Istimdad Allah ne demek?

“Istimdad Allah” ifadesi Arapça kökenli bir kavram olup “Allah’ın yardımı” anlamına gelir. İslam inancında, Allah’ın yaratılmışlara yardım etme gücü ve iradesine atıfta bulunur. İslam dini, inananlarına Allah’a yönelmeyi, ondan yardım istemeyi, sıkıntı ve zorluklarla karşılaştıklarında sabırla beklemeye teşvik eder. İstimdad Allah, bu inanç doğrultusunda Allah’ın sınırsız merhametini ve yardımını talep etmeyi ifade eder.

İslam inancına göre, Allah insanlara sadece bu dünyadaki maddi ihtiyaçlarda değil, aynı zamanda manevi açıdan da yardım etmektedir. İnsanlar, zorluklarla başa çıkmak, zamanlarında sıkıntılarını hafifletmek ve hatta bazen mucizevi yardımlar almak için Allah’a yönelirler. Allah’ın yardımı, inananların dua ve ibadetlerine bağlı olarak gelir ve genellikle bir sınama veya zorlukla karşılaşan kişilerin imanını güçlendirmek, onları doğru yola yönlendirmek veya belirli bir amaca ulaşmalarına yardımcı olmak için gerçekleşir.

Ancak, istimdad Allah, sadece belirli bir dileğin veya isteğin yerine getirilmesini değil, genel olarak Allah’ın inananlarına yönelik merhameti ve sevgisiyle ilişkilendirilen bir kavramdır. İmanlı Müslümanlar, Allah’a olan güven ve bağlılıklarını göstermek için istimdad Allah’a başvururlar. Bu, sadece dünya yaşamında değil, ahirette de Allah’ın merhametine ve bağışlamasına güvenmek anlamına gelir.

Sonuç olarak, istimdad Allah, İslam inancında Allah’ın yardımını talep etmek ve ona yönelmek anlamına gelir. Bu kavram, Müslümanların zorluklarla karşılaştıklarında ve Allah’ın sınırsız merhametini ve yardımını dile getirmek istediklerinde kullanılır. İstimdad Allah, insanların inançlarını güçlendirmek, onları doğru yolda tutmak ve Allah’ın rahmetine güvenmek için önemli bir araçtır.

Istimdat caiz mi?

Allah Teâlâ’dan başkasından yardım dilemek söz konusu olamaz. Tasavvufta Hz. Peygamber (asm), şeyh veya benzeri maneviyat büyüklerinden istimdad, doğrudan onların şahıslarından bir talab demek değildir. Belki onların indi ilahideki itibar ve derecelerinden yararlanmak için bir tevessüldür.16 Ağu 2006

Istimdat caiz mi?

Peygamber Efendimiz sakal tıraş olmuş mudur?

Resûl-i Ekrem’in sakalının sık olduğu (Müslim, “Feżâʾil”, 109), sakalını eninden ve boyundan kısalttığı (Tirmizî, “Edeb”, 17) ve Peygamber’in fiillerine uymada titizliğiyle bilinen sahâbeden Abdullah b. Ömer’in sakalını avucuyla tutup bundan fazla olan kısmı tıraş ettiği (Buhârî, “Libâs”, 64) bildirilmektedir.

Sakal bırakmak farz mı sünnet mi?

Son devir âlimlerinin bir kısmı sakal bırakmayı İslâm’ın geldiği dönemde yaygın olan örf ve âdetle açıklamış, Hz. Peygamber’e uyma amacıyla yapıldığında bunun sünnet veya müstehap sayılabileceğini, ancak esas itibariyle sakal bırakmanın dinî/şer’î bir konu olmadığını belirtmiştir (M.

Sakal bırakmamak haram mı?

Sakalını traş eden erkekler kadınlara benzemektedirler. Erkeklerin kadınlara benzemesi de dinen yasaklanmıştır. Ancak sakalı kesmenin haram olduğunu söyleyen bazı alimlerimiz, sakalın bırakıldıktan sonra kesilmesinin haram olduğunu kasdetmişlerdir. Yoksa sakalı bırakmadan tıraş olmak haram olmaz.

Sakal tıraşı yapmak günah mı?

Peygamber’e (s.a.s.) uymak maksadıyla sakal bırakan ve sakalının sünnete uygun bir şekilde bakımını yapan kişinin bu amelinden dolayı sevap alacağını, ancak herhangi bir sebeple buna imkân bulamadıkları için sakalını tıraş edenlerin ise sünnete aykırı düşmekle birlikte bundan dolayı günaha girmeyeceğini söylemek …

Erkeklerin sakal uzatması farz mı?

İbn-i Hazm «Muhallâ» da şöyle der: Bıyıkları kesmek (kırkmak) ve sakalı uzatmak (bırakrnak) farzdır.

Leave a Comment