Mısır tarihinde önemli bir yer tutan Firavunlar arasında Kızıl Deniz’de boğulan bir Firavun hikayesi de yer almaktadır. Bu makalede, Firavun’un kim olduğu ve nasıl boğulduğuyla ilgili detaylara yer verilecektir.
Bilinen en meşhur Firavunlardan biri olan Firavun, M.Ö. 13. yüzyılda Mısır tarihinde hüküm süren ve Büyük İsrailî göçünde karşılaşılan bir liderdir. Hikaye, Mısır’da zor bir dönem olarak bilinen kölelik yıllarının sonuna doğru yaşanmıştır.
Musa’nın liderliğindeki İsrailoğulları, kölelikten kurtulmak için Firavun’un izniyle Mısır’dan ayrılmaya çalışmışlardır. Ancak Firavun, İsrailoğulları’nın kaçışını engellemeye kararlıdır ve onları takip etmek için ordusunu Kızıl Deniz’e gönderir. İsrailoğulları Kızıl Deniz’in önünde çaresizce dururlar ancak Musa’nın dua etmesi üzerine deniz yarılır ve İsrailoğulları geçer.
Firavun ise yoldayken yaratılan bu mucizeye inanmaz ve denizi geçmeye çalışır. Ancak mucize geri döner ve Firavun’un ordusu denizin büyük bir dalgası tarafından sürüklenerek boğulur. Firavun ise kendi hırsları yüzünden boğularak hayatını kaybeder. Bu olay, İsrailoğulları için bir kurtuluş sembolü olurken, Firavun için de bir ceza olmuştur.
Firavun’un kimliği hakkında bazı tartışmalar olsa da, genel olarak hikayenin Firavun’un liderliğindeki Mısır hükümetine karşı savaşan biriyle ilgili olduğunun kabul edildiği söylenebilir. Hikaye aynı zamanda Firavun’un kibiri ve egosunun sonucunda kendi yok oluşuna yol açtığı bir ders vermektedir.
Sonuç olarak, Kızıl Deniz’de boğulan Firavun hikayesi, Mısır tarihinde önemli bir olay olarak kabul edilir. Firavun’un kim olduğu tam olarak bilinmese de, Firavun’un kendisini Tanrı gibi görmesinin ve kibiri nedeniyle boğularak yaşamını yitirdiği görülür. Bu hikaye, insanın kibiri ve hırslarının kişinin yok oluşuna neden olabileceğini anlatan bir uyarı niteliği taşımaktadır.
Ramses olan Firavun’un bedeni ise secde etmiş haldedir ve vücudunu saran hiç bir bez parçası veya ilaç yoktur. ”90. Derken İsrail oğullarını denizden geçirdik. Firavun askerleriyle takip ve taarruz etmek için derhal arkalarına düştü.25 Tem 2021
Hz. Yusuf, M.Ö.2700’lerde yaşamış, onun torunlarından Musa (a) ise muhtemelen M.Ö. 1300 civarında. Arada yaklaşık 1500 yıl vardır.
Ailesi. Yahudi inancına göre Musa: MÖ 1392 yılında Mısır’da doğdu. Annesi Levi ailesinden Yehoved, babası aynı aileden Keat oğlu Amram’dır.
Mûsâ dünyaya geldiğinde tahtta bulunan Mısır Kralı II. Ramses’tir. Ancak İsrâiloğulları’na karşı baskının II. Ramses’in babası I. Séti döneminde başladığı da kabul edilmektedir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…