Levh, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılan bir terimdir. Kelime kökeni olarak Arapça’dan gelir ve “yazılı tahta” anlamına gelir. Osmanlı Devleti’nin teşkilatlanma sürecinde birçok kurum ve birim tarafından kullanılan levhler, yazılı metinlerin toplum tarafından daha kolay okunabilmesi ve anlaşılabilmesi amacıyla kullanılmıştır.
Levhler, genellikle belirli kurumlara ve görevlilere ait bilgileri içeren resmi beyannamelerdir. Bu beyannameler, Osmanlı toplumunun güncel olaylar ve hükümet politikaları hakkında bilgilendirilmesinde önemli bir role sahipti. Levhler, dönemin devlet politikalarını yaymak, duyurmak ve halka iletmek için etkili bir araç olarak kullanılmıştır. İmparatorluğun farklı bölgelerindeki idari merkezlerde, saraylarda ve camilerde bulunan levhler, halkın erişimine açık bir şekilde sergilenirdi.
Levhler ayrıca hükümetin kararlarını kayıt altına almak için de kullanılırdı. Örneğin vergi beyannameleri, toprak transferleri ve fermanlar gibi önemli evraklar levhler üzerine yazılırdı. Bu sayede, Osmanlı Devleti’nin idari süreçlerini düzenlemek ve kayıt altında tutmak daha etkili bir şekilde gerçekleştirilebilirdi.
Bazı levhler ise eser tespiti ve onarım amacıyla kullanılırdı. Özellikle mimari projelerde, binaların restorasyonu veya yeniden inşası sırasında detaylı notlar ve talimatlar levhlere yazılırdı. Bu sayede, yapının orijinal haline uygun bir şekilde onarım yapılması sağlanırdı.
Levhlerin önemi ve kullanımı, Osmanlı İmparatorluğu’nun düzenli bir yönetim ve iletişim ağı oluşturmasına yardımcı olmuştur. Levhler, yazılı metinlerin yayılmasını kolaylaştırarak halkın bilgilendirilmesi ve devlet politikalarının duyurulması açısından önemli bir rol oynamıştır. Osmanlıca levhler, tarihi ve kültürel açıdan çok değerli belgelerdir ve Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim ve iletişim metodolojisi hakkında önemli ipuçları sunar.
Elvah-ı Mahfuza adı ile da bilinmekte olan Levh-i Mahfuz Allah’ın bilgisi kapsamında olan her şeyin yazılı bulunduğu soyut bir levhayı ifade eder. Kuran’ı Kerim’in pek çok ayetinde Levh-i Mahfuz levhasından ”her şeyin yazılı bulundu kitap” şeklinde bahsedilir.16 Tem 2021
Levh-i mahfûz Allah ile melekleri arasında bir vasıtadır. Yedinci kat göğün üstünde olup arşta ve İsrâfil’in gözleri önünde bulunur. İçinde bütün nesne ve olayların bilgisi ayrıntılı olarak yazılmıştır.
1. Levh-i mahfûz gayb âlemine ait bir husus olup mahiyeti bilinmemektedir. Tasvirine ilişkin rivayetler asılsız ve felsefî teorilere bağlı yorumlar anlamsızdır. Sadece onun bütün nesne ve olayların ilâhî kalemle yazıldığına, Allah’ın tabii ve içtimaî kanunlarını ihtiva eden bir kitap olduğuna inanmak gerekir.
Şevkânî, Neylü’l-evtâr, 3/525). Altı rek’atlık bir namaz olan evvâbîn namazı, tek selâmla kılınabileceği gibi ikişer rek’at hâlinde üç selâmla da kılınabilir (Şürünbülâlî, Merâkı’l-felâh, 147-148).
EVVABİN NAMAZI NASIL KILINIR? 1.Rekat: İlk olarak ‘Niyet ettim Allah rızası için altı rekat evvabin namazı kılmaya’ şeklinde niyet edilir. Niyetten sonra ‘Allah-u Ekber’ denerek eller bağlanarak evvabin namazına başlanır. İlk olarak Subhaneke okunur ve daha sonra Euzu besmele çekerek ardından Fatiha suresi okunur.28 Kas 2023
Toplam 6 rekat olarak kılınan evvabin namazı akşam namazından sonra kılınan bir nafile namazıdır. Evvabin namazında ilk rekatta fatiha duası ve zammı bir sure okunur daha sonra rüku ve secde yapılır. İkinci rekatta yine fatiha ve zammı bir sure okunur rüku ve secde yapıldıktan sonra oturularak Ettahiyyatu okunur.13 Ara 2023
Niyetten sonra ‘Allah-u Ekber’ denerek eller bağlanarak evvabin namazına başlanır. İlk olarak Subhaneke okunur ve daha sonra Euzu besmele çekerek ardından Fatiha suresi okunur. Arkasından Kur’an’dan bir sure okunur ve rükua gidilir.28 Kas 2023
Evvâbîn namazının kılınış şekline gelince, Hanefîler’in dışındaki üç mezhebe göre gece kılınan nâfile namazlar gibi iki rek’atta bir selâm verilir. Hanefî mezhebine göre ise bu şekil daha faziletli olmakla birlikte evvâbîn namazı altı rek’atta bir selâmla veya dört ve iki rek’at halinde iki selâmla da kılınabilir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…