Kazâ, İslam hukukunda ve tarihsel olarak kullanılan bir terimdir. Kelime anlamı olarak, bir sorunun çözümü veya bir hüküm verme anlamına gelir. Kazâ, özellikle İslam hukukunda, Allah’ın yasalarının uygulanması için kullanılan bir kavramdır.
İslam hukukunda kazâ, soyut kavramlar yerine somut cezalarla ilişkilendirilir. İslam hukukunda suçlar, Allah’ın emirlerine aykırı eylemler olarak tanımlanır ve bu eylemler için belirli cezalar vardır. Bu cezalar, toplumun düzenini korumak ve adaleti sağlamak amacıyla uygulanır.
Kazâ, ceza hukuku sisteminin bir parçası olup, suçun tipine ve şiddetine bağlı olarak değişir. Hırsızlık, zina, cinayet gibi suçlar, İslam hukukunda ciddi cezalara tabidir. Bu cezalar genellikle Allah’ın emirlerine aykırı davrananlara caydırıcı bir etki yapmak için ağır bastırıcıdır.
Ancak, İslam hukukunda kazâ sadece ceza olarak kullanılan bir kavram değildir. Kazâ aynı zamanda, Allah’ın adaletini ve kaderini temsil eder. İslam inancına göre, her şey Allah’ın kontrolü altındadır ve her olayın bir sebebi ve sonucu vardır. Kazâ, doğaüstü bir gücün müdahalesi olarak değil, Allah’ın planının bir parçası olarak görülür.
Kazâ ayrıca, kişinin hayatında karşılaştığı zorluklar veya başarısızlıklarla da ilişkilendirilir. İslam inancına göre, insanların hayatında başlarına gelen olaylar, Allah’ın takdiri ve sınavıdır. Bu sınavlara karşı sabır göstermek ve Allah’ın adaletine güvenmek, bir Müslümanın inancının önemli bir parçasıdır.
Sonuç olarak, kazâ, İslam hukukunda kullanılan bir terim olup, suçlulara uygulanan cezaları ifade etmektedir. Aynı zamanda, Allah’ın planının bir parçası ve insanların hayatta karşılaştığı zorluklarla ilişkilendirilmektedir.
Kaza; Allah’ın ezelde takdir etmiş olduğu bu olayların, vakti geldiğinde bu takdire uygun şekilde yaratmasına denilmektedir. Aslında kader bir plana benzetilebilir. Yapılacak olan bir planı kader olarak algılarsak, plana uygun şekilde gerçekleşen şeylere ve yapılan şeylere ise kaza diyebiliriz.28 Mar 2021
Kaza: Ezelde takdir olunan her şeyin Cenab-ı Hakkın halk ve icadıyla vucut sahasına çıkması demektir. Kader ilim, kaza kudret sıfatına dayanmaktadır. Kader kazadan öncedir. Bir şeyin varlık sahasına gelmesi hem kaza, hem kaderdir.
anlamlarına gelen kaza; ezelde bilinen ve takdir edilen şeyin, zamanı ve yeri geldiğinde Allah (c.c.) ta- rafından yaratılmasıdır. Örneğin; “Su 100 derecede kaynar.” ifadesi kader kavramını ifade ederken, uygun şartlar gerçekleştiğinde 100 dereceye ulaşan suyun kaynaması da kazadır.
Osmanlı Devleti’nde padişahın icraî, idarî ve askerî yetkilerini temsil eden, ulemâ dışında kalan görevliler.
2598- Nezir; insanın Allah rızası için hayır bir işi yapmayı veya yapılmaması daha iyi olan bir işi Allah rızası için terk etmeyi kendisine vacip etmesidir. 2599- Nezirde, akit okunması gereklidir. Arapça okunması gerekli değildir.
-Arapça’da nezir (nezr) diye ifade edilen adak, fıkıh dilinde, “bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı halde ibadet cinsinden bir şeyi kendisi için vacip kılması”nı ifade eder. -Bir şarta bağlı olarak kurban kesmeyi adayan kişi, şart gerçekleşmesi halinde adağını ilk fırsatta yerine getirmelidir.
Eğer “Allah için şöyle yapmayı nezir ettim” derse, vacip ihtiyat gereği ona amel etmelidir. Allah’ın ismini zikretmeden yalnızca, “nezir ettim” der veya Allah’ın evliyalarının birisinin ismini zikrederse, nezri sahih değildir. Sahih nezir edilir, fakat bilerek nezre amel edilmezse, günah işlemiştir.
Adak nedir, dindeki yeri nedir? Arapça’da nezir (nezr) diye ifade edilen adak, fıkıh dilinde, “bir kimsenin dinen yükümlü olmadığı hâlde ibadet cinsinden bir şeyi kendisi için vacip kılmasını” ifade eder.
Bazı davranış ve ibadetleri adamak anlamına gelen nezir kelimesi, XVII. yüzyıl sonları itibarıyla kamu düzenini sağlamak adına, devletin tebaası ile yaptığı akitleri de tanımlamaya başladı. Bu akitler, tarafların hazır bulunduğu mahkeme tarafından hüccet düzenlenmesiyle yürürlüğe girmekteydi.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…