Kadınların adet döneminde Kuran dinleyebilir mi sorusunun yanıtı, İslam dininde farklı yorumlara yol açmaktadır. Bu konuda farklı görüşler mevcuttur ve herkesin kendi dinî anlayışına göre şekillenir.
Birçok İslam bilgini, adet döneminde olan kadınların Kuran dinlemesinde bir sakınca görmez. Onlara göre, adet dönemi ilahi bir emir olmadığı için kadınlar Kuran dinlemeye devam edebilirler. İslam’ın temel prensipleri olan kul hakkına riayet etme, iyi davranışlara yönelme, adaleti sağlama gibi değerler adet döneminde de geçerlidir. Dolayısıyla bu dönemde Kuran dinlemek, manevi yönden rahatlama ve ibadete devam etme açısından önemlidir.
Ancak bazı İslam bilginleri, adet döneminde olan kadınların Kuran dinlememesi gerektiğini savunurlar. Bu görüşe göre, adet kanıyla temas halinde olan bir kadının bedeni temiz sayılmaz ve bu durum ibadeti engelleyici bir etkiye sahip olabilir. Kadınların bu dönemde bedenlerinin temizlenmesine kadar Kuran dinlemeleri önerilmez. Bu görüşe göre adet döneminde olan kadınların, Kuran’dan alışveriş edebilecekleri gibi başka ibadetlerle meşgul olmaları daha uygun olur.
Sonuç olarak, adet döneminde Kuran dinleyebilme konusu kişinin kendi inancına, dini eğitimine ve dinî otoritelerin görüşlerine bağlıdır. Kadınların kendilerini daha rahat hissettikleri ve manevi açıdan destek aldıkları bir dönemde Kuran dinlemeleri, ruhsal huzur sağlamaları açısından önemlidir. Bununla birlikte, adet döneminde Kuran dinlememesi gerektiğini savunanlar da vardır. Kişilerin bu konuda kendilerini daha iyi tanımaları ve inançlarına uygun olanı yapmaları en doğrusudur.
Muhammed (s.a.s.), cünüp olmakla müminin necis (maddeten pis) olmayacağını ifade etmiştir (Buhârî, Gusül, 23). Ancak cünüplük halinde olan bir kimsenin namazını geçirecek şekilde yıkanmayı geciktirmesi haram olduğu belirtilmiştir. Elini ağzını yıkamadan yiyip içmesi ise mekruh görülmüştür.21 Şub 2021
Bir kimse, çalışırken veya bir işle meşgul iken, -mümkün olduğunca dinleyebiliyorsa- böyle yapmasında herhangi bir sakınca yoktur. Ancak Kur’an’a kulak veremeyecek bir işle meşgul ise, bu takdirde Kur’an’a karşı edepli olma ve ona saygı gösterme gerektiği durumu ortadan kalktığı için de böyle yapmaması gerekir.
Camiye giremez. Kasıkları tıraş etmesi, saç, tırnak kesmesi, mekruh olur.
İslâm âlimlerinin büyük çoğunluğuna göre, kadınların âdet veya lohusalık hâllerinde camiye girmeleri caiz değildir (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/13; Mevvâk, et-Tâc, 1/552; Şirbînî, Muğni’l-muhtac, 1/279). Âdet ve lohusalık hâlleri, dinimizce hükmen kirlilik sayılmakta ve ibadetlere engel kabul edilmektedir.
Bundan dolayı bu ekolleri irdelerken Cebriye’yi mezhebin kurucusu olan Cehm b. Safvan perspektifinde, Mutezileyi de Kadı Abdulcebbar ekseninde araştırdık.
Hicrî birinci asırda ortaya çıkmış sapık bir fırka. Kader ve irade konusunda Kaderiyye fırkasının tam aksine görüşler ileri sürmüştür.
Bundan dolayı bu ekolleri irdelerken Cebriye’yi mezhebin kurucusu olan Cehm b. Safvan perspektifinde, Mutezileyi de Kadı Abdulcebbar ekseninde araştırdık.
Cebriye, kişinin kader ve fiileri konusunda söz sahibi olmadığı, hür iradenin var olmadığını, ve her türlü fiili yaratan ve yaptıranın Tanrı’nın kendisi olduğunu ileri sürerler. Cebriyye’ye göre insan, aynen rüzgârın emrindeki kuru bir yaprak gibidir, yaptığı işleri mecburen yapar.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…