Kısas cezasını gerektiren suçlar; Kasten adam öldürme ile bazı kasten yaralama ve sakat bırakma eylemlerini kapsamına alır. Kısas cezası Kitap ve Sünnet delillerine dayanır.
Hür erkek köle karşılığında ve köle köle karşılığında öldürülür. Yine kâfir, müslüman karşılığında, müslüman zimmî (İslâm Devleti tebeası olan ehl-i kitap) karşılığında ve zimmî zimmî karşılığında kısasen öldürülür. Bir zimmî başka bir zimmîyi öldürse, öldüren daha sonra İslâm’a girse yine kısas uygulanır.
– Kısas, cinayeti (suçu) kim işlemişse onSa uygulanır. – Kısası ancak Müslüman otorite sahipleri yerine getirir. – Bir cinayeti birkaç kişi beraber işlemişse, kısas hepsine uygulanır. – Cinayetin işlendiği tam kesin olmazsa, yani şüphe halinde kısas uygulanmaz.
Kuran-i Kerim Bakara sûresi, A. 179. 2 İslam Hukukunda Kısas ve El kesme, yayınlanmamış lisans tezi, 1970-1971. 2.2. Terim Manası: Kasten İşlenen adam öldürme veya müessir (yaralama) suçuna karşılık failin, adalet için fiilinin aynısı ve ona denk bir ceza ile cezalandırılmasıdır.
Kelime anlamı “eşitlik”, “denklik”, “bir fiile aynı şekilde karşılık verme” olan kısas, bir ceza hukuku terimi olarak kasten öldürme, yaralama ve sakat bırakma durumunda suç teşkil eden fiile denk bir ceza verilmesini ifade eder. Kısas cezası “cana can, göze göz, dişe diş” şeklinde formüle edilmiştir.
Bir kimsenin irade beyanını diğer bir kimseye tebliğ etme anlamında fıkıh terimi. Allah ile insanlar arasında dünya ve âhiretle ilgili ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla yapılan elçilik görevi. İmamın tekbir ve zikirlerinin cemaate duyurulması anlamında fıkıh terimi.
Genel olarak peygamberlikle görevlendirme, özel olarak da Hz. Muhammed’in peygamberlikle görevlendirilmesi anlamına gelen bir terim. Allah’ın dilediği emir, hüküm ve bilgileri peygamberine bildirmesi anlamında terim.
Bir kimsenin irade beyanını diğer bir kimseye tebliğ etme anlamında fıkıh terimi. Allah ile insanlar arasında dünya ve âhiretle ilgili ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla yapılan elçilik görevi. İmamın tekbir ve zikirlerinin cemaate duyurulması anlamında fıkıh terimi.
Bir kimsenin irade beyanını diğer bir kimseye tebliğ etmeye fıkıhta “risâlet” adı verilmektedir. Cemaatle kılınan namazlarda imamın aldığı tekbir, verdiği selâm gibi zikirlerin müezzin veya bir başkası tarafından cemaate duyurulmasına da tebliğ, bu görevi yerine getirene mübelliğ denilir.
Bu elçilik görevi Arapçada risalet veya nübüvvet kelimeleriyle ifade edilir. Buna göre, “risalet” ve “nübüvvet” kelimeleriyle ilgili, I. Mesaj demektir. II. Birbirlerinin yerine kullanılabilir.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…