İbrahim Hakkı Hazretleri, 18. yüzyılda yaşamış, Osmanlı İmparatorluğu döneminin önemli İslam alimlerinden biridir. Dindar bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen İbrahim Hakkı Hazretleri’nin, gençlik yıllarında dini eğitim almak için çeşitli medreselerde okuduğu bilinmektedir. Özellikle sufizm ve tasavvuf konularına olan ilgisi, onu bu alanda uzmanlaşmaya yöneltmiştir.
İbrahim Hakkı Hazretleri’nin en tanınmış eseri, “Marifetname” adlı kitaptır. Bu eser, tasavvuf ve ahlaki değerleri birleştirerek insanların manevi gelişimine katkı sağlamaktadır. Marifetname’de, Allah’ın varlığı ve birliği, insanın yaratılışı, nefsin kötü halleri ve onları aşma yöntemleri gibi konular ele alınmaktadır. Aynı zamanda, İbrahim Hakkı Hazretleri’nin müritlerine yaptığı nasihatler ve öğütler de eserde yer almaktadır.
İbrahim Hakkı Hazretleri, yaşadığı dönemde birçok müridi tarafından büyük bir saygı ve itibar görmüştür. Onun öğretileri, insanların maneviyatlarını güçlendirmeye, dünyevi arzularını kontrol altında tutmaya ve Allah’a daha yakın bir ilişki geliştirmeye odaklanmaktadır. Bu nedenle, İbrahim Hakkı Hazretleri’nin müridleri arasında birçok kişi bu öğretileri benimseyerek ona bağlanmıştır.
Bugün, İbrahim Hakkı Hazretleri’nin türbesi İstanbul’da, Fatih ilçesinde bulunmaktadır. Türbe, İslam alimine olan saygının bir ifadesi olarak ziyaretçiler tarafından sık sık ziyaret edilmektedir. Ayrıca, İbrahim Hakkı Hazretleri’nin eserleri günümüzde halen okunmakta ve tasavvufun temel kaynaklarından biri olarak kabul edilmektedir.
İbrahim Hakkı Hazretleri’nin öğretileri, insanların kalplerini ve zihinlerini aydınlatmaya devam etmektedir. Onun cesareti, bilgeliği ve manevi öğretileri, birçok kişiye yol gösterici olmuştur. İbrahim Hakkı Hazretleri’nin mirası, dini ve manevi bilgilerin yayılmasına ve insanların ruhsal yönden gelişimine katkıda bulunmaya devam etmektedir.
Siirt İli’nin Aydınlar (Tillo) İlçesi sınırları içerisinde yer alan İsmail Fakirullah Türbesi ve ışık mekanizması ile ilişkilendirilen türbeye ait kule ve duvar kalıntısı tasavuffi inanışı yansıtmasından dolayı insanlık tarihinin önemli bir aşaması ile bir bölge inanışının mimari açıdan önemli bir temsilcisidir.
Siirt İli’nin Aydınlar (Tillo) İlçesi sınırları içerisinde yer alan İsmail Fakirullah Türbesi ve ışık mekanizması ile ilişkilendirilen türbeye ait kule ve duvar kalıntısı tasavuffi inanışı yansıtmasından dolayı insanlık tarihinin önemli bir aşaması ile bir bölge inanışının mimari açıdan önemli bir temsilcisidir.
Peygamber’in amcası Abbas’ın soyundan geldiği söylenen dedesi Abdülcemal ve babası Kasım Tillo’da müderrislik yapmışlardır. İsmâil’in eğitimiyle bizzat babası meşgul oldu. Yirmi dört yaşına geldiğinde tahsilini tamamlayarak medresede ders vermeye başladı. Babası vefat edince de Tillo’daki caminin imam ve hatibi oldu.
Yeniden Erzurum’a dönen İbrahim Hakkı, sürekli olarak dinî ve bilimsel konularla ilgilenmiş ve 1780 yılında rahatsızlanarak aynı yılın 22 Haziran günü ölmüştür. Kabri Tillo’dadır.
Fıkıhta kefâret, dinin belirli yasaklarını ihlâl eden kimsenin hem ceza hem de Allah’tan mağfiret dilemek maksadıyla yükümlü tutulduğu köle âzat etme, oruç tutma, fakiri doyurma ve giydirme gibi malî veya bedenî nitelikli ibadetlerin genel adıdır.
Keffâret, Allah’ın emrettiği bir ibadetin terki, ibadet esnasında bir yasağın çiğnenmesi, kasten veya bilmeyerek bir haramın işlenmesi sonucu bir yükümlülük olarak ortaya çıkar.25 Oca 2021
Bu husus, bir rivayetin yanlış değerlendirilmesinden doğmuştur. İşin doğrusu ne Kur’ân’da, ne de sağlam hadislerde 60 gün kefaret, bir gün de kaza olmak üzere 61 gün oruç tutma olayı yoktur ve Peygamber kimseye böyle bir emir vermemiş, kimseyi bununla yükümlü kılmamıştır.25 Tem 2012
Fıkıhta kefâret, dinin belirli yasaklarını ihlâl eden kimsenin hem ceza hem de Allah’tan mağfiret dilemek maksadıyla yükümlü tutulduğu köle âzat etme, oruç tutma, fakiri doyurma ve giydirme gibi malî veya bedenî nitelikli ibadetlerin genel adıdır.
Her ne şekilde olursa olsun geçerli (mün’akide) olan yemini bozan kimselerin yemin keffâreti ödemeleri gerekir. Yemin keffâreti sırasıyla; on fakire birer fitre (fıtır sadakası) miktarı veya bir fakire on ayrı günde her gün birer fitre miktarı para vermek veya on yoksulu sabah akşam doyurmak ya da giydirmektir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…