Hırsızlık suçu, toplumun düzenine ve bireylerin güvenliğine zarar veren ciddi bir suçtur. Hırsızlık yapan kişilerin cezalandırılması ve suç oranlarının azaltılması amacıyla pek çok ülkede farklı ceza sistemi uygulamaları bulunmaktadır. Bu sistemlerden biri de el kesme cezasıdır.
El kesme cezası, hırsızlık suçunu işleyen kişinin elinin kesilmesine dayanan bir uygulamadır. Hangi elin kesileceği ise çoğunlukla hırsızın dominant eli olan sağ el üzerinde uygulanmaktadır. Bu uygulama, hırsızın suç işlemesini engellemek ve toplumda bir korku oluşturarak hırsızlık suçlarını azaltmak amacıyla yapılmaktadır.
Ancak el kesme cezası, günümüzde pek çok ülke tarafından insan haklarına aykırı olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle pek çok ülke, hırsızlık suçunu farklı yollarla cezalandırmayı tercih etmektedir. Hırsızlık suçlarıyla mücadelede daha etkili ve adil yöntemlerin kullanılması gerektiği savunulmaktadır.
El kesme cezası uygulanan ülkeler arasında özellikle bazı İslam ülkeleri yer almaktadır. Bu ülkelerde el kesme cezası, İslam hukukunun bir parçası olarak kabul edilmektedir. Ancak el kesme cezasının uygulanması, hukuki süreçlerin titizlikle işletilmesini gerektirmektedir.
Sonuç olarak, hırsızlık suçu ciddi bir suç olup, toplumun huzur ve güvenliğini tehdit etmektedir. El kesme cezası gibi yöntemler, suçlular üzerinde bir korku yaratmak amacıyla kullanılan cezalandırma biçimleridir. Ancak günümüzde insan haklarına uygun, adil ve etkili ceza sistemleri kullanılarak hırsızlık suçlarıyla mücadele etmek daha önemli hale gelmiştir.
Erkek hırsızla kadın hırsızın, yaptıklarına karşılık ve Allah’dan bir azab olmak üzere, (sağ) ellerini kesin. Allah, mutlak galibdir, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir. Hırsızlık yapan erkek ve kadının, yaptıklarından dolayı Allah’tan bir azap olarak ellerini kesin. Şüphesiz Allah, Aziz ve Hakîm’dir.
Sûrede başlıca; verilen sözlerin yerine getirilmesi, İsrailoğullarının sözlerinde durmamaları, Hıristiyanların yanlış inançları, dünyaya düşkünlükleri ve yolsuzlukları, müslümanlar için bazı talimat, uyarı ve dinî hükümler konu edilmektedir.
Bu âyetlerin meâli şöyledir: “Hırsızlık yapan erkek ve kadının yaptıklarına karşılık bir ceza ve Allah’tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir. Kim bu zulmünden sonra tövbe eder ve durumunu düzeltirse şüphesiz Allah onun tövbesini kabul eder.
İsra 17/26. “Hırsızlık yapan erkek ve kadının yaptıklarına karşılık olmak üzere, Allah’tan bir ceza olarak ellerini kesin. Allah Azîz’dir, Hakîm’dir. ” (Maide 5/38.) Herhangi bir ayeti okuyan kimsenin zihninde, ayetteki lafızların zahirinden hareketle birtakım manalar doğrudan teşekkül etmektedir.
“İsmail Sirâceddin Şirvânî’nin (öl. 1269/1853) Vahdet-I Vücûd Ile Vahdet-I Şuhûd Yorumu”. Eskiyeni 40 (Mart 2020), 303-320. https://doi.org/10.37697/eskiyeni.662948.20 Mar 2020
Niyâzî-i Mısrî tarafından, Vahdetnâme adıyla da anılan, vahdet-i vücut nazariyesi hakkında yazılmış risale.6 Haz 2022
Mutlak varlık olan Hak ile a’yân-ı sâbite arasındaki ilişki sûfîlerin birlik-çokluk ilişkisini açıklamak üzere başvurdukları iki temel konudur. Buradan hareketle İbnü’l-Arabî’nin, vahdet-i vücûd düşüncesini merkeze alan bir yaratılış teorisi geliştirmeye çalıştığı görülmektedir.
Vahdet-i vücûd / Varlık birliği Tasavvuf düşüncesinde, yaratanla yaratılanın tek ve “bir” olduğunu savunan görüştür. Sûfilere göre kendiliğinden var olan (kaimun bizatihi) varlık (vücûd) birdir; o da Hakk Teâlâ’nın varlığıdır. Bu varlık ezelidir; çoğalma, bölünme, değişme, yenilenme kabul etmez.
Varlığın birliği ve varlıkta birlik anlamında bir tasavvuf terimi; bu bağlamda Tanrı, âlem ve insan ilişkilerini açıklayan düşünce sistemi.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…