerdir. Efendimiz (a.s.) Arafat’ta ümmetinin affı için yaptığı duayı burada da tekrarlamış ve bunun ardından gülümsemişti.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…