İslam dini, Müslümanlar için kutsal olan Kuran’ı temel alan bir dindir. İslam hukuku olarak da bilinen şeriat, İslam dinine ait hukuki ve toplumsal kuralları içeren bir sistemdir. Şeriat, Allah’ın buyruklarını ve İslami değerleri takip ederek, Müslümanların hayatını düzenlemeyi hedefler.
Şeriatın kökenleri Kuran’a dayanır ve peygamber Muhammed’in uygulamalarıyla da desteklenir. Kuran, Müslümanlara ahlaki, sosyal ve dini konularda rehberlik ederken, hadisler de peygamberin sözleri ve davranışlarına dair bilgiler sağlar. Şeriat, Kuran’ın ve hadislerin yorumlanmasıyla ortaya çıkar ve İslam toplumunda adaleti, eşitliği ve güvenliği sağlamayı amaçlar.
Şeriatın temel prensipleri arasında ibadet, ahlak, aile, toplumsal düzen, ekonomi ve ceza hukuku bulunur. İbadet, Müslümanların Allah’a yönelik görev ve sorumluluklarını yerine getirmesini kapsar. Namaz, oruç, zekat ve hac gibi ibadetler, şeriata göre belirlenir ve Müslümanların bu görevleri yerine getirmesi beklenir.
Şeriat, ahlaki değerlere de önem verir ve Müslümanlara dürüstlük, adil davranma, sadakat ve merhamet gibi erdemleri teşvik eder. Aile ise İslam toplumunun temel birimi olarak kabul edilir ve şeriat, aile içerisinde adaleti sağlamayı hedefler. Boşanma, evlilik ve miras gibi aileyle ilgili konular da şeriatın düzenlediği alanlardır.
Şeriat, toplumsal düzenin korunmasına yönelik kurallar içerir. Ticaret, mülkiyet, sözleşmeler ve vergiler gibi ekonomik konular da şeriat tarafından düzenlenir. Aynı zamanda ceza hukukunun da bir parçasıdır ve suçlar için adalete ve cezalara ilişkin kurallar içerir.
Sonuç olarak, İslam dininde şeriat, Kuran ve hadislerin rehberliğinde oluşturulan bir hukuk sistemidir. Adaleti, eşitliği ve güvenliği sağlamayı amaçlar ve Müslümanları ahlaki, toplumsal ve dini konularda yönlendirir. Ancak, şeriatın uygulamaları çeşitli yorumlara ve farklı uygulamalara sahip olabilir.
Kur’ân-ı Kerimde “Şeriat” kelimesi “Şir’a” (Mâide, 5:48) “şerea” (Şura, 42:13) “şereû” (Şura, 42:21) ve “şeriat” (Câsiye, 45:18) kelimeleri ile dört ayette geçmektedir.12 Eki 2009
“Şeriat ikidir. Birincisi, alem-i asgar olan insanın ef’al ve ahvalini tanzim eden ve sıfat-ı kelamdan gelen bildiğimiz şeriattır. İkincisi, insan-ı ekber olan alemin harekat ve sekenatını tanzim eden, sıfat-ı iradeden gelen şeriat-ı kübra-yı fıtriyedir ki, bazan yanlış olarak tabiat tesmiye edilir.”25 Ara 2023
İslâm’a ait dinî, ahlâkî ve hukukî hükümler bütünü anlamında bir terim. Bir devletin kuruluş ve işleyiş esaslarını, organlarını, bunların görev ve yetkilerini, fertlerin sahip oldukları hak ve hürriyetleri belirleyen ana kanun ve prensipler.
Allah’tan başka ilâh bulunmadığına, Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna inanmayı ve bunu sözle belirtmeyi ifade eden bir terkip. İman esaslarının özünü ifade eden cümle için kullanılan bir tabir.
Kelime-i Şehadet: “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü” demektir. “Sahitlik ederim ki Allah’tan baska ilâh yoktur ve yine sahitlik ederim ki Muhammed O’nun kulu ve rasûlüdür” anlamına gelir.10 Ara 2023
Âl-i İmrân sûresinde (3/18) Allah’ın, meleklerin ve ilim sahiplerinin Cenâb-ı Hak’tan başka ilâh bulunmadığına tanıklık ettikleri beyan edilir.
Kelime-i şehadet “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü” biçiminde okunur. Kelime-i tevhidin Türkçe karşılığı ise “Allah’tan başka tanrı yoktur, Hz Muhammed Allah’ın elçisidir” biçiminde çevrilir. Kelime-i tevhid, inanç esaslarının özünü meydana getiren cümlelerden bir tanesidir.18 Ara 2023
Kelime-i şehadet “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü” biçiminde okunur. Kelime-i tevhidin Türkçe karşılığı ise “Allah’tan başka tanrı yoktur, Hz Muhammed Allah’ın elçisidir” biçiminde çevrilir. Kelime-i tevhid, inanç esaslarının özünü meydana getiren cümlelerden bir tanesidir.18 Ara 2023
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…