Hallac-ı Mansur “Hakikat”e yani “Aşk”a “Hak” ile bir bütün olduktan sonra ulaşabilmiştir. Sevdiğine ulaşmak, ona kavuşmak, onda erimek, onda yok olmak, ona kendini adamak, iki ayrı varlıkken tek bir varlık olmak istemiştir Hallac-ı Mansur. “Hak” ile bütünleşmesi için de kendini adaması gerekmiştir.1 Eyl 2012
Mansur Dârı: Alevi inancında yer alan dört dâr duruşundan bir tanesidir. 4 Hallac-ı Mansur’un dâr ağacına asılmasını telmihen talibin ağaca asılır gibi durduğu dâr şeklidir.
Sûfî ve müfessir. İlk sûfîlerden. İlk devir sûfîliğinin en güçlü temsilcilerinden olan meşhur sûfî. Nûriyye adıyla bilinen tasavvufî bir akımın öncüsü.
Hallâc-ı Mansûr’un öldürülme sebebi hakkında, Abbasiler’e karşı ayaklanmış olan Karmatiler’le gizlice mektuplaştığı, “Ene’l-Hakk” sözüyle ulûhiyyet (ilâhlık) iddiasında bulunduğu, haccın farz oluşunu inkar edip yeni bir hac anlayışı ortaya koyduğu şeklinde çeşitli iddialar ileri sürülmüştür.
Beni idâm edesiniz diye.” buyurdu. Hallâc-ı Mansûr’un idâmına sebeb olan “Ene’l-Hak” sözü, onun tasavvuf yolunda sâhib olduğu kendi hal ve derecesine uygun ve kendi aşk sarhoşluğu içinde söylediği doğru bir sözdür. Zâhiren kelime mânâsı; “Ben Hakk’ım” demek olan bu sözün hakîki mânâsı: “Ben yokum.9 Ağu 2016
Bunlar Büyük Melek Mikail, Büyük Melek Rafael, Büyük Melek Cebrail ve Büyük Melek Uriel’dir. Bununla birlikte, bazı Anglikan kiliselerinde yedi büyük meleğin tasvir edildiği vitraylar görmek mümkündür. Bu tasvir edilen büyük melekler, Mikail, Cebrail, Rafael, Uriel, Yofiel, Kamael ve Sadkiel’dir.
İslam inanç esasları içerisinde meleklere îman da yer almaktadır. Melekler, Allah’ın nurdan, ışıktan yarattığı maddî bedeni bulunmayan varlıklardır. Onların kendilerine has özellikleri vardır. Bunların en başında gözle görülemeyen varlıklar oldukları ifade edilir.
İslâm’da Melek (Arapça: ملاك٬ ملك), Allah tarafından parlak bir kökenden yaratılan göksel varlıklar olduğuna inanılır. Her ne kadar Müslüman ulema meleklerin kesin doğası konusunda hemfikir olmasalar da, onların ince bedenlere sahip özerk varlıklar oldukları konusunda hemfikirdirler.
Melek kelimesi (çoğulu melâike) Ugaritçe, Habeşçe, İbrânîce ve Arapça gibi Sâmî dillerde bulunan “göndermek” anlamındaki “lʾek” kökünden olup “haberci, elçi; güçlü kuvvetli, tasarrufta bulunan, yöneten” mânalarına gelmektedir.
Melekleri diğer varlıklardan ayıran özellikleri şu şekilde sıralamak mümkündür: Onlar nûrdan yaratılmış; yemek, içmek, erkeklik, dişilik, uyumak, yorulmak, usanmak, gençlik, ihtiyarlık gibi fiillerden ve özelliklerden arınmış nûrânî ve ruhanî varlıklardır. Allah’a isyan etmezler.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…