Hırsızlık, başkasının mülkiyetine haksız yere el koyma eylemidir. Bu eylem, bir kişinin tüm emek ve çabası sonucunda elde ettiği mülkünü başkalarının izni olmaksızın alma veya onu izinsiz kullanma şeklinde gerçekleşebilir. Hırsızlık, toplumda ciddi bir suç olarak kabul edilir ve genellikle cezai yaptırımlarla sonuçlanır.
Hırsızlık olayları, birçok farklı şekilde gerçekleşebilir. Bunlar arasında en yaygın olanları ev ve işyeri soygunlarıdır. Hırsızlar, pencereleri kırma, kapıları zorlama veya güvenlik sistemlerini aşma gibi yöntemlerle mülklere izinsiz giriş yaparlar. Değerli eşyaları, para veya mücevheratı alıp kaçarlar. Ayrıca hırsızlar, cüzdan veya cep telefonu çalma gibi küçük çaplı hırsızlık olayları da gerçekleştirebilirler.
Hırsızlık, sadece maddi değerleri olan nesnelerin çalınması anlamına gelmez. Bir kişinin fikri mülkiyetini çalmak, yani başka birinin icadını veya gizli bilgilerini kullanmak da hırsızlık olarak kabul edilir. Bu tür hırsızlık olayları, telif hakkı ihlalleri, patent hırsızlığı veya ticari sırların çalınması şeklinde gerçekleşebilir.
Hırsızlık, toplumda güven üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. İnsanlar, mülklerinin güvende olmadığını hissederek endişe ve tedirginlik yaşarlar. Hırsızlık, aynı zamanda ekonomik kayıplara da neden olur. Mülklerin çalınması veya zarar görmesi, kişilerin maddi olarak zarar görmesine ve sigorta şirketlerine yüksek miktarda tazminat ödenmesine neden olabilir.
Hırsızlık suçuyla mücadele etmek için, toplumda güvenlik önlemlerinin artırılması gerekmektedir. Ev ve işyeri sahipleri, güvenlik kameraları, alarm sistemleri ve güvenlik personeli gibi önlemler alarak mülklerini korumak için önlemler alabilirler. Ayrıca, polis ve yargı sisteminin etkili bir şekilde çalışması ve hırsızlık suçlarına yönelik cezaların caydırıcı olması da önemlidir.
Kim, bu haksız fiilinden, zulmünden sonra, muhakeme edilmeden önce tevbe eder, hırsızlık etmekten vazgeçerek, çaldığı malları sahibine iade edip, Allah’a itaate yönelir, ıslah-ı nefs eder, din ve dünya işlerini, sosyal ilişkilerini düzelterek yaşarsa, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder.
Hırsızlık suçu mağduru olduysanız en yakınınızdaki karakola veya savcılığa başvurabilirsiniz. Önemli evrakınızın (çek defteri, kredi kartı nüfus cüzdanı gibi) çalınması halinde durumu derhal ilgili bankalara veya kurumlara bildirmeniz gerekmektedir.
Somut olayın özellikleri ve hukuka uygun deliller ışığında ispatlamalıdır. Suçun işlendiği yerdeki kamera görüntüleri bulunuyorsa, fotoğraf veya ses kaydı mevcutsa bunlar mahkemeye sunulabilir. Olaya şahit olan bir görgü tanığı varsa tanık delili yoluna gidilebilir. Eğer ikrar varsa bu da ispat açısından çok önemlidir.24 Şub 2023
Yani, bir hırsızın çaldığı bir otomobilin hırsızdan tekrar başka biri tarafından çalınmasıyla da hırsızlık suçu oluşur. Hırsızlık suçunun oluşması için malın zilyedin egemenlik alanından çıkarılması, mal üzerinde fail tarafından fiili hakimiyet kurularak zilyetliğin elde edilmesi gerekir.
Ebû Yûsuf, Ebû Hanîfe’nin ölümünden (150/767) 15 sene sonra Halife Mehdî (158-69/775-785) tarafından kâdı tayin edilmiş (166/782)27 ve bir sonraki Halife el-Hâdi döneminde de görevden alınmamıştır. O, Harun er-Reşid döneminde oluşturulan kâdılkudât kurumuna da ilk atanan kâdı olmuştur2 8 .
Kalkaşendî, Ebü’l-Abbâs Ahmed.
Abbâsî Halifesi Mutî’-Lillâh döneminde kādılkudâtlık yapan Muhammed b. Hasan el-Hâşimî’nin 336 (948) yılında kardeşi Ömer’i Mısır kadılığına tayin ettiğini gösteren bir ahidnâme yazdığı bilinmektedir.
İslâm tarihinde ilk defa Hârûnürreşîd zamanında Ebû Yûsuf’un kādılkudât tayiniyle yargı sisteminde hiyerarşik bir yapı ortaya çıkmıştır. Her ne kadar sonraki birçok kaynakta Abbâsî hâkimiyeti altındaki topraklarda görevli bütün kadıların onun idaresine verildiği belirtilmekteyse de (meselâ bk.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…