Hz. Muhammed(s.a.v), İslam’ın erken döneminde, insanlara İslam’ı tebliğ etmek amacıyla birçok yolculuk gerçekleştirmiştir. Bu yolculuklardan biri de Tâif’e yapılan yolculuktur. Hz. Muhammed(s.a.v), Mekke’deki Müslümanlara zulüm edildiği bir dönemde Tâif’e gitmeye karar verir.
Hz. Muhammed(s.a.v), bu yolculuğunda yanında Zeyd bin Harise’yi yol arkadaşı olarak seçer. Zeyd, Hz. Muhammed(s.a.v)’in öz oğlu değil, köle olarak büyüdüğü ve sonra öz babası tarafından himaye edildiği bir kişidir. Hz. Muhammed(s.a.v), Zeyd’i yol arkadaşı olarak seçerek, ona olan sevgisini ve güvenini gösterir.
Tâif’e varan Hz. Muhammed(s.a.v), orada insanlara İslam’ı tebliğ etmek amacıyla çeşitli kişilere konuşmalar yapar. Ancak, Tâifliler, Hz. Muhammed(s.a.v)’in tebliğini reddeder ve ona karşı düşmanca davranır. Hatta Hz. Muhammed(s.a.v), taşlanarak yaralanır ve Tâif’ten sürülür.
Bu olaylar, Hz. Muhammed(s.a.v)’in görevinin zorluklarını ve Müslümanlara olan sevgisini gösteren önemli bir dönüm noktasıdır. Hz. Muhammed(s.a.v), zorluklara rağmen tebliğ görevinden vazgeçmez ve tebliğ çalışmalarını sürdürür.
Bu yolculukta Zeyd bin Harise, Hz. Muhammed(s.a.v)’in sıkıntılarına ortak olan, ona destek veren ve yolculuk boyunca güvenilir bir yol arkadaşı olan bir kişidir. Hz. Muhammed(s.a.v)’in, Zeyd’i yol arkadaşı olarak seçmesi, onun özgüvenini ve kararlılığını da gösterir. Bu olay, Hz. Muhammed(s.a.v) ve Zeyd arasındaki sevgi, saygı ve dostluğun bir göstergesidir.
Bu yolculuk, Hz. Muhammed(s.a.v)’in diğer yolculukları gibi çeşitli zorluklarla dolu olsa da, İslam’ın yayılışı ve Hz. Muhammed(s.a.v)’in tebliğ faaliyetleri için önemli bir adımdır.
Peygamber’in davetine karşı çıkan Tâifliler kendisiyle alay edip onu taşlattılar. Resûlullah, Tâif’te yaşadıklarının kendisi için Uhud gününden daha şiddetli olduğunu söylemiştir (Buhârî, “Bedʾü’l-ḫalḳ”, 7; Müslim, “Cihâd”, 111).
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Taif’te Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) 10. yılın Şevval ayının bitimine birkaç gece kala4 (Amcası Ebu Talib ve eşi Hz. Hadice’nin vefatından yaklaşık bir ay sonra) yanına Zeyd İbn-i Harise’yi de alarak gizlice ve yaya olarak Taif yolculuğuna çıktı.
Taif Seferi veya Taif Kuşatması, 630 M. yılında Huneyn zaferinden sonra Taif, Müslümanlarca her taraftan kuşatıldı. Şehir kuşatmaya direnemeyerek teslim oldu. Taif lideri, Urve bin Mesud, kuşatma sırasında Taif savunması için mancınık yapmayı öğrenmek için Yemen’de bulunuyordu.
TAİF SEFERİ SONUÇLARI Müslümanlar Taif şehrini kuşatarak önemli bir gelişme elde etmişlerdir. Muhasara altında olan şehir alınamadığı tarih notlarını geçmiştir. Ertesi yıl şehre giden İslam elçilerinin büyük katkısı olmuştur. Şehre gelen İslam elçileri Taif şehrinin Müslüman olmasında önemli destekleri olmuştur.13 Eyl 2022
Sözlükte “araştırmak, dikkatle bakmak” anlamındaki cess kökünden türeyen tecessüs “gözetlemek, bir haberi araştırmak, iyice öğrenmek” demektir. Ahlâk terimi olarak bir kimsenin özel durumunu merak edip öğrenmek için onun bilgisi ve rızası dışında gizlice araştırma yapmayı ifade eder.
Bir kimsenin öğrenilmesini istemediği özel durumunu merak etme, araştırıp soruşturma anlamında ahlâk terimi. Bir kimsenin aleyhindeki incitici, küçültücü söz ve davranışları ifade eden ahlâk terimi.
Sözlükte “araştırmak, dikkatle bakmak” anlamındaki cess kökünden türeyen tecessüs “gözetlemek, bir haberi araştırmak, iyice öğrenmek” demektir. Ahlâk terimi olarak bir kimsenin özel durumunu merak edip öğrenmek için onun bilgisi ve rızası dışında gizlice araştırma yapmayı ifade eder.
Tecessüs, Kur’an-ı Kerim’de ve Hz. Muhammed’in hadislerinde kesin bir biçimde yasaklanmıştır. Bu hususta bir hadiste “Kim bir topluluğun duyulmasını istemediği bir sözü öğrenmeye çalışırsa, kıyamet günü kulaklarına eritilmiş kurşun dökülür.” buyrulmuştur.11 May 2020
Tecessüs kelimesi Arapça kökenli bir kelimedir. “Cesâs” kelimesinden türetilmiştir ve “gizli izleme, gözetleme” anlamına gelir. Türkçedeki kullanımıyla tecessüs, başkalarını izleme veya gizlice gözetleme anlamını taşır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…