Hadimül Haremeyn, Mekke ve Medine’nin kutsal bölgelerinin idarecisi anlamına gelir. Bu unvan, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kullanılan bir unvandır. Osmanlı Devleti’nin yönetim yapısı içinde, Haremeyn’in idaresi büyük bir öneme sahipti ve bu görevi yerine getiren kişiye Hadimül Haremeyn denirdi.
Hadimül Haremeyn, Osmanlı hükümdarının atadığı bir yetkiliydi ve padişaha doğrudan bağlı olarak çalışıyordu. Mekke ve Medine’nin önemini ve kutsallığını gözeterek, bu bölgelerin güvenliğini sağlamak, ibadetlerin düzenli bir şekilde yapılmasını sağlamak ve yerel halkın ihtiyaçlarına cevap vermek gibi bir dizi görevi yerine getiriyordu. Bunun yanı sıra, Haremeyn’deki camilerin bakımı, ibadet alanlarının temizliği, su kaynaklarının düzenli bir şekilde sağlanması gibi sorumlulukları da vardı.
Hadimül Haremeyn, bürokratik bir görev olduğu kadar, dini bir kimlik taşımaktaydı. Bu durum onun, dini liderler ve yerel halk arasında da önemli bir saygınlığa sahip olmasını sağlıyordu. Halkın sıkıntılarını dinlemek, onların sorunlarını çözmek ve ibadetlerini rahat bir şekilde yerine getirmeleri için gerekli olanakları sağlamak, Hadimül Haremeyn’in temel hedeflerindendi.
Hadimül Haremeyn’in görev süresi genellikle bir yıl olarak belirlenirdi ve bu süre sonunda yeni bir yetkili atanırdı. Bu da bölgelerdeki idari ve dini dengeyi korumak için önemli bir çözüm yoluydu.
Tarih boyunca birçok ünlü Hadimül Haremeyn görev yapmıştır. Bu kişiler, kutsal bölgelerin yönetimindeki başarılarıyla hatırlanır ve halk tarafından saygıyla anılır. Hadimül Haremeyn, bu kutsal yerlerin korunması ve geliştirilmesinde önemli bir rol oynadığı için, Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetim yapısının önemli bir parçası olmuştur.
Bardakçı yazısında Kral Fahd’ın 1980’lerden itibaren “Mekke ile Medine’nin hizmetkârı” demek olan Hâdimu’l-Haremeyn-i Şerifeyn unvanını sahiplendiğini fakat kutsal toprakların hizmetkârı gibi değil, hâkimi olarak hareket ettiğini belirtti.
Osmanlılar’ın Suriye ve Mısır’ı ele geçirmesinden sonra hâdimü’l-Haremeyn unvanı Yavuz Sultan Selim’den itibaren Osmanlı padişahları için kullanılmaya başlanmıştır.
İslâmiyet’in iki mukaddes şehri olan ve bu sebeple Haremeyn diye anılan Mekke ve Medine’nin hizmetkârı anlamındaki bu unvanı ilk kullanan hükümdar Eyyûbî hânedanının kurucusu Selâhaddîn-i Eyyûbî’dir. Bu unvana ait en eski kayıt, Kudüs’teki 589 (1193) tarihli Kubbetü Yûsuf’un restorasyon kitâbesinde yer alır.
Darül Erkam Mekke’de Müslümanların açıktan ibadet yapamadıkları dönemde kurulmuştur. Müslümanların toplanıp ibadet ederek Allah’a rahat rahat dua edebilecekleri ve yeni vahiylerden, ayetlerden haberdar olabilecekleri bir evdi burası. Bu evin sahibinin adı Erkam idi. Darül Erkam ismi de evin sahibinden gelmektedir.10 Şub 2023
Hz. Peygamber’in bi’setin ilk yıllarında Mekke’de İslâmiyet’i tebliğ ettiği ev. İslâm tarihinde Dârülislâm diye de bilinen bu ev, ilk müslümanlardan Erkam b. Ebü’l-Erkam el-Mahzûmî’ye aitti.
Darül Erkam Mekke’de Müslümanların açıktan ibadet yapamadıkları dönemde kurulmuştur. Müslümanların toplanıp ibadet ederek Allah’a rahat rahat dua edebilecekleri ve yeni vahiylerden, ayetlerden haberdar olabilecekleri bir evdi burası. Bu evin sahibinin adı Erkam idi. Darül Erkam ismi de evin sahibinden gelmektedir.10 Şub 2023
Sahabe-i Kiramdan İbn-i Erkâm (r.a.) hazretlerinin evidir. Peygamberimiz (s.a.v.) Müslümanların adedi 40 oluncaya kadar, yani Hz. Ömer İbn-i Hattâb hazretleri Müslüman oluncaya kadar, Dâr-ul Erkam gizli olarak islama davet merkezi olarak kullanılmıştır.
Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan ve 1992 yılına kadar hüküm süren sosyalist federal cumhuriyet. Devletin bulunduğu…
Türk Ticaret Kanunu'na göre tanım. İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı…
Sözlükte “çağırmak, istemek, yardım etmek” anlamlarına gelmektedir. İslâmî bir terim olarak “Allah'ın yüceliği karşısında kulun…
Beyyine Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 98. suresidir ve Medine döneminde indirilmiştir. Surenin ismi olan "Beyyine" kelimesi,…
İsmâil Hakkı Bursevî'nin (ö. 1137/1725) tasavvufî tefsiri.Ruhul Beyan Tefsiri Hangi yayınevi?Böylece Osmanlı Yayınları Tarafından Gül…
"Selam", Türkçede ve İslam kültüründe günlük hayatta sıklıkla kullanılan bir selamlaşma ifadesidir. Kelimenin kökeni Arapça…