Haset, insanların başkalarının sahip olduğu şeylere duyduğu kıskançlık ve kötü niyetli düşüncelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan bir duygudur. Haset, çoğu zaman insanların başarılı veya mutlu olan diğer insanlara karşı hissettiği duygusal tepkileri ifade eder. Bu duygu, insanların kendileriyle karşılaştırdıkları kişilerin daha üstün bir konumda olduğunu düşündüklerinde ya da başkalarının sahip olduklarına sahip olamadıklarında ortaya çıkabilir.
Haset, insanların sağlığına, ilişkilerine ve genel mutluluğuna zarar verebilir. Haset eden kişiler, kendi başarılarını küçümseyerek veya reddederek, diğer insanların başarılarına odaklanma eğilimindedirler. Bu, bireyin kendine olan güvenini azaltır ve düşük bir özsaygıya yol açar. Haset aynı zamanda insanlar arasında düşmanlık ve rekabet ortamı oluşturabilir.
Hasetin kökenleri, insanların doğal olarak başkalarıyla karşılaştırdığı sosyal bir fenomen olarak kabul edilir. İnsanların başkalarının başarılarına duydukları kıskançlık ve kıskançlık hissinin nedeni, toplumda kabul gören normlara ve toplumsal statülere uyum sağlama isteği olabilir. Bununla birlikte, haset genellikle insanların kendi hedeflerine ulaşamadıklarında veya başarılarını gerçekleştiremediklerinde ortaya çıkar.
Hasetin etkilerini azaltmanın çeşitli yolları vardır. Öncelikle, kişinin kendini kabul etmesi, güvendiği ve değerli olduğunu hissetmesi önemlidir. Kendine güvenen insanlar, başkalarının başarılarına karşı daha az kıskançlık duygusu yaşarlar. Ayrıca, başkalarının başarılarını kutlamak, empati kurmak ve pozitif düşünceler geliştirmek de hasetin azalmasına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, haset insanların başkalarının başarılarına duydukları kıskançlık ve düşmanlık hisleriyle ortaya çıkan bir duygudur. Hasetin sonuçları kişinin mutluluğunu ve ilişkilerini etkileyebilir. Ancak, hasetin etkilerini azaltmak için kişilerin kendilerini kabul etmeleri, başkalarının başarılarını kutlamaları ve pozitif düşünceler geliştirmeleri önemlidir.
Râğıb el-İsfehânî (ö.502/1108) hasedi; “hak sahibinin elindeki nimet ve imkânların gitmesini temenni etmek ve bunun için çaba sarf etmek” şeklinde tanımlamıştır.
Kıskançlık olarak da ifade edilen haset kelimesi özellikle tartışmalı diyaloglarda sıkça kullanılıyor. Bir kişinin başka bir kişi hakkında kötü düşünceler beslemesi haset olarak değerlendiriliyor. Kıskançlık duyulması da yine haset olarak anlamlandırılıyor. Kısacası kötü niyet haset kelimesi ile aynı anlamı taşıyor.16 Tem 2021
Başkasının sahip olduğu maddi veya manevi şeylerin, o kimsenin elinden çıkmasını veya kendisine geçmesini temenni eden, hatta bunun için çabalayan kişinin içinde bulunduğu bu ruhsal duruma, haset denmektedir.
A-Hasedin Tarifi Türkçe’de “Çekememezlik, kıskançlık” anlamına gelen haset; “Kiş- inin, başkasının elinde bulunan bir nimetin yok olmasını ve sadece kendisinde bulunmasını temenni etmesidir”. Diğer bir tarife göre “Kişinin, bir nimeti hak etmiş olan kimseden o nimetin yok olmasını temenni etmesidir.
Kur’ân-ı Kerîm’de ise “savm” lafzı genelde ibadet olan “oruç” anlamında, bir yerde ise Hz. Meryem kıssasında “sükût orucu” anlamında kullanılmıştır. Ramazan orucu, hicretin ikinci yılı farz kılınmış olup varlığı çok öncesine dayanan kadîm bir ibadettir.
Kur’ân-ı Kerîm’de ise “savm” lafzı genelde ibadet olan “oruç” anlamında, bir yerde ise Hz. Meryem kıssasında “sükût orucu” anlamında kullanılmıştır.
Kur’ân-ı Kerîm’de ise “savm” lafzı genelde ibadet olan “oruç” anlamında, bir yerde ise Hz. Meryem kıssasında “sükût orucu” anlamında kullanılmıştır.
Oruç kelimesi, sözlükte “bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak” anlamına gelen Arapça savmın (sıyâm) Farsça karşılığı olan rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir.
Oruç kelimesi, sözlükte “bir şeyden uzak durmak, bir şeye karşı kendini tutmak” anlamına gelen Arapça savmın (sıyâm) Farsça karşılığı olan rûze kelimesinin Türkçeleşmiş şeklidir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…