Kelime-i tevhidin aslı “lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah” cümlelerinden ibaret olup “Allah’tan başka tanrı yoktur, Muhammed Allah’ın elçisidir” şeklinde Türkçe’ye çevrilir. Kelime-i tevhid, inanç esaslarının ve dolayısıyla dinin özünü oluşturan iki temel üzerine kurulmuştur.
Kelime-i tevhidin aslı “lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah” cümlelerinden ibaret olup “Allah’tan başka tanrı yoktur, Muhammed Allah’ın elçisidir” şeklinde Türkçe’ye çevrilir. Kelime-i tevhid, inanç esaslarının ve dolayısıyla dinin özünü oluşturan iki temel üzerine kurulmuştur.
Kelime-i tevhid şu şekilde söylenir: “Lâ ilahe illallah, Muhammedün Resullullah” Kelime-i Şehadet ise “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü” şeklinde okunur.27 Oca 2023
Kelime-i tevhidin çekilmesi için “Lâ ilahe illallah, Muhammedün Resullullah” cümlesi sıklıkla tekrar edilir. Klime-i tevhid ile kelime-i şehadet birbirlerine çok fazla karıştırılan cümlelerdir. Kelime-i şehadet “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü” biçiminde okunur.18 Ara 2023
Kelime-i tevhit; “Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed (s.a.s.) O’nun elçisidir.” anlamına gelen “Lâ ilâhe illallah Muhammedun Resûlullah” sözüdür. İslam’ın özü ve esası bu kelimedir. Kelime-i tevhit; “En büyük O´dur, O´ndan başka büyüklüğe ortak olacak kimse yoktur.” demek ve buna iman etmektir.2 Oca 2021
Fıkıh usulü alanında telif etmiş olduğu eserlerden bir kısmı günümüze ulaşmıştır. Bu eserler arasında, Gazzâlî’nin ömrünün son yıllarında kaleme aldığı el- Müstasfâ min ‘ilmi’l-usûl adlı eserinin önemli bir yeri vardır.
Fıkıh usulü alanında telif etmiş olduğu eserlerden bir kısmı günümüze ulaşmıştır. Bu eserler arasında, Gazzâlî’nin ömrünün son yıllarında kaleme aldığı el- Müstasfâ min ‘ilmi’l-usûl adlı eserinin önemli bir yeri vardır.
İslam dünyasında din ve bilim-felsefe arasındaki çekişme, bilimsel ve felsefi düşüncenin bastırılmasıyla sonuçlanmıştır. Bu çekişmede öne çıkan kelamcılardan Gazali, bilim ve felsefeye karşı tavır aldı.5 Ara 2020
Mustasfa, usûl-i fıkhın temel konularının kelamî arka planlarını bize göstermeye çalışan bir usûl-i fıkıh kitabıdır. Usûl-i fıkhın tarihine bakıldığında, İmam Şâfiî er-Risale adlı eserinde, kelam üzerinde yapılmış bir fıkhî yöntemi reddeder. Hanefilerin “umumun delaleti kat’îdir” önermesi, kelamî bir önermedir.
Dil : Arapça
———— – —————–
Sayfa Sayısı :
Basım Tarihi :
Muhakkik : Süleyman El-Eşkar
Cilt Sayısı : 2
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…