Harut ile Marut hikayesi, Kuran-ı Kerim’de bahsedilen iki melek olan Harut ve Marut’un insanlara verilen bir sınavı temsil etmektedir.
Hikaye, insanoğlunun günah işlemeye yatkınlığını ve bu eğiliminin sonuçlarını anlatır. Harut ve Marut, Allah’ın izniyle dünyaya gönderilen iki melektir. Onların varlığı, insanların iyiliği ve kötülüğü ayırt etme yeteneğine sahip olmalarına bağlıdır.
Harut ve Marut, insanların tövbe edip günah işlememeleri gerektiği konusunda insanlara uyarıda bulunurlar. Ancak, bir grup insan onların uyarılarını dikkate almaz ve büyücülük gibi yasaklanmış eylemlere bulaşır.
Bu insanlar, Harut ve Marut’un sınavına girmek istediklerini söyleyerek büyücülük öğrenmek isterler. Harut ve Marut, bu isteğe karşılık olarak onlara bir şart koşarlar: Büyü yapmayı öğrenebilmek için ciddi bir günah işlemeleri gerekmektedir. Böylece, bu insanların gerçek niyetlerini ve sadakatlerini test etmeyi amaçlarlar.
Ancak, bu insanlar büyücülüğe bulaştıkları için hem dünya hayatlarında, hem de ahiretlerinde ciddi sonuçlarla karşılaşırlar. Büyücülük yaptıkları için insanlar arasında düşmanlık ve kaos ortaya çıkar, toplumları parçalanır ve kişilerin ruhları cehennemsiz bir ölümle cezalandırılır.
Harut ile Marut hikayesi, bir uyarı ve ibret niteliğindedir. İnsanların nefslerine, arzularına ve günah işlemeye yönelik eğilimlerine karşı uyanık olmalarını ve Allah’ın sınırlarını aşmamalarını anlatır. Büyücülük gibi yasaklanmış eylemlerle uğraşmak, hem dünya hem de ahiret hayatımızı etkileyebilecek ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, Harut ile Marut hikayesi, insanlara düşünmeleri, yanılgılardan kaçınmaları ve doğru yolu takip etmeleri gerektiğini hatırlatır.
ayette isimleri geçen Harut ve Marut’un iki melek olduklarını ve in- sanlara sihri öğrettiklerini ileri sürmektedirler. Diğer bazıları ise bu iki zatın melek olamayacakları esasına göre ilgili ayeti yorumlamışlardır.
Bu iki melek, yeryüzüne indiklerinde insanlar arasında Tanrı’nın hükmünü yayacaklarını vaad edince Tanrı onları yeryüzüne gönderir. Dünyaya indikten sonra Şemhazai, Ester (İstar; bazı versiyonlarda Naamah) adında güzel bir kıza rastlar ve ona âşık olur.
Aşk duygusuna kapılan Harut ile Marut bu şartı da kabul etmişler. Kadının şartı ona ism-i azamı öğretmeleriydi. Onlar öğretince kadın söyleyip gökyüzüne çıkmış. Allah kadını Zühre yıldızının üstüne koymuş ve Harut ile Marut’u da Babil’de bir yerde baş aşağı kıyamete kadar duracakları cezasını vermiş.
İslam’da da isimlerinden bahsedilen Harut ile Marut Kur’an’da detaylı olarak geçmektedir. Bakara Suresi2nin 102. ve 103. ayetlerinde isimlerinden bahsedilir. Bu ayetlerde Hz. Süleyman’a atılan iftiralar ile Harut ile Marut’a sihir öğretilmesi bir arada anlatılmaktadır.28 Ara 2022
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…