İslamda irfan kavramı, genel olarak derin anlayış, iç görü ve ruhsal yetkinlik anlamına gelir. İrfan, sadece dini bilgilerin zahiri bir şekilde ezberlenmesinden veya anlaşılmasından daha fazlasını ifade eder. Tam anlamıyla içselleştirilmiş bir bilgi ve yaşantıdır. İrfan sahipleri, ilahi gerçekleri kavrayışları ve ruhsal tecrübeleriyle öne çıkarlar.
İrfanın temel amacı, insanı Allah’a yaklaştırmak ve onunla olan ilişkisini güçlendirmektir. İslam düşünürleri, irfanın fikri ve manevi derinliğiyle, imanın kalbinde kök salmasını sağladığına inanırlar. Bu derinlik, kişinin iç dünyasındaki bütünlüğü elde etmesini sağlar ve onu Allah’ın varlığı, birliği ve hikmeti hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaya yönlendirir.
İrfanın merkezinde, Allah ile bireysel bir ilişki kurma çabası yatar. İrfan sahipleri, kendilerini Allah’ın varlığına ve kudretine karşı derin bir bağlılıkla donatırlar. Bu bağlılık, kişiyi dünya meseleleriyle meşgulken dahi Allah’ı zikretmeye, O’nu hatırlamaya ve O’na yönelmeye teşvik eder.
İslam irfan geleneği, büyük müslüman düşünürlerin ve mistiklerin dini bilgiyi anlama, yorumlama ve yaşama yöntemlerini içerir. Bu geleneğin amacı, manevi yolculuğun rehberliğini yaparak, insanları Allah’a yaklaştırmak ve onlarla ilahi birliği paylaşmaktır. İrfan sahipleri, zahir ve batın bilgisini birleştirerek, dini bilgiyi kalbe ve ruha aktarır ve bu bilginin yaşantısal boyutunu vurgularlar.
Sonuç olarak, irfan İslam’ın içsel boyutunu keşfetme ve yaşama çabasıdır. İrfan sahipleri, bilgiyi anlamlandırma ve manevi derinlik kazanma konusunda öne çıkarlar. Onlar, Allah’a yaklaşma yolunda kendilerini geliştirir ve bu bilgiyi insanlığın hizmetine sunarlar. İrfan, İslamın temel prensiplerine ve değerlerine sıkı sıkıya bağlıdır ve müminleri ruhi ve manevi açıdan besleyerek onları Allah’a daha yakın kılar.
Isfahânî’ye göre “irfân” “bir şeyin izini etkilerini tefekkür ederek ve derin düşünerek o şeyi idrak etmek” demektir. Fakat kelimenin kök anlamı, bir şeyin “arf”ına, yani “kokusuna isabet etmek” veya “yanağına dokunmak” demektir.
İlim bilmek, irfan tanımak demektir. Bir şeyin ilmi o şeyle irtibat kurmak, irfanı ise o şeyle dost olmaktır.10 Eki 2020
İrfan, temelde insanla ilgili olup, insani olanı ifade eder. Nitekim tanımak, bilmek, keşfetmek Tanrı için değil, insan için söz konusu olan bir fiildir. İslam esaslarına göre bu kelime “marifetullah” terkibi ile ifade edilir. Yani insan Allah’ı tanır.
Çin mahkemelerinde saray görevlisi olarak çalışan Cai Lun, ilk kağıt kullanımını ağaç kabuklardan ve bez parçalarını kullanarak gerçekleştirdi. Ağaç kabuklarını ve bez parçalarını ezerek hamur haline getiren Cai Lun elde ettiği hamuru su ile karıştırarak kağıdı elde etti.17 May 2019
MS 105 yılında kendi kâğıt yapma tekniğini geliştiren Çinli saray görevlisi Cai Lun, birçok kaynakta kağıdın mucidi olarak gösterilir. Milattan sonra 5. yüzyıldan itibaren kağıt, Çin’de yaygınlaştı.
Kağıdın icadı Çin’in dünyada söz sahibi olduğu dönemlere rastlar. O dönemin en gelişmiş kültürüne sahip Çin’in büyümesine ve gelişmesine katkı sağlayan kağıt kullanımına diğer medeniyetler 700’lü yıllarda başladı. Cai Lun’un keşfettiği kağıt yapma metodu; Orta Asya’ya 751, Bağdat’a 793 yılında ulaştı.17 May 2019
Kağıdın bulunuşu ile ilgili ilk kalıntılar günümüzden yaklaşık 4 bin yıl öncesine yani M.Ö 2.yüzyıla aittir. Yapılan arkeolojik çalışmalarda rastlanan kalıntılara göre ilk kağıt kil tablet, parşömen, ahşap tablet gibi malzemelerden yapılmıştır.17 May 2019
Kâğıda dair en eski kalıntılar Tibet’te bulunsa da milattan önce 2. yüzyıla tarihlendirilen bu kâğıt parçalarının kim tarafından yapıldığı belli değil. Bu nedenle MS 105 yılında kendi kâğıt yapma tekniğini geliştiren Çinli saray görevlisi Ts’ai Lun birçok kaynakta kâğıdın mucidi olarak anılıyor.26 Tem 2022
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…