İslâmî kullanım. Kur’an’da bu kelime, insanın Allah’ın yanı sıra başka bir güç ve hakikat kaynağı tanımadan sadece bir olan Allah’ın yoluna en saf ve duru olarak kendisini teslim etmesi olarak tanımlanır. Kur’an henüz insanlara ulaşmadan önce tek tanrı inancını taşıyan kişilere Arapça hanif adı verilirdi.
İslâmî kullanım. Kur’an’da bu kelime, insanın Allah’ın yanı sıra başka bir güç ve hakikat kaynağı tanımadan sadece bir olan Allah’ın yoluna en saf ve duru olarak kendisini teslim etmesi olarak tanımlanır. Kur’an henüz insanlara ulaşmadan önce tek tanrı inancını taşıyan kişilere Arapça hanif adı verilirdi.
Hanif, bir Kur’an kavramı olarak tanımlandığında “kâinatın tek hâkimi olan yaratıcıya duru olarak inanıp güvenen” manasını taşır. Böylece başka ilahların varlığını reddeden kişi, aynı zamanda kendi kişiliğini bulmuş ve şeytanlardan korunmuş olur.
Kur’an’da bu kelime, insanın Allah’ın yanı sıra başka bir güç ve hakikat kaynağı tanımadan sadece bir olan Allah’ın yoluna en saf ve duru olarak kendisini teslim etmesi olarak tanımlanır. Kur’an henüz insanlara ulaşmadan önce tek tanrı inancını taşıyan kişilere Arapça hanif adı verilirdi.
Haniflik kavramı; çoğu Müslüman âlim tarafından İslam öncesi döneme kadar genelde Arap yarımadasında varlığını sürdüren Hz. İbrahim’in Tevhid Dini olarak kabul edilir.
Cünüp veya cenâbet, İslam’a göre cinsel ilişkide bulunduğu veya vücudundan meni çıktığı hâlde henüz boy abdesti alarak temizlenmemiş olan (kişi). Bu kavram gündelik konuşmada pis veya hoşlanılmayan kimseleri tanımlamak amacıyla da kullanılır.
Kişiden gelen sıvı meni ise gusül abdesti alması gerekir; mezi veya vedi ise abdest bozulsa da gusül gerekmez. Kişinin elbisesine bulaşan akıntının (bu pisliğin), kuru veya yaş bir madde olup olmamasına göre, namazın sıhhatine mâni olan miktar değişir.20 Eyl 2019
Gusül, abdesti de içerdiğinden abdesti bozacak bir durum meydana gelmedikçe daha sonra ayrıca abdest almaya gerek yoktur. Zira Hz. Âişe, Resûl Ekrem’in (s.a.s.) guslettikten sonra ayrıca namaz abdesti almadığını rivâyet etmiştir (Ebû Dâvûd, 96 [250]; Tirmizî, Tahâret, 79 [107]).
Ancak kadınlarda meninin çıkması söz konusu olmayacağından cinsel doyuma ulaşmakla (orgazm) istimnâ hükmü sabit olur. Yani erkekte meninin çıkması, kadında orgazmın gerçekleşmesi halinde istimnâ gusül yapmayı gerektirir. Aksi takdirde gusül gerekmez ve bunun ibadetlere de bir etkisi yoktur.
Temizlenince de necasetli bölge kalktığı için namaza mani durum da kalkar. Durum şöyledir: Eğer gusülle fark ettiğiniz zaman arasında namaz kıldı iseniz o namazı necaset bedeninizde iken kıldığınız için yeniden kılın.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…