Üç ve dört rek’atlı namazların ikinci rek’atında yapılan oturuşa ka’de-i ûlâ, son rek’atında yapılana ka’de-i ahîre denir. İki rek’atlı namazların sonunda yapılan oturuş da ka’de-i ahîredir.
Son oturuş. Namazın rükünlerinden birisi. Terim olarak; iki rekâtlı namazlarda ikinci rekâtın, üç veya dört rekâtlı namazlarda ise üçüncü veya dördüncü rekâtın sonunda ettehıyyâtü`yü okuyacak kadar oturmak demektir.
Kadınlar her iki ayaklarını sağ tarafa doğru çıkararak sol kalçaları üzerine otururlar. Buna teverrük denir. Oturduktan sonra “et-Tehiyyâtü” okunur.
Ka’de-i ûlâ Mâlikî ve Şâfiîler’e göre sünnet, Hanefîler’e göre vâcip, Hanbelîler’e göre farz; ka’de-i ahîre ise bütün mezheplerde farzdır, yani namazın rükünlerindendir. İlk oturuşu gerekli gören Hanefî ve Hanbelîler’e göre bunun süresi teşehhüd (tahiyyat) okuyacak kadardır.
CELSE). Üç ve dört rek’atlı namazların ikinci rek’atında yapılan oturuşa ka’de-i ûlâ, son rek’atında yapılana ka’de-i ahîre denir. İki rek’atlı namazların sonunda yapılan oturuş da ka’de-i ahîredir.
“Kayser” veya “kaysar” (Arapça ve Osmanlıca: قيصر), Roma ve Doğu Roma (Bizans) imparatorlarına verilen Caesar (Yunanca: καισαρ kaisar) unvanının İslam ülkelerinde kullanılan biçimidir. Osmanlı sultanları II. Mehmed’ten başlayarak resmî sıfatları arasında Kayser-i Rum unvanını da kullanmışlardır.
İslâmiyet’in ortaya çıkışı sırasında Araplar Bizans imparatoruna kayser dedikleri gibi Sâsânî hükümdarları için kisrâ, Habeş hükümdarları için necâşî ve Mısır genel valisi için mukavkıs unvanını kullanıyorlardı.
İslâmiyet’in ortaya çıkışı sırasında Araplar Bizans imparatoruna kayser dedikleri gibi Sâsânî hükümdarları için kisrâ, Habeş hükümdarları için necâşî ve Mısır genel valisi için mukavkıs unvanını kullanıyorlardı.
*Fatih Sultan Mehmed’in, Kayser-i Rum ünvanını da kullandığını, Son Bizans İmparatoru IX. Konstantinos’un yeğenleri-Paleologos Hanedanı’ndan (Müslüman olan) Has Murad ve Mesih Paşa’yı Saray’a alıp yetiştirdiğini, onlara vezir-i azamlık gibi görevler verdiğini de bilmek gerek.7 Mar 2021
Araplar’ın Sâsânî hükümdarları için kullandıkları unvan.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…